MHP’de genel merkez ile muhalifler arasında yaşanan hukuk savaşı çerçevesinde geçtiğimiz Pazar günü olağanüstü tüzük kurultayı, Ankara Valiliği’nin kararı sonucu polis müdahalesiyle engellenmişti. Kurultay çağrısı yapılması konusunda son olarak ilgili tüm taraflar artık nihai hamle için Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin vereceği kararı işaret etti. Bu arada muhalif isimler arasında ise “paralel yapı ile işbirliği” iddiasıyla ortak hareket tavrından vazgeçme eğilimi ortaya çıktı. Muhalif adaylardan Koray Aydın, Pazar günü kurultay alanındaki tabloyu sahiplendiği gözlemlenen Meral Akşener’i eleştirerek, “kendisi cemaatçi olduğu anlamına gelmemekle birlikte destek kesindir” diyerek Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğunu iddia etti. Aydın’ın çıkışıyla birlikte muhalif cephede bölünme ortaya çıkarken, genel merkez cephesi de muhalifleri ihraç talebiyle disipline sevke etme hazırlığında.
“Olağanüstü kurultaycılar kumpanyası”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, bugünkü grup konuşmasında, parti içi muhalefete “olağanüstü kurultaycılar kumpanyası” gibi ifadelerle sert tepki gösterdi. “Şurası iyi bilinmelidir: Bu bir genel başkanlık yarışı değildir. Çünkü ne ortada bir MHP kurultayı vardır ne de genel başkanlık seçimi söz konusudur. Pazar günü Ankara’da yaşananlar rezilliğin dik alası, kepazeliğin zirvesidir. Milliyetçi-Ülkücü Hareketi Gezivari provokasyonlarla kullanma çabasında olanlar baltayı taşa vurmuşlardır” diyen Bahçeli, Yargıtay’ın kararını bekleme çağrısı yaptı.
Toplantı ardından muhalifler arasındaki görüş ayrılığını değerlendiren Bahçeli, “Koray Aydın bey, ülkü ocaklarından yetişmiş değerli bir dava insanıdır. Partimizin birçok kademelerinde görev yapmıştır. Adayların içerisinde tek ülkücü kendisidir. Olayları görmüş ve uyarma görevini yapmıştır. Tebrik ediyorum” yorumunda bulundu. Koray Aydın'a “tek ülkücü” vurgusuyla sahip çıkması dikkat çeken Bahçeli, muhalif isimlerle ilgili partiden ihraç amacıyla disiplin süreci ne zaman başlayacağıyla ilgili soruyu da yanıtladı. Bahçeli, “İncelemelerimiz devam ediyor. Her gün disiplin kapsamına girecek yeni oluşumlar ve tavırlar var. Biraz sabırlı olursak mükemmel bir dosya hazırlanacaktır” açıklaması yaptı.
Pazar günü muhaliflerce 900 delege imzası toplanması sonucu kurultay yapılması gerektiği yönündeki iddiayı da sorduğumuz Bahçeli, “Mutlaka. O 900 imzayı basın olarak bulmanızı tavsiye ederim. Ne kadarı doğrudur, ne kadarı yanlıştır. Zaten 900'ü bulmuşlarsa mesele bitmiştir” diye konuştu.
Yargıtay kararı için yeniden saygı göstereceğini vurgulayan Bahçeli, yargı kararıyla ilgili Saray baskısı iddiasını sormamız üzerine “Onlar iftiradır, yalandır. Bizim için Saray bir baskı yaratmaz” dedi.
Kaç delege muhalifler lehinde imzacı olacak?
MHP’deki olağanüstü kurultay meselesiyle ilgili kritik kararı Yargıtay verecek. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, parti tüzüğü uyarınca muhalifler tarafından yapılan kurultay çağrısı için 543 delege imzasıyla ilgili kesin kararını henüz vermedi. Bu hafta verilmesi beklenen kararın ne zaman açıklanacağı bilinmiyor.
MHP’de önce tüzük değişikliği, sonra da genel başkan seçimi ve kurultay meselesiyle ilgili bir kritik nokta da, kaç delege tarafından muhalifler lehine imza ve oy verileceği konusu. MHP Genel Merkezi’ne 15 Ocak’ta 543 delege imzasıyla kurultay çağrısı yapılmasının ardından, partide yerel teşkilatlarda görevden alma ve ihraç süreçleri yaşanıyor. Muhalifler ise, kurultay yapıldığında tüzük değişikliği için gerekli 607 delege imzasından çok daha fazlasını toplayabileceklerini iddia ediyor. Son olarak Pazar günkü kurultay girişimi sırasında ise 900 imza toplandığı iddiası söz konusu oldu. Ancak Yargıtay’ın karar vermesi ertelendikçe MHP’de mevcut bin 212 (1212) delege aleyhine genel merkez tarafından yaptırımlar uygulandığı da konuşuluyor.
Çağrı Heyeti: Yargıtay kararıyla görevimize devam edeceğiz
Yargı kararıyla MHP’de olağanüstü kurultay sürecini koordine etmekle görevlendirilen Çağrı Heyeti ise, dünkü yazılı açıklamasıyla Yargıtay’ı işaret etti. Çağrı Heyeti, Ankara 12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği yetkiye dayanarak, yasal süresi içerisinde 15 Mayıs 2015 Pazar günü saat 10.00’da gerçekleşmesi planlanan kurultay ile ilgili kolluk kuvvetlerince “cebren” engelleme yapıldığını savundu. Açıklamada, ayrıca “Bu sebeple ortaya çıkan hukuki karmaşayı giderme adına heyetimiz, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararını kesinleştirmesiyle, görevine devam etme kararı almıştır. Yargıtay kararından sonra, olağanüstü kongre için aynı gündem ile yeni bir tarih ve saat belirleyip, olağanüstü kongrenin yapılmasını temin edeceğiz” denildi.
MHP, Çağrı Heyeti’ni suçladı
Bu açıklamaya karşın MHP Genel Merkez Avukatı Yücel Bulut ise, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu. Bulut, 2016/11529 no'lu şikayet dilekçesinde, Çağrı Heyeti üyeleri Ayhan Erel, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 217. maddesi uyarınca soruşturma açılmasını istedi. Başvuruda, Çağrı Heyeti’nin, Pazar günü MHP delegelerini “korsan kongre”ye davet ettiği savunularak, “Vatandaşların yasaya aykırı davranmak konusunda teşvik ve tahrik edildiği” öne sürüldü.
Başvuruda, Çağrı Heyeti üyeleri hakkında cezai yaptırım talep edilen Türk Ceza Kanunu’nun 217. maddesinde ise, “Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” hükmü bulunuyor.