Amerika, Ağustos ayında Irak’taki muharebe operasyonlarının sona erdirdi ve geride kalan askerlerin 2011 yılı sonunda geri çekileceğini açıkladı. Ancak Irak’ta güvenlik sorunları devam ediyor. Bu durum da Amerika’nın 2011 sonrası nasıl bir planı olduğu konusunda soru işareti yaratıyor. Amerika’nın Sesi Kahire muhabiri Elizabeth Arrott, Irak ve Amerika’nın önlerindeki askeri ve siyasi sorunlara nasıl çözümler üretebileceğini araştırdı ve 2010 yılını değerlendirdi.
Irak’taki Amerikan askeri operasyonları Ağustos’tan sonra Irak askerlerinin komutasında devam etti. Amerikan askerlerinin Irak kentlerinden 2009 yılı Haziran ayı itibariyle çekilmesi planı uygulamaya konmadı. Amerikan askerleri Mart’taki parlamento seçimlerinde güvenlik açısından kilit rol oynadı.
Peki 2011 yılı sonunda ne olacak? Amerikan askerlerinin Irak’tan tümüyle çekilmesinin ardından yaşanacaklar tartışma konusu.
Charles Dunne Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü uzmanlarından.Dunn şunları söylüyor: "Neler olacağı Amerika-Irak savunma ilişkilerinin ilerlemesine bağlı. En büyük soru Amerika’nın 2011’den sonra Irak’ta ne kadar asker bırakacağı."
Dunne, Amerikan askerlerinin Irak’taki varlığı ve Irak askerlerinin eğitimiyle ilgili güvenlik anlaşmasının devamı konusunda henüz görüşme yapılmadığını söyledi.
Amerikalı yetkililerden bazıları, Iraklılar’ın güvenliği tek başına sağlamaya hazır olduğu görüşünde. Tuğgeneral Jeffrey Buchanan Irak askerlerinin son aylarda güvenliği sağlamada başarılı olduğunu söylüyor: "Seçim gününden hükümetin kurulmasına kadar geçen süre içinde Irak askerleri geçici hükümet altında bile güvenliği sağlamayı başardı. Bu işi yapabilecek durumdalar."
Ancak “Irak’ın Oğulları” adlı örgüt Charles Dunne’u kaygılandırıyor. Bu grubun üyeleri isyancılara karşı çıkan Sünni Iraklılar’dan oluşuyor.Dunne şu yorumda bulunuyor: "Bu grubun üyelerinin yarısı hükümette güvenlik işlerine alındı, ancak geri kalan 49 bin kişi hala işsiz, para kazanamıyor. Bu kişiler ileride El Kaide’ye kaynak oluşturabilir."
Ancak bağımsızlık söylentileri saatli bomba gibi. Kürt bölgesini Arap bölgelerinden ayıran petrol zengini Kerkük kenti büyük çekişmelere neden oluyor.Öte yandan Iraklı Kürtler konusu var. Kürtler kuzeyde nispeten kaosun dışında büyük ölçüde özerkliklerini koruyabildi.
Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Daniel Serwer’a göre bu konu, Irak’ın istikrarı açısından en büyük tehdit. Serwer şunları söylüyor: "Bence yapmamız gereken, 2011 yılının sonuna kadar Arap-Kürt anlaşmazlığının barışçı yollarla çözülmesini garanti altına almak."
Ancak Irak hükümetinin bu sorunu ya da diğerlerini bir an önce çözümlemeyi başarıp başaramayacağı kesinlik kazanmış değil.
Seçimlerden beri devam eden siyasi mücadele Irak’ta kurulacak hükümeti bir çok sorunla karşı karşıya bıraktı. Birçokları bütün etnik grupların temsil edildiği bir hükümetin sorunların çözümünde etkili olacağı görüşünde.Dunne şöyle konuşuyor: "Bütün etnik grupların temsil edildiği bir hükümet kurulacaksa bu hükümette etki sahibi nüfuzlu kişilerin yer alması gerekir. Bunu sağlamak hiç de kolay değil."
Amerika Irak’taki misyonunu askeriden diplomasiye dönüştürürken başka sorunlarla da karşılaşıyor. İran’ın desteklediği Amerika karşıtı din adamı Mukteda el Sadr’ı destekleyenler yeni hükümete katılacak. El Sadr şimdiki Başbakan Nuri el Maliki’den hoşnut değil. Bazı uzmanlar Sadr yanlılarıyla uğraşmanın istikrarlı bir Irak için şart olduğunu söylüyor.
Daniel Serwer da bunlardan biri: "Bu kişileri daha ılımlı bir hale getirme şansımız var. Onları Tahran’dan uzaklaştırmamız lazım. Bu da onları uzakta tutarak değil, ancak onlarla görüşülerek yapılabilir."
Daniel Serwer Amerikalılar’ın Irak’ı unutmasından kaygı duyuyor ve şunları söylüyor: "Irak geleneksel olarak çok önemli bir ülke. Konumu ve dünya tarihindeki rolü nedeniyle önemli. Sahip olduğu petrol rezervleri nedeniyle ve komşuları bakımından da Irak çok önemli bir ülke."
Bu yüzden uzmanlar, Amerika’nın Irak’ı unutmasının büyük bir hata olacağını söylüyor.