California eyaletinin San Bernardino kentinde IŞİD sempatizanı bir çiftin düzenlediği silahlı saldırı ve geçtiğimiz ay Paris’te IŞİD’in giriştiği terör eylemi sonrasında Amerika’da Müslüman karşıtı söylemin yükselişe geçtiği gözleniyor. Ancak Ortadoğu’daki terörden kaçmaya çalışanlara yönelik yaklaşımın değiştirilmesi için sözden öteye geçilmediği göze çarpıyor.
Önce sadece Suriyeli Müslüman mültecileri hedefleyen Trump, söylemini değiştirerek tüm Müslümanlara yasak getirmeyi önerdi.
Amerika’daki eyalet valilerinin yarısından çoğu Paris saldırıları sonrasında aralarında teröristlerin de gizlenebileceği gerekçesiyle Suriyeli mültecilerin eyaletlerine yerleşmelerini durdurma girişimi başlattı. Mülteci yerleştirme sürecinden sorumlu BM Mülteciler Dairesi, kaygılı olduğunu ifade etti.
Ancak bu girişimler, eyaletlerin mültecilerin girişini yasal olarak engellemeleri mümkün olmadığı için sadece sözden ibaret. Suriyeli bir aile, Indiana valisinin mültecilere giriş yasağı koyma girişimine rağmen kısa süre önce Indianapolis’e vardı.
Suriyeli aile, Indiana’ya Katolik hayır kuruluşları tarafından getirildi. Indiana Valisi Mike Pence ise, aileye ‘hoşgeldiniz’ demekten kaçındı. Pence, “Bu konunun bir aileyle ya da Katolik hayır kurumlarıyla ilgisi yok. Hükümetin ve Kongre’nin mülteci kabulünü durdurması için bir an önce kararlı adımlar atmalı” diye konuştu.
İnsan hakları örgütleri, bu tür girişim ve söylemlerin teröristlerin elini güçlendirdiği görüşünde. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Stephanie Gee, “Kışkırtıcı söylemlerin yetkilileri olumsuz yönde etkilemesi tehlikesi var. Buna Kongre’deki senatör ve milletvekillerinin, valilerin attıkları adımlarda tanık oluyoruz” dedi.
Paris saldırılarının Amerika’da da tekrarlanmasından korkan halkı rahatlatmaya çalışan Obama yönetimi, Suriyeli mültecilerin daha sıkılaştırılmış güvenlik taramalarından geçirilmesinin teröristlerin sızmasını engelleyeceğini kaydediyor.