WASHINGTON —
Torba Yasa Teklifi içinde yer alan Internet’le ilgili maddeler TBMM’de 5 Şubat tarihinde kabul edildi. Yeni düzenlemeyle Internet üzerinden özel hayatının mahremiyetinin ihlal edildiğini öne süren bireyler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini isteyebilecek.
Kabul edilen maddelerle, Internet yer sağlayıcıları, hukuka aykırı içerikten haberdar edilmeleri durumunda ilgili içerikleri kaldırmakla yükümlü olacak. Yine yer sağlayıcılar, sundukları hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamak ve bu bilgilerin bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.
Yasayla, erişim sağlayıcılardan da, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirler almaları istenecek.
Yaman Akdeniz’in yeni Internet yasasını değerlendirdiği söyleşiyi aşağıdaki link’ten dinleyebilirsiniz.
Yeni düzenleme merkezi Ankara’da olacak bir Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulmasını da öngörüyor. Birliğe Internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer kuruluşlar üye olacak. Birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları ise faaliyette bulunamayacak.
Internet cafe’leri gibi toplu kullanım sunan sağlayıcılar, suç teşkil eden içeriklere erişimin engellenmesi ve kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulmasından sorumlu olacak.
Son değişiklikleri Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, yeni düzenlemenin zaten bir dizi yasak içeren mevcut yasaya “apar topar yapılan yamalarla” Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na geniş yetkiler verdiğini söylüyor:
“2007’den bu yana 5651 sayılı yasa sayesinde 40 bine yakın siteye erişim engellenmişti. Bunun dışında da birçok kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmıştı. Özellikle Gezi protestoları sırasında sosyal medya çok kullanıldığı için ve son yolsuzluk soruşturmaları çerçevesinde Internet tekrar gündeme geldiği için apar topar Meclis’ten 5651 sayılı yasaya çok ciddi yamalar yapıldı ve bu yamalarla TİB’e çok ciddi yetkiler verildi.”
Profesör Akdeniz, bu yetkiler arasında kişisel mahremiyetin ihlal edildiği iddiasıyla mahkeme kararı olmadan Internet’e erişimin yasaklanmasını sayıyor. TİB’in yasak kararının, Internet sağlayıcıları tarafından dört saat içinde uygulamaya konulması ve erişim sağlayıcılarının yeni oluşturulacak bir birliğe üyeliğe zorlanmalarına da dikkati çekiyor. Yaman Akdeniz, yeni yasayla servis sağlayıcılarının alternatif erişim siteleri ve yollarını da engellemesinin beklendiğinin de altını çiziyor.
Meclis’te kabul edilen son düzenlemeyi “hem düşünce ve fikir özgürlüğü hem de mahremiyet ve kişisel hakların korunması bakımından sorunlu” olarak gören Akdeniz, bunu “yeni bir gözetim devletinin oluşturulması yönünde yapılmış bir girişim olarak” değerlendiriyor:
“5651 sayılı yasanın, ilk başta aslında çocukları zararlı içeriklerden koruma amacı güden bir yapısı varken şu anki haliyle, aslında hükümetin kendini korumaya çalıştığı, yani kendine zarar verebilecek içerikten ya da yayınlardan korunma amaçlı ve bir gözetim alt yapısı da olan bir kontrol mekanizmasına dönüşmüş durumda.”
Prof. Dr. Yaman Akdeniz, yeni düzenlemenin, üzerinde yeterince tartışma yapılmadan, kamuoyu yoklamaları yapılmadan ve uzman görüşlerine başvurulmadan hazırlanıp kısa sürede yasalaştırılmasını da eleştiriyor.
Yaman Akdeniz’in yeni Internet yasasını değerlendirdiği söyleşiyi yukarıdaki link’ten dinleyebilirsiniz.
Kabul edilen maddelerle, Internet yer sağlayıcıları, hukuka aykırı içerikten haberdar edilmeleri durumunda ilgili içerikleri kaldırmakla yükümlü olacak. Yine yer sağlayıcılar, sundukları hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamak ve bu bilgilerin bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.
Yasayla, erişim sağlayıcılardan da, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirler almaları istenecek.
Yaman Akdeniz’in yeni Internet yasasını değerlendirdiği söyleşiyi aşağıdaki link’ten dinleyebilirsiniz.
Yeni düzenleme merkezi Ankara’da olacak bir Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulmasını da öngörüyor. Birliğe Internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer kuruluşlar üye olacak. Birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları ise faaliyette bulunamayacak.
Internet cafe’leri gibi toplu kullanım sunan sağlayıcılar, suç teşkil eden içeriklere erişimin engellenmesi ve kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulmasından sorumlu olacak.
Son değişiklikleri Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, yeni düzenlemenin zaten bir dizi yasak içeren mevcut yasaya “apar topar yapılan yamalarla” Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na geniş yetkiler verdiğini söylüyor:
“2007’den bu yana 5651 sayılı yasa sayesinde 40 bine yakın siteye erişim engellenmişti. Bunun dışında da birçok kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmıştı. Özellikle Gezi protestoları sırasında sosyal medya çok kullanıldığı için ve son yolsuzluk soruşturmaları çerçevesinde Internet tekrar gündeme geldiği için apar topar Meclis’ten 5651 sayılı yasaya çok ciddi yamalar yapıldı ve bu yamalarla TİB’e çok ciddi yetkiler verildi.”
Profesör Akdeniz, bu yetkiler arasında kişisel mahremiyetin ihlal edildiği iddiasıyla mahkeme kararı olmadan Internet’e erişimin yasaklanmasını sayıyor. TİB’in yasak kararının, Internet sağlayıcıları tarafından dört saat içinde uygulamaya konulması ve erişim sağlayıcılarının yeni oluşturulacak bir birliğe üyeliğe zorlanmalarına da dikkati çekiyor. Yaman Akdeniz, yeni yasayla servis sağlayıcılarının alternatif erişim siteleri ve yollarını da engellemesinin beklendiğinin de altını çiziyor.
Meclis’te kabul edilen son düzenlemeyi “hem düşünce ve fikir özgürlüğü hem de mahremiyet ve kişisel hakların korunması bakımından sorunlu” olarak gören Akdeniz, bunu “yeni bir gözetim devletinin oluşturulması yönünde yapılmış bir girişim olarak” değerlendiriyor:
“5651 sayılı yasanın, ilk başta aslında çocukları zararlı içeriklerden koruma amacı güden bir yapısı varken şu anki haliyle, aslında hükümetin kendini korumaya çalıştığı, yani kendine zarar verebilecek içerikten ya da yayınlardan korunma amaçlı ve bir gözetim alt yapısı da olan bir kontrol mekanizmasına dönüşmüş durumda.”
Prof. Dr. Yaman Akdeniz, yeni düzenlemenin, üzerinde yeterince tartışma yapılmadan, kamuoyu yoklamaları yapılmadan ve uzman görüşlerine başvurulmadan hazırlanıp kısa sürede yasalaştırılmasını da eleştiriyor.
Yaman Akdeniz’in yeni Internet yasasını değerlendirdiği söyleşiyi yukarıdaki link’ten dinleyebilirsiniz.