İsrail’de bir bakanlığın hazırladığı ve Gazze Şeridi’nde yaşayan 2,3 milyon kişinin Mısır’ın Sina Yarımadası’na yerleştirilmesini öngören taslak teklife ilişkin tartışma sürüyor. Uzmanlar belgenin İsrail-Mısır ilişkilerini önemli bir dönemde olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.
İlk olarak dünya genelinde sızdırılan belgeleri yayınlayan Wikileaks’in eski adıyla Twitter yeni adıyla X’te orjinalini paylaştığı söz konusu belge 13 Ekim tarihli. Yani Hamas’ın İsrail’e yönelik 7 Ekim’deki saldırısından altı gün sonra hazırlanmış.
Belgede üç alternatiften söz ediliyor
İsrail’de çeşitli senaryolar üzerine çalışan ve araştırma yürüten ancak politika belirleme görevi bulunmayan İstihbarat Bakanlığı, Gazze Şeridi’ndeki sivillere ilişkin realitenin ciddi şekilde değiştirilmesine yönelik üç alternatiften söz ediyor.
Birinci alternatif Gazze Şeridi’ndeki nüfusun Sina’ya yerleştirilmesi, ikinci alternatif Batı Şeria merkezli Filistin İdaresi’nin Gazze’nin yönetimini alması ve üçüncü alternatif de yerel bir rejimin desteklenmesi.
Raporu kaleme alanlar, Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusun Mısır’ın Sina Yarımadası’nın kuzeyindeki çadır kentlere gönderilmesi ve daha sonra da kalıcı kentler ve insani bir koridor inşa edilmesi alternatifinin İsrail’in güvenliği için en iyi seçenek olduğu görüşünü dile getiriyor.
Diğer iki seçenekse İsrail’e yönelik saldırıları caydıramayacağı gerekçesiyle raporu kaleme alanlar tarafından reddediliyor.
Rapor göç eden Filistinliler’in girişinin engellenmesi için de İsrail içinde bir güvenlik bölgesi oluşturulmasını öngörüyor; ancak nüfusun bölgeyi terk ettikten sonra Gazze’ye ne olacağı konusunda ayrıntı vermiyor.
Belgede Mısır, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin plana maddi olarak ya da Gazze sakinlerini mülteci ve uzun vadede vatandaş olarak alarak destek verebileceğinden söz ediliyor.
“Varsayımsal bir belge”
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ofisi, İstihbarat Bakanlığı tarafından hazırlanan raporun “varsayımsal bir belgeden” ibaret olduğunu savundu.
İsrail’de Ulusal Güvenlik ve Siyonist Strateji Misgav Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu yaklaşık iki hafta önce yayımladığı bir makalede, Hamas’ın 7 Ekim’de 1400 kişinin öldürüldüğü ve 240 kişinin rehin alındığı saldırısının ardından “Tüm Gazze Şeridi’nin boşaltılmasına yönelik nadir bir fırsatın” olduğunu yazdı.
The Intercept adlı haber sitesinde de 25 Ekim tarihli bir habere göre, Misgav Enstitüsü’nün başında dört yıl İsrail’in ulusal güvenlik genel sekreterliği görevini yürüten ve daha önce de İsrail istihbaratı Şin Bet’te üst düzey yetkili olarak çalışan Ben Şabbat bulunuyor.
Filistin Yönetimi: “Bunu kırmızı çizgi olarak görüyoruz”
Ortaya çıkan belge İsrail’in Gazze’yi Mısır’ı ilgilendiren bir sorun haline getirmek istediğine ilişkin korkuları; Filistinliler’in de “Nakba” adını verdikleri yüz binlerce kişinin İsrail’in 1948’de kuruluşu sırasında kaçtığı ya da kaçmak zorunda kaldığı travmayı yeniden canlandırdı.
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, “Bunu geçilmesine izin vermeyeceğiz bir kırmızı çizgi olarak görüyoruz. 1948’de olanların yeniden yaşanmasına izin verilmeyecek” dedi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı rapora ilişkin bir yorum yapmadı; ancak İsrail ve Hamas arasındaki son çatışma sırasında yaptığı açıklamalarda Filistinli mülteci dalgasıyla karşı karşıya kalmak istemediğini belirtmişti.
Mısır 1948’den İsrail’in ele geçirdiği 1967 yılına kadar Gazze’yi yönetti. Gazze nüfusunun çoğunluğu şu anda İsrail toprağı olan yerleri terk etmek zorunda kalan Filistinli mültecilerin torunları.
Mısır Cumhurbaşkanı’ndan “Negev Çölü” önerisi
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, Filistinliler’in Sina Yarımadası’na getirilmesinin militanların oraya taşınması riskini doğuracağı ve 1979 barış antlaşmasını tehlikeye atacağını söyledi.
Mısırlı lider bunun yerine İsrail’in askeri operasyonları bitene kadar Filistinliler’i Gazze Şeridi’ne komşu Negev Çölü’nde barınma sağlamasını önerdi.
“Belge İsrail-Mısır ilişkilerini riske atabilir”
Tel Aviv’de bulunan Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Yoel Guzansky, ortaya çıkan belgenin İsrail’in önemli bir ortağı olan Mısır’la ilişkileri tehlikeye atabileceği kanısında.
AP haber ajansına konuşan Guzansky, “Eğer bu belge doğruysa büyük bir hata. İsrail ve Mısır arasında stratejik bir ayrılmaya yol açabilir. Bunu ya bir cehalet ya da şu aşamada çok önem taşıyan İsrail-Mısır ilişkilerini olumsuz etkilemek isteyen birinin işi olarak görüyorum” diyor.
AP’nin haberinden yararlanılmıştır.
Forum