Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı François Hollande, yeni ünvanıyla ilk yurt dışı ziyaretini Almanya’nın başkenti Berlin’e gerçekleştirdi. Selefi Nicolas Sarkozy’den görevi teslim alıp, Jean-Marc Ayrault'u da başbakanlığa atayan Hollande, ayağının tozuyla geldiği Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel tarafından resmi törenle karşılandı. Fransa’daki seçim öncesinde Sarkozy'ye açık destek veren, Hollande'ın randevu talebini bile red ederek tavır koyan Merkel’in Salı günkü buluşmada yeni cumhurbaşkanına sıcak yaklaşımı ikili arasındaki buzların çözülmesi olarak yorumlandı. Avrupa Birliği’nin lokomotifi iki ülkenin liderleri daha sonra kapalı kapılar ardında bir araya gelerek gündemdeki konuları masaya yatırdı. Ardından basın önüne çıkan Merkel ve Sarkozy’nin Paris-Berlin hattında gerilim endişelerini gidermeye ve iki ülke arasında bundan sonra da çok yakın işbirliği amaçladıklarını vurgulamaya özen gösterdikleri dikkati çekti. Merkel, Hollande'ın cumhurbaşkanı olduğu gün Berlin'e gelmesini çok önemli bir jest olarak tanımlarken, buluşmalarında Avrupa'yı yakından ilgilendiren sorunları ele aldıklarını ve Fransa-Almanya ortaklığının daha da derinleşeceğine olan inancının tam olduğunu belirtti. Alman Başbakanı borç krizini aşma konusunda Hollande ile çok yakın bir işbirliği içinde olacaklarını ifade ederken, Yunanistan'daki son gelişmeleri de yorumladı. Fransız Cumhurbaşkanı gibi kendisinin de Yunanistan'ın Euro bölgesinde kalmasından yana olduğunu ve bunu arzuladığını vurgulayan Merkel, Yunanistan'da doğan siyasi tıkanıklığın aşılması için gerekli adımların atılmasını talep etti ve mali yardımların buna bağlı olduğunu anımsattı.
Hollande ise görevdeki ilk gününde Merkel'i ziyaret ederek, Fransa ve Almanya arasındaki özel ilişkileri ve Avrupa'nın birleşmesi sürecinde iki ülkeye düşen sorumluluğu vurgulamayı amaçladığını söyledi. Atina'nın Euro'yu terk etmek zorunda kalabileceği yönünde kaygıları olduğunu saklamayan Hollande, Almanya ve Fransa olarak krizin aşılmasında kendilerine düşeni yapacaklarını sözlerine ekledi. Kendisinin eski Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'de dahil olmak üzere 25 AB üyesi ülke tarafından hazırlanan Avrupa Mali Anlaşması ile ilgili değişik bir yaklaşımı olduğunu, anlaşmayı bu haliyle imzalamayacağını ve ekonomik büyümenin hedef olarak belirlenmesini arzuladığını duyuran Hollande, ancak Merkel’le uzlaşma sağlayabileceklerine inandığını ve Avrupa'nın geleceği için ortak çalışmaktan başka alternatifleri olmadığını ifade etti. Hollande, seçimler öncesinde sözleşmeyi tartışmaya açma ve ancak büyüme paktıyla tamamlandığı takdirde imzalayacağı sözü vermişti. Merkel'de ekonomik büyüme konusunda şu an için ayrı yaklaşımları olduğunu kabul etti, ancak o da ortak bir çizgide uzlaşacaklarına inandığını açıkladı.
Merkel ve Hollande’ın Euro krizi ve AB'nin ekonomi politikaları konusunda ayrı yaklaşımları olduğu, nitekim Hollande'ın seçim kampanyası sürecinde de dile getirdiği gibi Merkel'in mali birlik ve sıkı para politikalarına karşı tavır koyduğu biliniyor. Hollande, Euro Bölgesi'ndeki ülkelerin büyüme ve istihdam yaratmaya ihtiyacı olduğunu savunuyor. Siyasi gözlemciler Berlin'deki ilk buluşmaya hakim olan sıcak atmosfere rağmen, ileride iki lider arasında çatışma ve Euro Bölgesi'nde yeni bir kriz çıkabileceğini savunuyor. Son eyalet seçimlerinde partisi Hristiyan Demokrat CDU ile ardı ardına hezimet yaşayan Merkel'in gelecek yıl yapılacak genel seçimler öncesinde şimdiye dek savunduğu mali tasarruf çizgisinden vazgeçmesi beklenmiyor. Yorumlarda Merkel'in 180 derecelik bir dönüşle Hollande'ın ekonomik büyüme reformu talebine destek vermesinin seçmen gözünde inandırıcı olmayacağı belirtiliyor.