Ailesinin IŞİD militanlarının korkusundan Türkiye’ye sığınmasıyla 16 yaşındaki Azad da Türkiye’de yaşamaya ve çalışmaya başlamış. Aile, olası bir saldırı veya misilleme korkusuyla gerçek isimlerinin kullanılmasını veya yüzlerinin gösterilmesini istemiyor.
Azad, IŞİD militanlarının kendisiyle birlikte 150 öğrenciyi Halep’teki üniversite sınavından evlerine dönerken kaçırdığını anlatıyor: “Çok korkmuştuk. Hepsinin uzun sakalları vardı. Bize ‘sizi keseceğiz, kafirler’ diyorlardı. Bize abdest almamızı ve namaz kılmamızı söylediler. Bazılarımız nasıl olduğunu bilmiyordu. Onlara vurup ‘boy abdesti almayı neden bilmiyorsunuz’ diye soruyorlardı.”
IŞİD militanları binlerce kişiyi sadece kafir olduklarını öne sürerek infaz etti. Azad, esir tutulan çocukların 3 ay boyunca dövüldüklerini ve devamlı ölümle tehdit edildiklerini söylüyor: “Bizi dövüp din dersi veriyorlardı. Hep uyuşturucu alıyorlar ve gözleri kızarıyordu. Üzerlerine bomba yerleştirip bize cennete gideceğiz diyorlardı. Biz ağlayıp geri dönmek istediğimizi söylüyorduk. Onlarsa ‘neden ailenize dönmek istiyorsunuz? Müslüman olur ve Kobani’ye dönerseniz kafir oldukları için ailelerinizi öldürmeniz gerekir’ diyorlardı.
Azad’ın annesi Berivan, diğer çocukların anneleriyle militanlara çocuklarını serbest bırakmaları için yalvardıklarını söyledi: “Üç ay boyunca gözyaşı dökmek çok zordu. Çocuklarımızı görmek istedik. Ama bize gidin dediler. Eğer gitmezseniz çocuklarınızı şimdi öldürürüz diyorlardı. Bize de sadece ağlamak düşüyordu.”
IŞİD militanları çocukların çoğunu mahkum takasında kullandı. Ancak 20 öğrenciyi son günlere kadar serbest bırakmadı. Azad hala kabuslar gördüğünü anlatıyor: “Türkiye’de olduğumuz halde korkuyorum. İçlerinde bir tanesini asla unutmayacağım. Sabah ikide gelmişti. Uzun sakalı vardı. Bize, ‘hepinizi öldüreceğim’ deyip gitmişti.”
Azad Halep’te girdiği üniversite sınavını kazandı. Petrol mühendisi olmak ve birgün Kobani’deki eğitimine devam etmek istiyor.
