Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki genel başkanlık yarışında, Devlet Bahçeli’nin olağanüstü kurultay için 10 Temmuz tarihini ilan etmesi üzerine muhalifler açısından nasıl bir süreç gelişeceği ilgiyle takip ediliyor. Türkiye siyasetini yakından izleyen Prof.Dr. Özer Sencar’a göre, muhaliflerce 10 Temmuz’dan önce kısa sürede farklı bir tarihte kurultay düzenlenmezse MHP’de değişim yaşanmayabilir ve Başkanlık Sistemi referandumu kararı da çıkabilir.
MHP’de 1 Kasım Genel Seçimleri’nden bugüne gündemden düşmeyen genel başkanlık yarışında son dönemece girildiği gözlemleniyor. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin, Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 8 Nisan tarihli kararını önceki gün onamasıyla birlikte olağanüstü kurultay yapılacağı açıklandı. Ancak muhaliflerce öncelikle tüzük değişikliği amacıyla yapılacak olağanüstü kurultay konusunda aynı gün MHP Genel Merkezi’nden ilk hamle geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dün açıklamasında “seçimli olağanüstü kurultay” yapılacağını duyurdu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün yaptığı yazılı açıklama ile kurultay için 10 Temmuz Pazar gününü belirlediğini ifade etti. Bahçeli, açıklamasında muhalifleri hedef alarak, “ihanet” suçlamalarını yineledi. Bahçeli, “MHP’ye sistematik, sonuca odaklı ve intikam esaslı saldırı ve taarruz kurgulayanlar 1 Kasım 2015 tarihinden itibaren anında devreye girmişlerdir. Elbette Milliyetçi Hareket Partisi her şeyi görmekte, niyet sahiplerinin hedef ve siyasi kaynaklarını tüm yönleriyle bilmektedir. Artık saklayacak, gizleyecek, öteleyecek bir şey bir şey kalmamıştır. Tartışmaları bıçak gibi kesmek şart olmuştur” sözleriyle muhaliflere tepkisi gösterdi.
MHP Genel Başkanı olarak parti tüzüğünde kendisine “seçimli olağanüstü kurultay” toplama hakkı tanındığını kaydeden Bahçeli, bu kapsamda 10 Temmuz 2016 Pazar günü Ankara Arena Spor Salonu’nda seçimli olağanüstü kurultayı millet ve tarih huzurunda yapacaklarını dile getirdi. Bahçeli, “Seçimli Olağanüstü Büyük Kurultay’da isteyen, dileyen ve şartlara haiz olan herkes Genel Başkalığa, Merkez Yönetim Kurulu veya Merkez Disiplin Kurulu üyeliğine aday olabileceklerdir. Demokrasinin kural ve mekanizmaları tümüyle çalıştırılacak, emanetin asıl sahibi Milliyetçi - Ülkücü irade kararını verecek, gereğini yapacaktır. Şunun özellikle bilinmesini isterim ki, kim ya da kimler Genel Başkanlığa aday olacaksa şahsımla yarışacaktır” sözleriyle rest çekti.
Çağrı Heyeti ne yapacak?
Yargı kararıyla belirlenmiş Çağrı Heyeti üyesi Ayhan Erel ise, dünkü ilk değerlendirmesinde, “Yargıtay'ın vermiş olduğu karardan sonra kurultayın yapılmasının önündeki hukuki engeller kalkmış oldu. Kamuoyunun beklediği kurultayı tarafsız demokratik şekilde yapmayı planlıyoruz” yorumunu yapmıştı. Yargıtay’ın da yetkili olduğuna hükmettiği Çağrı Heyeti, şimdi Bahçeli’nin 10 Temmuz tarihini açıklamasına karşı olağanüstü kurultay için farklı bir tarih belirlemesi gündemde.
Muhalif adaylardan Sinan Oğan da, “Çağrı Heyeti artık resmi bir kurum. Nasıl ki mahkeme bir şahsı bir konuyla yetkilendirdiğinde ya da şahit gösterdiğinde, o kişi bu işi yapmadığında mahkeme kararı ile bu yaptırılıyorsa buradaki durum da çok farklı değil. Dolayısıyla da Çağrı Heyeti yetkisini kullanmakla mükellef ve zorunlu. Aksi bir karar çıkmadı. Yargıtay farklı bir yorumda bulunmadı. Yetki Çağrı Heyeti'ndedir. Bu, alınan verilen bir yetki değildir, mutlak bir yetkidir ve kullanılması gereken bir yetkidir. Dolayısıyla da genel merkeze 'Mahkeme bizi yetkili kıldı ama hadi siz yapıverin' deme hakkına sahip değildir” açıklaması yaptı
Meral Akşener de Çağrı Heyeti’nin saf dışı bırakılamayacağını duyurdu.
Çağrı Heyeti tarafından yarın ya da Cuma günü açıklama yapılması bekleniyor
Sencar: O tarihe dek referandum da gelebilir
Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sencar, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, Yargıtay’ın MHP ile ilgili son kararını açıkladığını genel merkez ümitlerinde tükenme olduğunu söyledi. Sencar, “MHP yönetimi yasal süreçleri tüketti. Ama yine de kongreyi MHP Genel Merkezi eliyle yapma gibi bir oyuna girildi. Bunu genel merkez eliyle yapma teklifinde bulundular. Bunun iki anlamı var. Birincisi, kongreyi kim organize ederse, salonu kim doldurursa, olayı kim yönetirse o avantajlı çıkabilir. İkincisi, bu kongre yapılmadan önce AK Parti Grubu, Meclis’e Başkanlık Sistemi ile ilgili bir referandumu getirebilir ve geçirebilir. Haziran ayı ortasında böyle bir teklif gelmesi bekleniyor. MHP sözlü olarak desteklemiyoruz demiş olsa da kritik durumlarda iktidar isteğini yerine getirdi. Eğer muhalifler, şimdi genel merkez teklifini kabul eder ve uyarlarsa oyuna gelmiş olacaklar diye düşünüyorum” dedi.
Bahçeli’nin 10 Temmuz tarihli açıklamasını değerlendiren Sencar, kongre yapılması inisiyatifini genel merkeze bırakılmasıyla muhalifler aleyhine bir süreç yaşanabileceğini de söyledi. Bu süreçte muhalifleri ihraç kararı alınabileceğini de belirten Sencar, kurultay tarihi ve yeri konusunda, “Bunlar genel merkezden masum öneriler diye düşünmüyorum” yorumunda bulundu. Sencar, “Şu ana kadar muhalefet ettikleri bir alanda teslim olmaları için hiçbir sebep görmüyorum” diye konuştu.