Merkezi Washington’da olan düşünce kuruluşu RAND’ın hazırladığı rapora göre, Twitter’da IŞİD’e karşı olan kullanıcıların sayısı, örgütün sempatizanlarından 6 kat daha fazla.
Bununla birlikte, raporda, IŞİD’in mesajlarını geniş kitlelere yayma ve destekçilerini harekete geçirme noktasında sosyal medyayı El Kaide dahil diğer tüm terör örgütlerinden daha etkili kullandığı belirtiliyor.
Temmuz 2014 ile Nisan 2015 tarihleri arasını kapsayan 10 aylık dönemde 770 bin civarında kullanıcıya ait 23 milyon Arapça tweet’in analiz edilmesiyle hazırlanan rapor, IŞİD destekçilerinin, sıradan bir günde, örgüte karşı olanlardan yüzde 50 oranında daha fazla tweet mesajı attığını ortaya koyuyor.
‘IŞİD karşıtları 6 kat fazla ama sempatizanlar % 50 oranında daha fazla mesaj atıyor’
Raporu hazırlayan ekipten Todd Helmus’a göre, IŞİD sempatizanlarının sayı olarak az olmalarına rağmen bu kadar aktif olabilmelerinin nedeni, birbirlerine ve davalarına daha bağlı olmaları.
Helmus, raporun ana hatlarını şöyle özetledi:
“Raporumuzda IŞİD’in Twitter’daki destekçilerini ve muhaliflerini inceledik. 23 milyon Arapça tweet mesajına baktık ve gördük ki, herkes IŞİD’in Twitter’da ne kadar iyi olduğunu söylese de aslında IŞİD’e karşı olanlar, destekçilerin sayısından 6 kat fazla. Günlük bazda baktığınızda da, IŞİD’i destekleyenlerin 10 katı fazla kişi IŞİD karşıtı mesajlar atıyor. Ancak IŞİD’e karşı çıkanların Twitter’da karşılaştığı bazı sorunlar da bulunmakta. Birincisi, sayıları IŞİD destekçilerinden fazla olsa da onlar kadar tweet mesajı atmıyorlar. IŞİD destekçileri, bir günde IŞİD karşıtlarına oranla yüzde 50 daha fazla mesaj atıyor. Ayrıca, IŞİD karşıtları çok başarılı sosyal medya taktikleri uygulayamazken, IŞİD destekçileri kendi kitlelerini Twitter’da harekete geçirmede mükemmeller. ‘flaş haber’, ‘bunu destekleyin’, ‘şunu retweet edin’ şeklinde mesajlar yolluyorlar ve bu Twitter’da daha yüksek hacimlere ulaşmalarına katkı sağlıyor. Rapordaki bir diğer tespitimiz de, IŞİD destekçileri birbirine çok bağlılar, birbirleriyle iletişim halindeler. Ancak Twitter’daki IŞİD karşıtları çok bölünmüş bir vaziyette. Ortadoğu’yu düşündüğünüzde aslında bu sürpriz değil. Analizlerimiz, Twitter’da Ürdünlüler’in Ürdünlüler’le, Mısırlılar’ın Mısırlılar’la, Libyalılar’ın Libyalılar’la konuştuğunu, ancak ötesindeki gruplarla iletişim kurmadıklarını ortaya koyuyor.”
“IŞİD destekçileri davalarına daha bağlı”
IŞİD destekçilerinin sosyal medyada bu kadar aktif olmalarının nedenine ilişkin bir soru üzerine Helmus, “IŞİD destekçileri, karşıtlara göre, davaları hakkında muhtemelen daha fazla heyecan duyuyor. Davalarına çok fazla odaklanmış durumdalar, çok güçlü bir inanç besliyorlar, birçokları bunu kendileri açısından bir varoluş nedeni olarak görüyor. IŞİD karşıtlarında ise durum pek böyle değil, muhtemelen gün içinde yapacak başka işleri var, bu konu onları o kadar heyecanlandırmıyor,” diye konuştu.
‘IŞİD Twitter’da yeni yöntemler geliştirdi’
Helmus, IŞİD’in Twitter’ı kullanma maksadı ve yönteminin diğer cihat yanlısı örgütlerden farklılık gösterdiğine de değinerek, şunları kaydetti: “Twitter’da El Kaide’den çok daha etkili olduklarını gösterdiler. El Kaide çok uzun ve sıkıcı konuşmaları Youtube üzerinden yaymasıyla biliniyordu. IŞİD, Twitter’da mesajlarını başarıyla geniş kesimlere yaymak için bir yöntem geliştirdi. Birçokları açısından barbarca olarak nitelenecek ama destekçilerine heyecan verici ve ilginç gelen içerikler koydular. Savaş alanında sağladıkları başarılar da yüksek oranda destek ve ilgi çekti ve en önemlisi, destekçilerini harekete geçirebildiler. Dolayısıyla IŞİD’e ait tek bir twitter hesabından toplu bir mesajın ötesinde, destekçilerinin bu mesajları retweet yoluyla yaymaları ya da destek tweetleri atmasını sağlayabildiler, bu da onların erişim gücünü önemli oranda artırdı.
IŞİD propangadasıyla nasıl mücadele edilmeli?
Helmus, IŞİD propagandasıyla nasıl savaşılması gerektiği ve IŞİD destekçilerinin sosyal medyadaki etkinliğini artırabilmenin yollarına dair bir soruyu yanıtlarken, Twitter’ın bu konuda tedbirler almasının önemini dile getirdi.
Twitter’de IŞİD’e destek mesajı atanların sayısında 2015 yılı baharının başlarında keskin bir düşüş olduğunu tespit ettiklerini belirten Helmus, “Bunun Twitter’ın IŞİD hesaplarını silmeye başlamasıyla aynı zamana denk geldiğini düşünüyoruz. Twitter’ın yaptığının etkili olduğuna dair bir kanıtımız yok ama bunun öyle olduğu görülüyor. Raporu hazırlama tarihimizin sonuna doğru, IŞİD karşıtlarının sayısı destekçilere göre 30 kat arttı ve bunun Twitter’ın aldığı tedbirlerle çok bağlantılı olduğu görüşündeyiz” dedi.
‘Her gruba onlara özgü mesajla ulaşılmalı’
IŞİD karşıtlarının bölünmüş bir yapıda olduğuna işaret eden Helmus, “Eğer Twitter’da IŞİD’i mesaj sayısında geride bırakmak istiyorsanız, her bir gruba onlara özgü şekilde hitap edebilmek önemli. Mesela Ürdünlüler’e hitap edebilen bir mesaj Mısırlılara etmeyebilir. Dolayısıyla her bir topluma yönelik farklı stratejiler geliştirilmeli. Örneğin Ürdünlüler IŞİD’e karşı ABD öncülüğündeki koalisyonu çok destekliyorlar, Mısırlılar ise IŞİD’i sevmeseler de Amerikan politikalarına karşı şüphe besliyor. Dolayısıyla Mısır halkıyla ABD yanlısı bir mesajla diyalog kurmak muhtemeler çok etkili olmayacaktır” diye konuştu.
Bu toplumların milliyetçi unsurlar da barındırdığını, örneğin Ürdünlüler’in IŞİD’in Ürdün’e yönelik tehdidi, Suudiler’in de aynı şekilde IŞİD’in Suudi Arabistan’a yönelik tehdidinden endişe duyduğunu kaydeden Helmus, bunun potansiyel anlamda kullanılabilecek kilit bir faktör olduğu görüşünü dile getirdi.
Helmus, dördüncü olarak da, tüm bu toplumlar arasında ‘çok etkili kullanıcılar’ın bulunduğuna değinerek. Bu grubu geniş bir izleyici kitlesiyle iletişim kurabilen, çok sayıda takipçisi olan, tweetleri retweet edilen, kendilerinden sıkça bahsedilen, “etkileyen kişiler” olarak adlandırılan çevreler olarak tanımladı.
Amerika’nın bu IŞİD karşıtı kişileri desteklemenin yollarını bulması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Helmus, bu kişilerden bazılarına, IŞİD karşıtı mesajların geniş kesimlere ulaştırılması hedefiyle geliştirilmiş sosyal medya eğitimlerinin verilebileceği önerisini dile getirdi.
“IŞİD savaş alanında yenilse de ideolojisi bir süre daha varlık gösterecek”
IŞİD’in savaş alanında yenilgiye uğratılsa bile, ideolojisi ve fikirleriyle bir süre daha etrafta varlık göstermeye devam edeceğine de dikkati çeken Helmus, “Dolayısıyla bir yandan IŞİD savaşçılarına karşı sahada muharebe devam ederken, örgütün propagandasına karşı savaşın da sürdürülmesi gerekiyor,” ifadesini kullandı.
“IŞİD çok yönlü bir medya stratejisi izliyor”
Raporun başyazarı Elizabeth Bodin-Baron da, IŞİD’in destekçilerinin yaydığı mesajların birbirleriyle bu kadar uyumlu olması ve geniş kitlelere ulaştırılabilmesinin nedenini, örgütün birçok medya platformunu kullanması ve bu platformların birlikte hareket etmesi olarak gösterdi.
IŞİD’in çok yönlü bir medya stratejisi izlediğini ve içeriğinin iyi kurgulandığı birçok videosunun bulunduğunu ifade eden Baron, IŞİD’in bu aktifliğini kırmak için atılabilecek önemli adımlardan birinin, IŞİD’e veya destekçilerine ait Twitter hesaplarını kapatma olacağını söyledi.
IŞİD’e karşı olan toplumların içinde bulunduğu farklı kaygı ve ihtiyaçlara uyarlanacak bir strateji geliştirmenin önemine değinen Baron, “Her topluma aynı söylemlerle hitap etmek yerine, örneğin Mısır halkının endişeleri buyken Ürdün halkının kaygıları bu yönde diyerek farklı toplumlara IŞİD’in kötülüğünü anlatmak ve neden IŞİD’e karşı olmaları gerektiğinin altını çizmek gerekiyor” diye konuştu.
“Müslüman liderlerin IŞİD’in çarpık görüşlerini çürütecek mesajlar vermesi çok önemli”
Baron şöyle devam etti: “Ne yapılırsa yapılsın muhtemelen ya Twitter’da ya da başka bir sosyal medya platformunda aşırılık yanlısı içerik her zaman bulunacaktır. Ancak önemli olan, insanlara önemseyecekleri ve güvenilir kaynaktan verilecek alternatif seçenekler sunmak olacaktır. Bölgede bulunan Müslüman liderlerin, IŞİD’in yaymaya çalıştığı çarpık görüşleri çürütecek açıklamaları buna örnek olabilir. Bu stratejinin IŞİD’e karşı atılacak kilit bir adım olduğunu düşünüyorum.”
Baron ayrıca, rapor üzerinde çalışırken, Suriye Mücahitleri adlı grubun IŞİD’e sempati duyan toplum üzerinde bir etkiye sahip olduğunu gördüklerini de söyledi.
Twitter’da IŞİD’den bahseden Şii, Sünni, Suriye Mücahitleri ve IŞİD’e destek veren gruplar olmak üzere 4 büyük grubun bulunduğunu tespit ettiklerini belirten Baron, “IŞİD sempatizanlarıyla farklı bir bağlantısı bulunan Suriye Mücahitleri, diğer gruplara nazaran, hem IŞİD’e yakın hem de karşı olmalarıyla farklı bir konumda bulunuyor. Bu nedenle IŞİD karşıtı söylemleri yaymada Suriye Mücahitleri içerisinde belli unsurlarla birlikte çalışılabilir” diye konuştu.