İSTANBUL —
Türkiye’de devlet izniyle işletilen genelevlere karşı çıkan bir grup, cinsiyet eşitliği adına kadınlar için de genelev kurulması gerektiğini söylüyor. Ülkede yüz yıla yakın süredir uygulanan bu siyaset bugünlerde daha çok tartışılıyor.
Taksim Meydanı’nda açıklama yapan yoksullukla mücadele örgütü Şefkat Der üyesi Hayrettin Bulan kadın müşterilere hizmet edecek genelevlerin açılmasını gerektiğini söylüyor. Derneğin asıl amacı devlet izniyle çalışan genelevlerin kapatılması.
Bulan yaptıkları çarpıcı çağrının, yaşadıkları düş kırıklığından kaynaklandığını söylüyor. Devletin genelevlere izin vermesinin seks köleliğini yasal hale getirmek olduğunu söyleyen Bulan, amaçlarının bu işletmelerin kapatılması olduğunu ve başarıya ulaşıncaya kadar mücadelelerini devam ettireceklerini söylüyor.
Bu Şefkat Der’in ilk tartışmaya açık eylemi değil. Örgüt geçen yıl da aile içi şiddet gören kadınlar için silah kullanma dersleri düzenlemiş ve silah ruhsatı almalarına yardımcı olmuştu.
Bulan İçişleri Bakanlığı’na ve TBMM’ye başvurduklarını ve yasaların gerektirdiği cinsiyet eşitliği prensibine göre devletin erkek fahişelerin çalıştığı genelevler açması gerektiğini söylüyor. Grup taleplerinin reddedilmesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek.
Bulan devletin kadınlar için genelev açacağını tahmin etmiyor ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden gelecek bir kararın Türkiye’nin ikiyüzlülüğünü ortaya koyacağını söylüyor. Grup davayı kazanmaları durumunda alacakları tazminatın kendilerini fuhuştan kurtarmaya çalışan kadınlara yardım için kullanılacağını söylüyor.
Ülkede şu anda devlet izniyle işletilen 56 genelev yalnızca erkek müşterilere hizmet ediyor. Bu işletmelerde maaşlı 3 bine yakın kadın çalışıyor.
Eski bir seks işçisi olan Ayşe Türkücü kampanyanın destekçileri arasında. Türkücü devlet kontrolünde işletilen genelevlerden çıkıp kendine başarılı bir hayat kurduğunu söylüyor. Ancak bu kolay olmamış. 20 yıl boyunca, ülkenin farklı bölgelerinde 7 farklı genelevde çalıştıktan sonra 1996’da evlenerek bu hayata veda etmiş. Türkücü buralarda işkence, şiddet ve uyuşturucu kullanımının sıradan olduğunu söylüyor ve devletin bu konuda suç ortağı olduğunu düşünüyor. Buralarda çalışan kadınlara değer verilmediğini söyleyen Türkücü, kadın satmak bu kadar kolaysa Türkiye’deki 30 milyondan fazla kadın için de genelev açılması gerektiği görüşünde.
Türkiye’de erkeklerin çalıştığı genelevlerin açılması pek mümkün gözükmüyor. Aksine AKP yönetimindeki son 10 yılda kadınların çalıştığı genelevlerin sayısı yarıya düşmüş durumda.
Taksim Meydanı’nda açıklama yapan yoksullukla mücadele örgütü Şefkat Der üyesi Hayrettin Bulan kadın müşterilere hizmet edecek genelevlerin açılmasını gerektiğini söylüyor. Derneğin asıl amacı devlet izniyle çalışan genelevlerin kapatılması.
Bulan yaptıkları çarpıcı çağrının, yaşadıkları düş kırıklığından kaynaklandığını söylüyor. Devletin genelevlere izin vermesinin seks köleliğini yasal hale getirmek olduğunu söyleyen Bulan, amaçlarının bu işletmelerin kapatılması olduğunu ve başarıya ulaşıncaya kadar mücadelelerini devam ettireceklerini söylüyor.
Bu Şefkat Der’in ilk tartışmaya açık eylemi değil. Örgüt geçen yıl da aile içi şiddet gören kadınlar için silah kullanma dersleri düzenlemiş ve silah ruhsatı almalarına yardımcı olmuştu.
Bulan İçişleri Bakanlığı’na ve TBMM’ye başvurduklarını ve yasaların gerektirdiği cinsiyet eşitliği prensibine göre devletin erkek fahişelerin çalıştığı genelevler açması gerektiğini söylüyor. Grup taleplerinin reddedilmesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek.
Bulan devletin kadınlar için genelev açacağını tahmin etmiyor ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden gelecek bir kararın Türkiye’nin ikiyüzlülüğünü ortaya koyacağını söylüyor. Grup davayı kazanmaları durumunda alacakları tazminatın kendilerini fuhuştan kurtarmaya çalışan kadınlara yardım için kullanılacağını söylüyor.
Ülkede şu anda devlet izniyle işletilen 56 genelev yalnızca erkek müşterilere hizmet ediyor. Bu işletmelerde maaşlı 3 bine yakın kadın çalışıyor.
Eski bir seks işçisi olan Ayşe Türkücü kampanyanın destekçileri arasında. Türkücü devlet kontrolünde işletilen genelevlerden çıkıp kendine başarılı bir hayat kurduğunu söylüyor. Ancak bu kolay olmamış. 20 yıl boyunca, ülkenin farklı bölgelerinde 7 farklı genelevde çalıştıktan sonra 1996’da evlenerek bu hayata veda etmiş. Türkücü buralarda işkence, şiddet ve uyuşturucu kullanımının sıradan olduğunu söylüyor ve devletin bu konuda suç ortağı olduğunu düşünüyor. Buralarda çalışan kadınlara değer verilmediğini söyleyen Türkücü, kadın satmak bu kadar kolaysa Türkiye’deki 30 milyondan fazla kadın için de genelev açılması gerektiği görüşünde.
Türkiye’de erkeklerin çalıştığı genelevlerin açılması pek mümkün gözükmüyor. Aksine AKP yönetimindeki son 10 yılda kadınların çalıştığı genelevlerin sayısı yarıya düşmüş durumda.