İstanbul’da çoğunluğu kadın sanatçılar tarafından yapılan bir grafiti patlaması yaşanıyor. Türkiye’de giderek artan bir otoriter rejim söz konusu olsa da şehir idarecileri de grafitiye karşı çıkmıyor hatta bu duvar sanatını yapanları cesaretlendiriyor.
Gamze Yalçın, İstanbul’un merkez noktalarından biri olan Tophane’deki grafiti çalışmasını tamamlamak için sabah erkenden kalkıyor. Gamze, son yıllarda kentin bazı bölümlerini dönüştüren ve sayıları giderek artan grafiti sanatçılarından biri: “Bu dünyada yapacak çok şey var. Sokaklarda sanat yapan bir kadın olarak kendimi çok şanslı hissediyorum. Nereye gitsem gördüklerim bana güç ve çok fazla ilham veriyor.”
İstanbullular da duvar resimlerinin canlılığı ve görüntülerinden memnun.
Kentin belirli semtlerini saran grafiti dalgasına yetkililerin de fazla itirazı yok.
İstanbul sokaklarında çok sayıda polis olmasına rağmen grafiti sanatçıları genellikle polislerin kendilerini yalnız bıraktığını söylüyorlar.
Bu durum aslında çok sayıda grafiti sanatçısının aslında siyasetten uzak çizimler yapmasıyla açıklanabilir.
İstanbul’un Anadolu yakasında Kadıköy Belediyesi, yerel ve uluslararası grafiti sanatçılarını semtteki büyük apartmanların duvarlarını süslemeleri için davet ediyor.
Grafiti sanatı İstanbul’a nispeten geç gelmiş olsa da hızla gelişiyor ve toplumun görüşlerini yansıtma yollarından biri haline gelmiş durumda.
İstanbul’un duvarları şimdi kente renk katan genç sanatçılar için kendilerini ifade ettikleri alanlardan biri olarak kullanılıyor.
