İstanbul Valiliği, yeni Corona virüs tedbirleri kapsamında metrolarda ayakta yolcu kapasitesinin yarısı, metrobüs ve otobüslerde ise üçte biri kadar yolcu alınabileceğini açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Ulaştırma Komisyonu üyesi Birkan Birol Yıldız, konu hakkında VOA Türkçe’ye konuştu. Yıldız, uygulamanın işe yaraması için öncelikle mesai saatlerinin kademeli olarak dağıtılması gerektiğini söyledi. Yıldız, aksi halde yeni uygulamayla araçların masraflarının bile karşılanamayacağını ifade etti.
“Merkezi yönetim, yerel yönetimlerle görüşmeli”
İstanbul’da toplu ulaşım sorununun eskilere dayandığını ifade eden Yıldız, pandemi sürecinde yeni kuralların eklenmesinin sorunları daha da arttırdığını belirtti.
Yıldız, “Pandemi sürecinde toplu ulaşım kurallarının uygulanmasından kaynaklanan çeşitli sıkıntılar ve sorunlar var. Bununla ilgili bizim beklentimiz merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin istişare ederek bu süreçlerin yürütülmesi ve bir istikamet çizilmesi” diye konuştu.
“Kademeli mesai saatine geçilmeli”
İstanbul Valiliği’ne yaşanan sorunlarla ilgili öneriler sunduklarını da kaydeden Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: “Sabah ve akşam saatlerinde yoğunluğa neden olan hareketliliğin gün içerisinde homojen dağılımı için mesai saatlerinin mutlaka sektör sektör ayrılarak gün içerisine kademeli olarak dağıtılmasını önerdik. Bunu yapmamız lazım. Çünkü pandeminin nereye doğru gideceğini tam olarak kestiremiyoruz. Şimdiden bunların planlamasını yaparsak en azından bulaş riskini ortadan kaldırırız.”
"12 bin yeni araca ihtiyacımız var”
Valiliğin son kararını tam anlamıyla uygulamaları halinde yaklaşık 12 bin yeni araca daha ihtiyaç duyacaklarını ifade eden Birkan Birol Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer ayakta yolcu almayarak toplu taşıma hizmeti verseydik yaklaşık 14 bin yeni araca ihtiyacımız vardı. Bu yeni kararla birlikte yine yaklaşık 12 bin yeni araca ihtiyacımız var. Bu da çok rasyonel değil. Çünkü Türkiye’deki bütün otobüs fabrikaları İBB için otobüs üretmeye başlasa herhalde 12 ayda bile bunu teslim edemezler.”
“Bu şartlarda masraflarımızı bile karşılayamayız”
Bu uygulamayla araçların masraflarını karşılamanın zor olduğunu söyleyen Yıldız, “Şu anki mevcut kararı büyük bir titizlikle uygulamaya çalışacağız ama bu şekilde yolcu taşıyarak akaryakıt masrafını bile karşılayamayız. O yüzden akaryakıtta ÖTV desteği istiyoruz. Bu olmazsa olmazımız. Merkezi yönetimin yerel yönetimlere yani kentlere maddi destek vermesi gerekiyor” diye konuştu.
“Corona virüs tablosunun Ekim ayında nasıl bir yöne gideceğini çok kestiremiyoruz” diyen Yıldız, Eylül ayındaki tablonun yansımalarının çok olumlu olmadığını ve toplu taşımada çok daha sert kurallar uygulanırsa İBB olarak ne yapabilecekleri konusunda çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Yıldız, “Okulların açılıp-açılmaması konusunda bir muamma var. Bu sebeple piyasada atıl durumdaki servis araçları sahiplerinin çağırılıp İBB’nin bir paydaşı olarak çalışmaları yönünde bir teklifimiz olabilir. Böylece duraklardaki yolcu yoğunluğunu da azaltmış oluruz diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbullular karar hakkında ne diyor?
VOA Türkçe’nin konuştuğu İstanbullular'ın büyük bir kısmı kararın uygulanmasının zor olduğunu savunurken az sayıda kişiyse kararı mutlulukla karşıladığını ifade etti.
“Gerekli bir karardı”
Özel sektörde çalışan Cengiz Karaismailoğlu, “Cumhurbaşkanı ve valiliğin aldığı bu karar son derece gerekliydi. Keşke uygulanabilse ve uygulama iyi denetlenebilse” diye konuştu.
“20 milyon insanı nasıl takip edeceksiniz”
Emekli Osman Pekin, “20 milyon insan yaşıyor bu şehirde, siz bu kadar insanı ne kadar kontrol edebilirsiniz? Bence sadece polemik ve algı yaratmak” dedi.
“İstanbul’da uygulanması zor”
Her gün toplu taşıma kullandığını ve araçları hiç boş görmediğini ifade eden Sedat Yiğit sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul için bence yanlış bir karar. Küçük şehirlerde belki uygulanabilir ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerlerde uygulanabilmesi bana göre çok küçük bir ihtimal. Her bir metrobüsün başında bir tane görevli arkadaşın bulunması gerekir ki insanları kontrol etsin. Ancak öyle olabilir ama o da her şeyi aksatır.”
Mustafa Aksu, “Nasıl olacak bu? Kaç kişinin indiğini, kaç kişinin bindiğini nereden tespit edecekler? Birazcık mantık lütfen. Bu özel bir araba değil ki, bu toplu taşıma aracı” dedi.
“Daha rahat edeceğiz”
Sema Ketenci, “Ayakta yolcunun sınırlı bir şekilde alınması tabi ki güzel bir şey. En azından biraz daha rahat edeceğiz” diye konuştu.
“Esnek çalışma saati ya da sokağa çıkma yasağıyla yoğunluk önlenebilir”
Abdullah Yazıcı, “Metrobüsler yoğun, otobüsler yoğun. Bu yoğunluktan dolayı Corona önlenemez. Bunun için esnek çalışma saati ya da sokağa çıkma yasağı uygulanabilir. Başka bir çare yok” ifadesini kullandı.
“Toplu taşımaların hepsi dolu”
Necla Atbaş da ayakta yolcu oranının metrobüs ve otobüslerde uygulanmasının zor olduğunu düşünenlerden. Atbaş, “Üçte bir kapasite değil neredeyse tam olarak dolu, toplu taşımalar. Biraz minibüslerde dikkat ediliyor ama metrobüste, otobüste dikkat edilmesi çok zor” dedi.
