İSTANBUL —
Irak’ta Kürt yönetiminin Kerkük’ü ele geçirmesinden sonra Ankara’nın Kürtler’le ilgili bölge politikalarını gözden geçirmesi gerekebilir. Geçmişte Ankara, hem Türkmenler’in haklarına sahip çıkmak amacıyla, hem de Iraklı Kürtler’i bağımsızlığa daha da yaklaştıracağı kaygısıyla, Kerkük’ün Kürtler tarafından kontrolu konusunu kırmızı çizgi olarak görüyordu.
Irak ordusunun IŞİD’in ilerlemesi karşısında darmadağın olması sonrasında Peşmergeler, Kerkük’ü ele geçirdi.
Ancak uzmanlara göre Türkiye’ye karşı oluşan asıl tehdit Kürt Bölgesel Yönetimi ile olan yakın ilişkiler kurması oldu. Ankara geçen ay Erbil’le 50 yıllık petrol anlaşmasına imza attı.
Kerkük bölgesinin 10 milyar varillik rezerve sahip olduğu düşünülüyor. Bu Türkiye’nin gereksiniminden kat kat fazla.
Kadir Has Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanı Soli Özel, Ankara’nın Irak’a istikrar getirme ve ticaret anlaşmalarını güvenceye alma konusunda Kürt yönetimine başvurabileceğini söylüyor. ‘Kerkük’ü IŞİD mi, yoksa Kürtler mi ele geçirsin?’ diye sorulsa neredeyse herkesin Kürtler’i tercih edeceğini belirten Özel, Irak ordusunun savaşacak bir güç olmadığı göz önünde bulundurulduğunda tek alternatifin Peşmerge olduğuna dikkat çekiyor.
IŞİD’in Türkiye’nin Suriye sınırındaki yoğun varlığı, Suriyeli Kürtler’le işbirliğini cihatçı grubun oluşturduğu tehdide karşı iyi bir seçenek haline getiriyor.
Ancak bu Türkiye için ayrı bir sorun oluşturuyor. Çünkü Suriyeli PYD, PKK’nın Suriye kolu. Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş Suriyeli Kürtlerle işbirliğinin zor olacağını düşünüyor. PYD’nin PKK’nın bir uzantısı olmasının karmaşık bir durum yarattığını söyleyen yazar, Türkiye’nin PYD ile ilişkilerin düzelmesinin PKK ile yapılacak bir barış anlaşmasına bağlı olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
IŞİD bölgede istikrarsızlık yaratırken, Ankara’nın ticari anlaşmalarını da tehdit ediyor. İstanbul Politikalar Merkezi’nden Cengiz Aktar bu nedenle Türkiye’nin radikal gruplarla ilişkisini gözden geçirip Suriyeli Kürtler’le işbirliğine yönelebileceğini söylüyor.
Aktar, bugüne dek IŞİD ve El Nusra’yı taşeron olarak kullanarak Suriyeli Kürtler üzerinde baskı yaratan Türkiye’nin bu konuda siyaset değişikliğine gidebileceğini belirtiyor. IŞİD’in Türkiye’nin Suriye sınırındaki kasabalarda varlığı haberlere sıklıkla yansısa da, Ankara IŞİD’e ve diğer cihatçı gruplara destek verdiği iddialarını reddediyor.
Türkiye’de barış süreci durma noktasında. Uzmanlar IŞİD’in bölgede nüfuzunun artması durumunda, Ankara’nın bölgede Kürtler’le ilgili siyasetini gözden geçirmeye zorlanabileceğini belirtiyor.
Irak ordusunun IŞİD’in ilerlemesi karşısında darmadağın olması sonrasında Peşmergeler, Kerkük’ü ele geçirdi.
Ancak uzmanlara göre Türkiye’ye karşı oluşan asıl tehdit Kürt Bölgesel Yönetimi ile olan yakın ilişkiler kurması oldu. Ankara geçen ay Erbil’le 50 yıllık petrol anlaşmasına imza attı.
Kerkük bölgesinin 10 milyar varillik rezerve sahip olduğu düşünülüyor. Bu Türkiye’nin gereksiniminden kat kat fazla.
Kadir Has Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanı Soli Özel, Ankara’nın Irak’a istikrar getirme ve ticaret anlaşmalarını güvenceye alma konusunda Kürt yönetimine başvurabileceğini söylüyor. ‘Kerkük’ü IŞİD mi, yoksa Kürtler mi ele geçirsin?’ diye sorulsa neredeyse herkesin Kürtler’i tercih edeceğini belirten Özel, Irak ordusunun savaşacak bir güç olmadığı göz önünde bulundurulduğunda tek alternatifin Peşmerge olduğuna dikkat çekiyor.
IŞİD’in Türkiye’nin Suriye sınırındaki yoğun varlığı, Suriyeli Kürtler’le işbirliğini cihatçı grubun oluşturduğu tehdide karşı iyi bir seçenek haline getiriyor.
Ancak bu Türkiye için ayrı bir sorun oluşturuyor. Çünkü Suriyeli PYD, PKK’nın Suriye kolu. Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş Suriyeli Kürtlerle işbirliğinin zor olacağını düşünüyor. PYD’nin PKK’nın bir uzantısı olmasının karmaşık bir durum yarattığını söyleyen yazar, Türkiye’nin PYD ile ilişkilerin düzelmesinin PKK ile yapılacak bir barış anlaşmasına bağlı olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
IŞİD bölgede istikrarsızlık yaratırken, Ankara’nın ticari anlaşmalarını da tehdit ediyor. İstanbul Politikalar Merkezi’nden Cengiz Aktar bu nedenle Türkiye’nin radikal gruplarla ilişkisini gözden geçirip Suriyeli Kürtler’le işbirliğine yönelebileceğini söylüyor.
Aktar, bugüne dek IŞİD ve El Nusra’yı taşeron olarak kullanarak Suriyeli Kürtler üzerinde baskı yaratan Türkiye’nin bu konuda siyaset değişikliğine gidebileceğini belirtiyor. IŞİD’in Türkiye’nin Suriye sınırındaki kasabalarda varlığı haberlere sıklıkla yansısa da, Ankara IŞİD’e ve diğer cihatçı gruplara destek verdiği iddialarını reddediyor.
Türkiye’de barış süreci durma noktasında. Uzmanlar IŞİD’in bölgede nüfuzunun artması durumunda, Ankara’nın bölgede Kürtler’le ilgili siyasetini gözden geçirmeye zorlanabileceğini belirtiyor.
