Liderlerin video konferans yoluyla katıldığı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan Türkiye'ye diyalog çağrısını yineledi.
Türkiye ile Libya ve Doğu Akdeniz krizleri nedeniyle yaşanan gerginliğe değinen Macron, "Türkiye'ye saygı duyuyoruz, diyaloga geçmeye hazırız. Ama AB'nin egemenliğine, uluslararası hukuka saygı duymasını ve Libya'daki ve Suriye'deki davranışlarına açıklık getirmesini diliyoruz. Hakaretle bir yere varamayız, devletler arasındaki sorumlu ilişkilerde, bu sözler ve bu eylemlerin yeri yoktur. Biz AB'liler diyaloğa hazırız. Bir Akdeniz Paktı'na hazırız. Ama bastırma ya da güçlünün haklı olduğu mantığıyla değil, uluslararası hukuka saygı ve dostlar arası saygı ve işbirliğiyle. Bu ilkeler müzakere edilemez" diye konuştu.
Macron'dan yeni Libya konferansı önerisi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, BM Genel Kurulu'na video kaydıyla seslendiği konuşmasında, Libya'da komşu ülkelerin biraraya gelmesini öneren yeni bir konferans önerdi.
Macron, Libya'da diğer ülkelerin BM silah ambargosunu delmesinin ve Libya'nın içişlerine karışmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, Libya'da yeni krizlerin çıkmaması için, yeni araçlar yaratılması gerektiğini söyledi.
BM 75'inci Genel Kurulu'na hitaben yaptığı video konuşmasında Macron, "Fransa önümüzdeki haftalarda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile işbirliği içinde, Libya krizinin çözümüne katkıda bulunmak için, tüm komşu ülkeleri biraraya getirmek için girişimde bulunacak. Uzun vadede Libya'nın komşularının biraraya gelmesi hayati önem taşımaktadır" dedi.
Macron, hangi ülkelerin ne tür bir formatta bir araya gelmesini istediklerine ilişkin bir açıklamada ise bulunmadı.
Çin-ABD rekabeti ve Corona virüsü krizi
Macron, Çin ile ABD arasındaki rekabete de işaret ederek, uluslararası toplumu "seyirci seviyesine indirgenmemek için" bu rekabet karşısında harekete geçmeye çağırdı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, uluslararası toplumun Washington ile Pekin arasındaki rekabetin "üzgün izleyicisi" olmaktan bir an evvel çıkması gerektiğini belirterek, "İki büyük ülke işbirliği yapmak yerine rekabetlerini sergilemeyi tercih ettiler. Bugünkü haliyle dünya, bu iki büyük gücün küresel ağırlığı ne olursa olsun, Çin ile ABD arasındaki rekabete indirgenemez. Bütün bunlara yanıt, her zamankinden zor olsa da, uluslararası işbirliğinde yatıyor. Hiçbir ülke dünyanın zorluklarıyla tek başına yüzleşemez. Etkin bir çok taraflılık sadece bir inanç eylemi değil, operasyonel bir gerekliliktir" dedi.
Güvenlik Konseyi’nin pandemi karşısında da "tutuk kalmasından" derin üzüntü duyduğunu kaydeden Emmanuel Macron, Corona virüsü krizinin bir "elektro şok" etkisi yaratması gerektiğini belirterek, "Çünkü salgından önce var olan, güçlerin hegemonik şoku, çok taraflılığın sorgulanması ya da araçsallaştırılması, uluslararası hukukun ayaklar altına alınması gibi çatlaklar derinleşmiştir" dedi.
Konuşmasında Rus muhalif lider Alexey Navalny'nin zehirlenmesine de değinen Macron, "Rusya Navalny'nin zehirlenmesine ilişkin tüm açıklıkları hızlı br şekilde gün ışığına çıkarmalı" dedi.
Suriye'de, BM şemsiyesi altında müzakerelerin başlamasının önemli olduğunu, Suriye halkının egemenliğine saygılı bir çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Macron, Ortadoğu'daki barış arayışlarında Filistin halkının taleplerinin de dinlenmesinin kalıcı bir barış için şart olduğunu söyledi.
Macron: “Virüse karşı ortak hareket etmeliyiz”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, BM Genel Kurulu'na seslendiği konuşmasında, "Dünyanın karşı karşıya kaldığı salgın hastalığın Birleşmiş Milletler üzerinde elektrik çarpması gibi şok etkisi yapıp uyanmasını sağlamalı" dedi.
Macron, dünya ülkelerinin virüse karşı ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Dünya bu yeni realitenin farkına varmalı. Virüsle nasıl yaşayacağımızı öğrenmek zorundayız” diye konuştu.
Liderlerden salgın hastalıkla mücadele çağrısı
75. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünya liderlerinin konuşmalarındaki ortak nokta, salgın hastalıkla mücadele konusunda uluslararası işbirliği yapılması çağrısı oldu. Genel Kurul'un ilk gününde konuşan liderler salgın hastalık nedeniyle yaşanan krizin küresel çapta ortak hareket etmekle çözülebileceğini vurguladılar.
Teamüllere göre geleneksel olarak genel kurulda ilk konuşmayı yapan Brezilya Cumhurbaşkanı Jair Messias Bolsonaro, ülkesinde salgın hastalıkla ilgili paniğin atlatıldığını, hem salgın hastalıkla mücadelede hem de ekonomi konusunda başarılı bir yönetim gösterdiklerini ifade etti.
Medyanın salgın hastalığı abartarak panik havası yarattığını savunan Brezilya lideri, “Yaratılan bu kaosun etkilerini azalttık” diye konuştu.
Bolsonaro, İsrail ile Arap ülkeleri arasında imzalanan yeni barış anlaşmasından ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu barışıyla ilgili girişimlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Jinping: “Salgın hastalıkla ortak mücadele etmek zorundayız”
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, konuşmasında salgın hastalıkla mücadelede dünya ülkelerinin birbirlerini suçlamak yerine ortak mücadele vermesi gerektiğini söyledi. Salgın hastalığın siyasi malzeme yapılmaması gerektiğini belirten Çin lideri, çarenin uluslararası mücadele olduğuna işaret etti.
Salgın hastalığın insanlığın yüzleştiği son kriz olmayacağını belirten Xi, “Küresel sorunları ancak ortak mücadele edersek yenebiliriz. Salgın hastalığın siyasi bir malzeme olarak kullanılmasına asla izin vermemeliyiz” dedi.
Xi, salgın hastalığa karşı verilen mücadelede dayanışmanın güçlenmesi gerektiğini belirterek, Dünya Sağlık Örgütü’nün üstlendiği rolün desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Çin Devlet Başkanı Xi, hiçbir ülkeyle bir çatışma yaşamak istemediklerini belirterek, “Hiçbir ülkeyle ne sıcak ne de soğuk bir savaş yaşamak istiyoruz. Anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözülmesinden yanayız “dedi.
Putin: “Aşı konusunda tüm devletlerle işbirliği yapmaya hazırız”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, konuşmasında ülkesinde üretim aşamasında olan Sputnik V aşısıyla ilgili bilgi verdi. Putin, Rusya’nın Birleşmiş Milletler'e aşı konusunda her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Putin, Rus doktorların birikmiş bilimsel, üretim potansiyeli ve klinik deneyimiyle hızlı bir şekilde aşıyı geliştirdiğini belirterek, "Aşı gayet güvenli, tehlikesi yok, gayet de etkili” diye konuştu.
Putin 18 dakikalık kısa konuşmasında, aşı konusunda ayrım yapmadan tüm devletlerle ve uluslararası kurumlarla işbirliği yapmak istediklerini ifade etti.
VOA Türkçe Paris muhabiri Arzu Çakır bu habere katkı sağlamıştır.
