Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, IŞİD’le mücadele için oluşturulan uluslararası koalisyonla birlikte çalışmasının, Türkiye’nin “net çıkarlarına” hizmet edeceğini savundu.
New York’a giden Başkan Barack Obama’nın “Air Force One” adlı uçağında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Earnest’e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, IŞİD’le mücadeleye asker katılımında bulunmak için öncelikle Suriye’deki Esat rejiminin hedef alınması yönündeki şartı soruldu.
Öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin geçen hafta kabul ettiği tezkereyi değerlendiren ve bunu “memnunlukla karşıladıklarının” altını çizen Earnest, bu oylamanın, “IŞİD’in Türk halkına yönelik önemli tehdit olarak görüldüğünün” göstergesi olduğunu söyledi. Earnest ayrıca tezkerenin, Türkiye’nin “IŞİD tehdidine karşı askeri güç kullanma kararlılığı, en azından yetkisi elde etmesi” anlamına geldiğini belirtti.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, zaman zaman IŞİD tehdidi altındaki bölgelerde bulunan Müslüman hükümetlere, “özellikle de Suriye’yle uzun bir sınır paylaşan Türkiye’ye, kapıları önünde şiddet olayları yaşanmasının yüce çıkarlarına hizmet etmediği” düşüncesini ortaya koyduklarını belirtti ve IŞİD tehdidinin “kesinlikle Türkiye’nin yüce çıkarlarına hizmet etmediğini” söyledi.
Başkan Barack Obama’nın IŞİD’le mücadele için kurulan uluslararası koalisyonun faaliyetlerini koordine etmekle görevlendirdiği özel temsilci John Allen’ın üst düzey temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gideceğini hatırlatan Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest, bu görüşmelerde Türkiye’nin koalisyona yarar sağlayacak “kendine has yeteneklerinin” nasıl değerlendirilebileceği konusunun ele alınacağını bildirdi. Türkiye’nin koalisyona yarar sağlayacak katkıları çerçevesinde “temel lojistik anlaşmazlıkların” bu görüşmelerde ele alınacağından kuşku duymadığını kaydeden Earnest, “IŞİD’in yol açtığı tehditle mücadele etmek amacıyla kurulan uluslararası koalisyon ya da uluslararası toplumla birlikte çalışmanın, Türkiye’nin net çıkarlarına hizmet edeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Psaki: ‘Kerry Davutoğlu’yla iki kez görüştü’
Aynı konu, Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki’nin dünkü olağan basın brifinginde de ele alındı. Psaki Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Kobani’deki durumu Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla telefonda görüştüğünü bildirdi.
Kerry’nin Pazartesi gecesi ve dün sabah Davutoğlu’yla iki ayrı kısa telefon görüşmesi yaptığını kaydeden Psaki, görüşmede IŞİD tehdidinin, Kobani’deki durumun ve Türkiye’nin IŞİD’le mücadele koalisyonunda alacağı rolün ele alındığını belirtti. Psaki, “Sanıyorum Türkiye, koalisyonda alacağı daha kapsamlı rolü belirlemeye çalışıyor” diye konuştu.
Jen Psaki, John Kerry ve Ahmet Davutoğlu arasında “uzun bir ilişki ve dostluk geçmişi” olduğunun da altını çizdi.
Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki, Başkan Barack Obama’nın IŞİD’le mücadele için kurulan uluslararası koalisyonun faaliyetlerini koordine etmekle görevlendirdiği özel temsilci John Allen ve Büyükelçi Bret McGurk’ün Kerry-Davutoğlu görüşmesinin devamı için hafta sonuna doğru Ankara’ya gideceklerini hatırlattı.
Psaki, Türkiye’nin istediği Suriye’de bir güvenlik şeridi ve uçuşa yasak hava sahası oluşturulmasının gündemlerinde olmadığını belirtti. Kimsenin Kobani’nin düşmesinden memnun olmayacağını vurgulayan Psaki, bir yandan da amaçlarının, IŞİD’in “güvenli bir yurt edinmesinin engellenmesi” olduğunu kaydetti. Amerikalı yetkililer, IŞİD’in ele geçirdiği bölgeleri, Amerika ve Batılı ülkelere saldırı düzenlemeye fırsat verecek bir “sıçrama tahtası” haline getirmesinden kaygı duyduklarını gizlemiyor.
‘PYD ile doğrudan görüşmüyoruz’
Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki’ye, PYD’yle yürütüldüğü iddia edilen gizli görüşmeler de soruldu ve PYD’nin PKK’yla ilişkisi hatırlatıldı. Psaki de bu soru üzerine Suriye muhalefetinin temsilcileriyle görüştüklerini belirtti, ancak PYD ile doğrudan görüşme olmadığını, görüşmenin aracılarla gerçekleştirildiğini bildirdi.
