Geçen hafta Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son celsesinde tahliye edilen eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile 23. ve 24. Dönem Milletvekilleri Sabahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, Diyarbakır’da buluştu. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Binası’na gelen üç isim, ziyaretçileri kabul etti.
Kabulün ardından bir açıklama yapan Kışanak, Tuncel ve Akat Ata, Kürt sorununun çözümüne vurgu yaptı. İlk sözü alan Kışanak, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal olarak kötü bir noktaya gittiğini söyledi.
Yaşananları son yıllardaki politikalara bağlayan Kışanak, “Gelinen aşamada bütün yapılan bu kötülüklerin ve haksızlıkların bizleri değil, bir bütün olarak Türkiye'yi yıprattığı ve artık gelinen noktanın hem ekonomik hem sosyal hem diplomatik ve siyasal olarak taşınamayacak bir nokta olduğunun herkesin farkında olduğunu düşünüyoruz. Eminim ki bugün bize söyleyemedikleri hakikatleri kendileri de biliyorlar” dedi.
Türkiye’nin Kürt sorununun çözümünün arifesinde olduğunu savunan Kışanak, ”Artık bu ülkenin ekonomik olarak daha müreffeh bir geleceğe açılabilmesi için, uluslararası itibarını koruyabilmesi için, ülke içerisinde demokrasinin az da olsa yeniden inşa edilebilmesi için bu politikalardan vazgeçmek zorunda olduklarını görüyorlar, biliyorlar. Kürt sorununda bir barış siyasetinin artık arifesindeyiz diye düşünüyorum. Bunun yolunun mutlaka açılacağını ve bunun da bizlerin, sizlerin, direnenlerin ve hakikatin peşinden yılmadan koşanların başarısı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı iken görevden alınan ve yerine kayyum atanan Kışanak, Kobani davasında 12 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı. Yattığı süre göz önüne alınan Kışanak tahliye edildi.
Tuncel: “Artık yeni bir döneme ihtiyaç var”
Daha sonra söz alan 23. ve 24. Dönem Milletvekili Sabahat Tuncel ise yeni bir döneme ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin 2015’ten sonra karanlığa sürüklendiğini savunan Tuncel, şunları söyledi: ”Herkesin talebi olan barışı birlikte inşa edeceğiz. Türkiye'yi bu kadar karanlığa sürüklediler. 2015'ten sonraki süreç yani Kürt sorunundaki çözümsüzlük siyaseti, çatışma siyaseti Türkiye'yi de ekonomik, siyasi krize sürükledi. Bugün Türkiye en zayıf halindedir. AKP hükümeti en zayıf halindedir. 31 Mart seçimlerinde gördünüz. Yani haritanın renginin değişmesi sadece haritanın renginin değişmesi değildir. Türkiye'deki değişim talebidir, özgürlük talebidir, adalet talebidir, barış talebidir.”
İlk kayyum atamaları nedeniyle düzenlenen protesto eylemlerine katılan Tuncel 6 Kasım 2016'da gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Kobani davasında 12 yıl hapis cezası verilen Tuncel de yattığı süre gözönüne alınarak tahliye edildi.
Akat Ata: “Türkiye'yi yöneten kim olursa olsun, onu demokratik çözüme ikna etme sorumluluğu altındayız”
Kobani davasında 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ve tahliye edilen 23. ve 24. Dönem Milletvekili Ayla Akat Ata’nın gündeminde de Kürt sorununun çözümü vardı.
Kobani davasının çözüm sürecinden intikam alınmasını önüne hedef olarak koyan bir dava olduğunu savunan Akat Ata, “Bu bir siyasi çözüme karşı duyulan öfkenin dışa vurduğu, siyasi partimiz hakkında kapatma davası açılmasına kadar götürülen bir davadır. Hedefte ne vardır? Demokratik çözüm vardı. Bu sürecin öncüleri vardı” dedi.
Türkiye’de iktidarda olanları çözüme zorlamakla sorumlu olduklarını söyleyen Akat Ata, “2015’ten beri, bu ülkede yaşanan ekonomik, sosyal, siyasal, ekonomik kırımın arkasında bir sorunun demokratik çözümsüzlüğüne dair alınan karar yatıyor. Birileri bu çözümsüzlükten beslenir. Biz ancak çözümle yaşanabilir ve çözümle yaşatılabilir deyip bu konuda kendini ortaya koyanlarız; biz iktidarda kim varsa, Türkiye halkları kime yetki verdiyse, onu demokratik çözüme, çözüm noktasına getirecek mücadelenin sahipleriyiz. İddiamız budur. İktidar da Türkiye'yi yöneten kim olursa olsun, biz, bize yetki veren halkımızın sözcüleri olarak, o gücü demokratik çözüme ikna etme sorumluluğu altındayız. İnanıyorum ki Gültan Başkan'ın da ifade ettiği gibi yani bu aradan geçen dokuz yıllık zaman dilimi birilerinin üzerine düşünmesi için fazlasıyla uzun aslında” diye konuştu.
Son iki yılda yaşanan ekonomik krizin, demokrasi olmadan düzelemeyeceğini belirten Akat Ata, sözlerini şöyle tamamladı: “Demokrasi olmadan Türkiye'de şiddeti, şiddeti ürettiği gerçekle şiddetin içinde olduğu hiçbir alanda düzelme yaşanmayacağını görmüşlerdir umarım.”
Forum