Kırgızistan’da Çarşamba gününden bu yana yaşananlar ülkenin yeni bir devrimin eşiğinde olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Hükümet karşıtı gösteriler olarak başlayan hareketin bu kadar hızlı biçimde şekil değiştirmesi ise uzmanlarca “sıra dışı” bir gelişme olarak niteleniyor.
Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırma Merkezi TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan, Kırgızistan’da yaşananların sinyallerinin önceden geldiğini vurguluyor. Ancak Oğan, bunun beklenmeyen yanının böylesi hızlı bir süreç içerisinde başlaması ve bir gün içerisinde de netice vermesi olduğunu söylüyor.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Oğan, “2005’te Bakiyev iktidara geldikten sonra kendisinden beklenen hiçbir reform gerçekleştiremediği gibi yola çıktığı arkadaşlarından da yollarını ayırmak zorunda kalmıştı. Daha önce kendisinin Akayev’i suçladığı bütün şeyleri; yolsuzluk olsun, devlet malını çocuklarının zimmetine geçirmesi olsun, demokratik açılımlar olsun, bunların hiçbirini düzeltmeyi gerçekleştirememişti ve bütün bunlar birer suçlama olarak hanesine yazılmıştı” diyor.
Oğan, Bakiyev’in ikinci dönem iktidarının başlamasından sonra da güçlü bir liderlik sergileyemediğini ve devlet imkanlarını kullanarak muhalefeti köşeye sıkıştırdığını hatırlatıyor.
“Muhalefet Bile Bu Kadar Çabuk Sonuç Beklemiyordu”
Sinan Oğan’a göre muhalefet liderlerinin bile beklemediği husus bütün yaşananların hızlı bir şekilde başlaması ve kısa sürede sonuca varması oldu.
“2005’te Bakiyev devrimle başa gelmiş olsa da sadece isim değişmiş, sistem değişmemişti. Bakiyev hiçbir beklenen reforma imza atamamıştı” diye konuşan Oğan, “Benzer halk hareketlerinde dış dinamikler daha ön plandaydı. Ancak Kırgız halk hareketinde iç dinamikler daha öne çıkıyor” yorumunda bulunuyor.
Oğan, ülkedeki Kuzey-Güney çekişmesinin altını çiziyor; Coğrafi bölünmüşlüğün de önemini vurguluyor. Yani Oğan’a göre daha önce Kuzeylilerin elinde olan iktidar Bakiyev’le birlikte bir Güneylinin eline geçti. Ama bunlar kadar önemli olan dış etkenler de bulunduğunu vurguluyor Oğan.
“Kırgızistan’ın esas zenginliği Çin ve Rusya arasında stratejik konuma sahip olması, Avrasya coğrafyası içindeki konumu ve elbetteki küresel bir gücün, Amerika’nın, orada askeri üsse sahip olması” diyen Oğan, Kırgızistan’da hem Amerikan hem Rus üssünün bulunduğunu hatırlatıyor.
“Bakiyev’in Ülkeyi Hanedanlık Gibi Yönetmesi Hoş Karşılanmıyordu”
TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan iç sebepleri ise şöyle özetliyor:
“Bakiyev’in ülkeyi adeta bir hanedanlık olarak yönettiğine, özellikle oğluna yönelik, oğlunun devlet mülkiyetini zimmetine geçirdiğine dair çok yoğun suçlamalar vardı. Ama herşeyden önemlisi, geçtiğimiz günlerde belki de Kırgızistan’ın neredeyse tek enerji sağlayıcısı olan Rusya’nın özellikle Kırgızistan’a sağladığı enerji kaynaklarında yüzde 30 oranında fiyat artışına gitmesi ve buna istinaden Bakiyev yönetiminin enerji fiyatlarını arttırması; ardından geçim sıkıntısı çeken halkın da buna direnç göstermesi etkili oldu diyebiliriz.”
Söyleşinin tamamını sağ üst köşedeki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.