WASHINGTON —
Türk Merkez Bankası’nın Salı günkü olağanüstü toplantı sonrasında üç temel faiz oranında artışa gitmesi son zamanlarda “Kırılgan Beş” arasında sayılan Türkiye’de kurda istikrar sağlayıp, özellikle de cari açıkların finansmanında büyük rol oynayan yabancı yatırımların devamını sağlamayı amaçlıyor. Kararın olası etkilerini Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Maryland Üniversitesi Finans Profesörü Şebnem Kalemli Özcan, piyasa beklentilerinin üzerinde yapılan faiz artışının olumlu bir adım olduğu görüşünde.
Haberin devamı ↓
Söyleşinin tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
“Daha önceden yapılmış olsa daha da iyi olabilirdi” diyen Şebnem Kalemli Özcan, gecikme nedeniyle faiz arttırımının beklenen etkisinin kısıtlı kalabileceğinin de altını çiziyor. Finans profesörü, cari açıkların finansmanı açısından olumlu bulduğu bu adımın iç piyasa ve reel ekonomi üzerinde olası olumsuz etkilerini de gözden kaçırmıyor. “Kısa vadede yavaşlama, yatırım azalması olabilir, olacak da. Çünkü bu kalıcı bir sıkılaştırma politikası, üç faiz oranındaki yüksek artış bize bunun kalıcı olacağını söylüyor. Bu durumda kısa vadede ekonomide yavaşlama etkisi yaratacak, ama bu çok önemli değil çünkü uzun vadedeki etkileri daha olumlu olacak.”
Şebnem Kalemli Özcan, alınan kararın aynı zamanda Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda sorulan soruları da ortadan kaldıracağına inanıyor. “Merkez Bankası bağımsız değil mi, neden hareket etmiyor deniyordu, ancak Banka aldığı kararla ekonominin dümeninde olduğunu, faizi araç olarak kullanmayı seçebileceğini gösterdi.”
Ancak Şebnem Kalemli Özcan, ekonomik kararların siyasi istikrarla da güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. “Son 10 yılda cari açıkları azaltacak, tasarruf oranını yükseltecek önemler alınmadı, yapısal reformlar yapılmadı” diyen Şebnem Kalemli Özcan, değişen küresel dengelerde artık bu politikaların kaçınılmaz olduğuna dikkati çekiyor.
Söyleşinin tamamını yukarıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
Haberin devamı ↓
Söyleşinin tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
“Daha önceden yapılmış olsa daha da iyi olabilirdi” diyen Şebnem Kalemli Özcan, gecikme nedeniyle faiz arttırımının beklenen etkisinin kısıtlı kalabileceğinin de altını çiziyor. Finans profesörü, cari açıkların finansmanı açısından olumlu bulduğu bu adımın iç piyasa ve reel ekonomi üzerinde olası olumsuz etkilerini de gözden kaçırmıyor. “Kısa vadede yavaşlama, yatırım azalması olabilir, olacak da. Çünkü bu kalıcı bir sıkılaştırma politikası, üç faiz oranındaki yüksek artış bize bunun kalıcı olacağını söylüyor. Bu durumda kısa vadede ekonomide yavaşlama etkisi yaratacak, ama bu çok önemli değil çünkü uzun vadedeki etkileri daha olumlu olacak.”
Şebnem Kalemli Özcan, alınan kararın aynı zamanda Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda sorulan soruları da ortadan kaldıracağına inanıyor. “Merkez Bankası bağımsız değil mi, neden hareket etmiyor deniyordu, ancak Banka aldığı kararla ekonominin dümeninde olduğunu, faizi araç olarak kullanmayı seçebileceğini gösterdi.”
Ancak Şebnem Kalemli Özcan, ekonomik kararların siyasi istikrarla da güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. “Son 10 yılda cari açıkları azaltacak, tasarruf oranını yükseltecek önemler alınmadı, yapısal reformlar yapılmadı” diyen Şebnem Kalemli Özcan, değişen küresel dengelerde artık bu politikaların kaçınılmaz olduğuna dikkati çekiyor.
Söyleşinin tamamını yukarıdaki linkten dinleyebilirsiniz.