Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üç siyasi partinin liderini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti.
Erdoğan’ın başkanlığındaki toplantıya AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilk kez Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ziyaret etmiş oldu.
Yıldırım, liderler zirvesinde küçük ölçekli bir anayasa değişikliğini mutabakatla yapma kararı aldıklarını açıkladı.
Erdoğan’ın 28 Temmuz 2014’te 12.Cumhurbaşkanı olarak görevine başlamasından sonra Saray’a taşınmasıyla birlikte muhalefet ile yüz yüze diyaloğu adeta kopmuştu. Cumhurbaşkanı’nın anayasal tarafsızlık ilkesine uygun davranmadığı iddiasındaki muhalefet liderleri, Saray’daki davetlere bugüne kadar katılmamıştı.
Ancak resmi kurumlarca “Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ)” tarafından gerçekleştirildiği belirtilen darbe girişiminin ardından muhalefet ile Cumhurbaşkanı arasında diyalog kanalının açıldığı görülüyor.
Erdoğan’ın daveti üzerine CHP ve MHP liderleri, bugün Saray’daki liderler toplantısındaki yerini alırken, TBMM’deki 4’ncü siyasi parti HDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Erdoğan tarafından zirveye davet edilmedi.
Liderler zirvesi 2 saat 40 dakika sürerken, sonrasında da Erdoğan’ın başkanlığında Bakanlar Kurulu Binali Yıldırım döneminde 4’üncü kez Saray’da toplandı. Darbe girişimi nedeniyle 20 Temmuz’da Saray’daki Bakanlar Kurulu toplantısıyla olağanüstü hal ilanı kararı alınmıştı. O günkü kararları Erdoğan açıklarken, bugün ise Yıldırım kameralar karşısına geçti.
Başbakan Yıldırım, saat 23.00 civarında başlayan basın toplantısında, Erdoğan’ın başkanlığındaki muhalefet liderleriyle yapılan toplantıda üzerinde uzlaşılan konu başlıklarını aktardı.
Yıldırım, “Kısa vadeli alınacak önlemler yanında yeni anayasa üzerinde çalışma yapmak üzerine birlikte hareket edilmesi konuşulmuştur. Küçük ölçekli bir anayasa değişikliği mutabakatla yapılabilir, bunun alt yapısını hazırlamak üzere birlikte çalışma yapacağız. Bütün partilerin katılımıyla yeni bir anayasa hazırlanması konusunda da bir görüş birliği olduğunu da görüyoruz” dedi.
Parti liderleri olarak düzenledikleri görüşmeyi “verimli ve tarihi” olarak niteleyen Yıldırım’ın, özellikle TBMM’nin gündeminde anayasal değişiklikler olacağının işaretini vermesi dikkat çekti. Yıldırım, soru üzerine, HDP’nin yeni anayasa hazırlığı çalışmasına katılabileceğini de dile getirdi.
“Jandarma ve Sahil Güvenlik, İçişleri’ne bağlanıyor”
Yıldırım, Türkiye’deki olağanüstü hal uygulamasıyla ilgili de “FETÖ darbe girişimine karşı süratle müdahale yapmak” maksadıyla kararlar alındığını vurguladı. “Darbeye teşebbüs edenlerden hesap sormak bu olağanüstü halin sebebidir” diyen Yıldırım, ülkede ticaret, seyahat ve toplumsal alanlarda hayat akışının olduğu gibi devam ettiğini de söyledi.
Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasına resmen karar verildiğini de açıklayan Yıldırım, 28 Temmuz Perşembe günü düzenlenecek Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında 1 gün içerisinde gerekli kararları da alacaklarını da bildirdi.
Ayrıca İstanbul ve Ankara’da darbe girişimindeki şehitler için anıtlar kurulacağını kaydeden Yıldırım, Boğaziçi Köprüsü’nün adını ise “15 Temmuz Şehitler Köprüsü” olarak değiştireceklerini de açıkladı.
Sözcü Kalın: Cumhurbaşkanımız teşekkür etmiştir
Bu arada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki liderler zirvesinin tamamlanmasının ardından ilk açıklama, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından yapıldı. Liderler düzeyindeki görüşmelerde hangi konularda uzlaşıldığını ve Erdoğan’ın görüşlerini içeren bir yazılı açıklama yayımlayan Kalın, açıklamasında şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız, 15 Temmuz gecesi darbeye karşı demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünden yana açık ve net bir duruş sergilemelerinden dolayı parti liderlerine teşekkür etmiş ve bu birlik ve beraberlik ruhunun her türlü sorunun üstesinden gelmek için en önemli güç kaynağımız olduğunu vurgulamıştır. 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmasının ve OHAL sürecinin titizlikle yürütüleceği ifade edilmiş ve bu konuda bütün siyasi partilerin işbirliği yapmasının önemi vurgulanmıştır. Ortak sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmek için siyasi diyalog mekanizmalarının etkin bir şekilde kullanılması hususunda görüş birliğine varılmıştır. Siyasi görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak meydanlara dökülen milletimizin ve verilen talimatları yerine getiren güvenlik güçlerimizin kahramanlıklarının hiçbir zaman unutulmayacağını ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımız, Fethullahçı Terör Örgütü, PKK ve diğer güvenlik tehditlerine karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirtmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar hakkında da liderleri bilgilendirmiştir.”
Adalet Bakanlığı “işkence” açıklamasına tepkili
Türkiye’de bugünkü bir başka gündem maddesi ise, Uluslararası Af Örgütü’nün (International Amnesty Organization) darbe girişimi sonrasındaki gözaltı ve tutuklamalarda basına yansıyan fotoğraflar itibariyle işkence uygulamasından endişe duyulduğunu açıklamasıydı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yazılı açıklama yaparak Uluslararası Af Örgütü’ne şu sözlerle tepki gösterdi:
“Uluslararası Af Örgütü, elinde hiçbir doğru bilgi olmadığı halde FETÖ/PYD mensuplarının iftiralarına inanıp haksız yere Türkiye’yi suçluyor. İşkence veya kötü muamele iddiaları, FETÖ/PYD mensuplarının oluşturmak istediği bir algı operasyonu paketidir, asılsızdır ve çarpıtmadır. Gözaltına alınmış hiçbir kişiye gözaltı sırasında veya sonrasında işkence veya kötü muamele yapılmamıştır. Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’yi suçlayan açıklaması, FETÖ/PYD iftiralarının propagandasıdır ve sübjektiftir.”
Yargıtay ve Danıştay sil baştan
Bu arada Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) da bugün Bakan Bozdağ başkanlığında toplanarak, Yargıtay ve Danıştay’a atamaları ele aldı. HSYK tarafından 267 hakim Yargıtay’a atanırken, Danıştay’a ise 75 üye ataması yapıldı.
