Erişilebilirlik

Joe Biden’ın Özrüyle Türkiye İkna Olacak mı?


Türkiye’de darbe girişimiyle ilgili suçlanan Fethullah Gülen’in Pensilvanya’da yaşıyor olması nedeniyle ABD’ye yönelik tepkide ciddi artış yaşandığı ortamda; ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben “Özür diliyorum” açıklaması yaptı.

ABD Başkan Yardımcısı Biden, Ankara ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaklaşık 2 saat 25 dakikalık basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Bunun ardından Biden ve Erdoğan, kameralar karşısına geçerek, detaylı açıklamalarda bulundu.

Darbe girişiminden bugüne Türkiye’de adeta hedef tahtasındaki ABD tarafınca en üst düzeydeki temsil noktasındaki Joe Biden’ın, “Özür diliyorum. Keşke daha önce buraya gelebilseydim. Sizin halkınıza hayranlık duyuyoruz” sözleri, Türk medyasında manşetlere taşındı.

Türk halkı ve Erdoğan’a övgü

ABD Başkan Yardımcısı Biden, açıklamasında özetle şu hususları dile getirdi: “15 Temmuz gecesi helikopterler Cumhurbaşkanının otelini bombaladıkları zaman, 15 dakika daha orada kalmış olsaydınız o manzarayı canlandırmak çok zordu. 15 Temmuz gecesi halk demokrasi uğruna yapılabilecek en büyük fedakarlığı yaptı. Kayıplarınız için çok üzgünüm. Tarih kitaplarında okuduğunuz bir şey değil. Bu şahsi bir şeydir. Bunu hiçbir hataya yol vermeyecek şekilde belirtmek isterim ki, ABD müttefikimiz Türkiye'nin yanındadır. Biz Türkiye'yi destekliyoruz. Bu destek kesindir ve değişmez. Bu darbe teşebbüsü, Türkiye'nin halkına yapılmış bir hareketti. Türkiye halkına en çok değer verdiği değerlere yapılmış hareketti. Ben özür diliyorum, keşke daha önce gelebilseydim.”

“Darbe girişimi sırasında bir cep telefonundan halkınızı sokaklara çağırdınız. Bu teröristlerin demokrasinizi almasını izin vermemesini istediniz. Bütün dünya sizi seyretti. Onlar sokağa çıktıktan sonra başka F16'ların gelip, gelmeyeceğini bilmiyorlardı. Bütün dünya Türk vatandaşlarının tankların önünde durduğuna şahit oldu. Hatta onlardan bazıları tanklar tarafından ezildi yanlış bilmiyorsam. Şahsen ve ABD halkı sizin cesaretinize hayran oldu.”

“Amerikalılar sizin yanınızdadır. Obama, size telefon eden isimlerden biridir. Özür diliyorum. Keşke daha önce buraya gelebilseydim. Sizin halkınıza hayranlık duyuyoruz.”

Fethullah Gülen iadesinde “yargı” vurgusu

“Heyetim Ankara'da Türk meslektaşlarıyla durumu değerlendiriyorlar. Belgeleri topluyorlar. Türkiye'nin Gülen'in teslimiyeti ile ilgili anlaşmalarımıza uygun olarak belgeleri topluyorlar. Biz bu konuda diğer suçluların iadesinden daha fazla çalışıyoruz. İlk kez böyle bir durumda bu kadar zaman harcıyoruz. Bu şekilde mahkemenin standartlarına uygun olacak bilgileri toplamaya çalışıyoruz.”

“Bizim yasalarımız iade edilecek bir kişinin durumunu mahkemeler tarafından iade edilmesi için yeterli neden gerekiyor. Son zamanlarda benim ülkemde 3-4 terör saldırısı oldu. FBI bunları izliyordu. ABD’lilerin öldürülmesini istediğini söylemişti. Bunu söylediği için bizim yasalarımıza göre herhangi bir kişiyi hedef almadığı için tutuklanmadı. Ancak o gitti insanları öldürdü. Yasaları uyguluyoruz dediğimizde bunu gerçekten söylüyoruz. Bizim avukatlardan, uzmanlardan ibaret heyetimiz Ankara’da sizin uzmanlarınızla bir araya geldiler. Evet onu iade etmeliyiz. ABD’nin bir kişiyi,ve aslında bu kişiyi standartlara göre iade edilebilecek bir suçluyu korumamız mümkün müdür? Buradan bizim çıkarımız ne olabilir? Ama bizim adli sistemimiz Türkiye’den farklıdır. Bu bizim sistemimiz. Biz 225 yıldan beri bu yasaya uyuyoruz. Hiçbir şey bunu değiştiremez. Bu ne kadar sürer? Sizin tespit edeceğiniz delillere bağlıdır. Düne kadar bu darbe teşebbüsüyle ilgili hiçbir delil gösterilmedi. ABD’ye gidip bu adam kötüdür diyemezsiniz. Bu adam şu suçu işlemiştir diyebilirsiniz. Delilleri toplayacağız ve onun suçlanması için delilleri bulmamız lazım. Ya da makul bir neden bulmamız gerekiyor.”

“Başkan Obama’nın iade yetkisi yok”

“Benim ülkem güçlü bir ülkedir. Obama, O’nun başkanıdır. Buna rağmen başkanımızın bir suçluyu iade etmesi için hiçbir yetkisi yoktur. Bunu sadece mahkeme yapabilir. Başkan bunu kendisi yapmak isterse güçlere aykırı hareket ettiği için görevden alınır. Gülen'i korumak niyetimiz yoktur. Hatırladığınız gibi Gülen, Bush hükümetinden ülkede oturma izni istediğinde kabul edilmedi. Mahkeme Başkanı'nın kararını kabul etmedi. Bağımsız mahkemeler değerlendirecek. Bu biraz zaman alıyor. Ancak Türk hükümeti ile çalışarak hızlandırmaya çalışacağız.”

IŞİD ve PKK’ya yönelik mesajlar

Bu arada Cerablus’a yönelik sınır operasyonunu da değerlendiren Joe Biden, “Biz inanıyoruz ki Türk sınırları, Türklerin kontrolü altında olmalıdır. Suriye toprak bütünlüğü olmalıdır. Türkiye ile birlikte daha yakından çalışmak istiyoruz bu operasyonlar konusunda. Operasyonu destekliyoruz” görüşünü paylaştı.

Bunun yanı sıra terör örgütü PKK’ya yönelik mesajı da dikkat çeken Biden, “Ülkenin Güneydoğu bölgesinde olanlar nedeniyle çok eziyetler çekiliyor. Onların yaptığı barbarlıktır. Bu barbarlar karşısında ne Türk halkı, ne ABD halkı eğilecektir. Teröristlerin faaliyetleri karşısında eğilmeyeceğiz. Her zaman iyi iletişimde bulunduk. Konuşmalarımıza devam edeceğiz. Birlikte bu akılsız terörist hareketlerin dünyadaki faaliyetlerini durdurmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Erdoğan: Gülen gözaltına alınsın

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın sözlerini değerlendirerek, özellikle Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili Türkiye’nin tutumunu ortaya koydu. Erdoğan, Gülen’in ABD tarafından Türkiye iade edilmesiyle ilgili beklentisini özetle şöyle dile getirdi:

“Sayın Biden ile görüşmemizde kendi milletine bile saldırmaktan çekinmeyen eli kanlı terör örgütü ile mücadelemiz hakkında bilgi verdik. En büyük öncelik, FETÖ elebaşısının ülkemize en kısa zamanda özellikle iadesini istiyoruz. Bizler 15 Temmuz öncesi bu örgütün yaptıklarına dair tüm dosyaları 85 koli halinde gönderdik. 15 Temmuz'dan sonrasına ait dosyaları da hazırladıktan sonra ulaştıracağız. Ancak ABD ile Türkiye arasında suçluların iadesiyle ilgili anlaşma gereği, bu tür kişiler en azından gözaltına alınır, tutuklanır ve mahkeme boyunca gözaltında bulunur. Şu an bu zat, bulunduğu yerden halen terör örgütünü kontrol ediyor. 170 ülkede okulları, iş yerleri var. Yönetmeye devam ediyor. ABD'deki yayın organları ile birçok aynı şekilde söyleşiler yapıyorlar ve bunlarla dünyadaki eylemini devam ettiriyor. Bu bakımdan bunun kontrol altında tutulması, gözaltına alınmasıyla yapılıyor. Bunun göz ardı edilmemesi gerekir.”

Erdoğan: Milletimle gurur duyuyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi ve ABD ile ilişkiler konusunda özetle şu mesajları verdi:

“Joe Biden'i ikinci kez ağırlamaktan dolayı memnunum. Farklı bir zeminde, farklı bir zamanda yapmış olmaktan dolayı duyduğum üzüntüyü ifade etmek istiyorum. Çok daha farklı, normal şartlar bu görüşmeyi yapabilseydik.”

“Milletimle gurur duyuyorum. Benim milletimin elinde sadece bayrağı vardı. Ve o bayrağı ile beraber tankların üzerine yürüyor. Ve yüreğini inancıyla bütünleştirmek suretiyle 12 saat gibi kısa bir zaman içerisinde darbe girişimini püskürttü. Öncelikle milletime tekrar şükranlarımı ifade ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin sayısı 241 oldu, gazilerimizin sayısı 2 bin 194 oldu. Onlara da acil şifalar diliyorum.”

“Milletimizle iftiharımız çok farklı. Demokrasi, milletin bu şekilde sahiplenişiyle ayakta durabilirdi. Benim milletim sahip çıktı. Bu yoldaki yürüyüşümüz devam ediyor. ABD ile uzun bir geçmişe dayanan stratejik ortaklığımız var. Sayın Barack ile stratejik ortaklıktan, model ortaklığa dönüştü. Model ortaklık da farklı bir zemine ulaşmış oldu. Sayın Biden ülkemize gerçekleştirdiği ziyaretle darbe girişiminin vahim boyutlarını bizzat yerinde görme fırsatını bulmuştur. Kendilerine elimizdeki bazı bilgileri, belgeleri ayrıca vereceğim. FETÖ hakkında tüm milletin hissiyatını ilk elden müşayede etme fırsatı bulduğu için memnunum.”

Suriye’ye ilişkin mesajlar

Erdoğan, ayrıca Suriye’deki gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Türk Ordusu’nun gerçekleştirdiği askeri operasyonu yorumlayan Erdoğan, “Cerablus ülke sınırımıza 20-30 km mesafede. Dolayısıyla sürekli oradan bizim ilçemiz Karkamış'a yapılan havan topu atışları sebebiyle rahatsızlığımızı dile getirdik. Fakat anlatılamadı ya da anlaşılamadı. Koalisyon güçleriyle konuştuktan sonra nihai kararımızı verdik ve Cerablus’a, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte, koalisyon güçlerinin hava desteği ile oraya giriş sağlandı. Cerablus’u ÖSO mensupları ve Cerabluslu olanlar geri almış durumdalar. Oradaki hükümete ait, veya resmi kurumları ele geçirdiler” dedi.

Erdoğan Esat rejimine ilişkin Türkiye’nin yaklaşımında değişiklik olmayacağını da açıkça vurguladı.

“Terörist, teröristtir. Bizim anlayışımız budur. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütüne karşı mücadele etmesi onu aklamaz. Bütünlüğümüzün tehdit edilmesini anlayamayız. Aylan Kurdi'lerin yeni fotoğraflarına şahit oluyoruz. Bunları çok da fazla görmek istemiyoruz. Suriye halkının kendi seçeceği bir yönetici ile yönetilmesi anlayışını sağlarız. Esed'in başında olduğu bir Suriye, asla demokrasiye ulaşamayacaktır. Bunların geçmişini biliyoruz. 600 bine yakın insanı öldüren insanın yanında yer almayı Türk milleti olarak zül addediyoruz. ABD'nin gerekli desteği vereceğine inanıyorum. Sayın Başbakanımızla da yaptıkları görüşmeler neticesinde başarılı bir görüşme zinciri olduğuna inanıyorum.”

Bu arada ABD’li bir gazeteci tarafından Cerablus operasyonuyla ilgili soru yöneltilirken “IŞİD” ifadesi kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı da paylaşan Erdoğan, “İslam devletinden terörist çıkmaz. DAEŞ bir terörist gruptur. İslam barış kavramından türeyen bir kelimedir. Dolayısıyla İslama mensup olan bu katliamları yapmaz. 12-13-14 yaşındaki çocukları canlı bomba olarak halkın arasına sokmaz. DAEŞ bunları yapıyor. Ama bunun bedelini de çok ağır ödeyecek. Yeter ki barışa koşanlar el birliği yapsınlar” açıklaması yaptı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG