Türk hükümetinin “Akil İnsanlar” girişimi Türk milliyetçilerinin giderek artan protestolarıyla karşı karşıya kalıyor.
Tanınmış akademisyenler, sanatçılar ve birçok ünlüden oluşan gruplar geçen ay boyunca tüm ülkeyi dolaşarak, hükümetin PKK ile savaşını sona erdirme girişimini açıklamaya çalıştı. Ancak bu girişim, Türk milliyetçileri arasında artan huzursuzluğun merkezi haline geldi.
On binlerce destekçisine seslenen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sert bir şekilde eleştirdiği barış süreciyle Türkiye içinde özerk bir Kürt Devleti kurmak hedeflendiğini iddia etti.
Bahçeli, bir de uyarıda bulundu. Kalabalığın “vur de vuralım, öl de ölelim” tezahüratlarına Bahçeli’nin yanıtı, “merak etmeyin, sıra ona da gelecek” şeklinde oldu.
Türkiye’de orduyla PKK arasında yaklaşık son 30 yıla damgasını vuran çatışmalar, 30 binden fazla kişinin yaşamına maloldu. Ancak PKK barış sürecinin bir parçası olarak 8 Mayıs’tan başlayarak Türk topraklarından çekilmeye başladı. Türk hükümeti, PKK’ya buna karşılık ne vereceğini açıklamadığı gerekçesiyle eleştirilere hedef oluyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanı emekli general Haldun Solmaztürk, barış süreciyle ilgili derin şüpheler olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:
“PKK, Türkiye içinde “büyük Kürdistan”ı hayata geçirmediği sürece asla silahsızlanmayacaktır. Yani bu muğlak anlayış sadece Türk devletini etkiler. Böylece bir bakıma gelecek nesillerimizin kaderi tehdit altında. Bu çok rahatsız edici. Türk medyasında uygulanan oto sansürden dolayı, Türkler bu durumun nihai sonucunun farkında değil.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan barış görüşmelerinden sızan belgeleri haber yapan bir gazeteye sert bir şekilde çıkıştı. Kürt sorunu konusunda uzman tanınmış bir köşe yazarı, barış sürecinin ele alınışını eleştiren yazısından dolayı işinden kovuldu.
İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi siyaset bilimi uzmanlarından Cengiz Aktar, barış çabalarına muhalefetin sınırlı olduğuna inanıyor.
“Ortada milliyetçi bir tepki olduğunu düşünmüyorum. Kürtler’in dahil olduğu herhangi bir anlaşmaya karşı çıkan küçük gruplar var. Ama sanıldığı kadar çok değil bu tepki grupları. Türk halkının ezici bir çoğunluğunun barış sürecine pozitif baktığını görüyoruz.”
Anketler de, halk arasında çelişkili görüşlere işaret ediyor. Büyük çoğunluk, barışçı çözümden yana. Ama aynı çoğunluk, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelere karşı çıkıyor.
Son anketler, her ne kadar muhalefetin çok önünde olmayı sürdürse de, hükümete halk desteğinde düşüş olduğunu gösteriyor. Aynı anketlerde Milliyetçi Hareket Partisi’ne olan destekte küçük bir artış görülüyor.
Habertürk gazetesi yazarı Soli Özel’e göre, Akil İnsanlar’a yönelik son protestolar, barış sürecinin kritik bir aşamada olduğunun göstergesi.
“Belirsizlik büyük sorundur. Hükümet ne yaptığını açıklama konusunda daha iyi bir iş çıkarmak zorunda. Çok çelişkili duygular var, çok fazla kaygı ve şüphe var. PKK güçlerinin geri çekilmesi bu yüzden önemli. Ayrıca son dört ay içinde kimsenin ölmemiş olması da önemli. Eğer bu durum yaz boyunca sürerse, sanırım iklimi değiştirecektir.”
PKK güçlerinin Türkiye’den çekilmesinin bir kaç ay içinde tamamlanması bekleniyor. Hükümetin o zamana kadar Kürtler’in taleplerini ele alacak adımları açıklamaya başlaması bekleniyor. Siyasi gözlemciler o zamana kadar Akil İnsanlar girişimi üyelerini zor bir dönemin beklediği konusunda uyarıda bulunuyor.
Tanınmış akademisyenler, sanatçılar ve birçok ünlüden oluşan gruplar geçen ay boyunca tüm ülkeyi dolaşarak, hükümetin PKK ile savaşını sona erdirme girişimini açıklamaya çalıştı. Ancak bu girişim, Türk milliyetçileri arasında artan huzursuzluğun merkezi haline geldi.
On binlerce destekçisine seslenen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sert bir şekilde eleştirdiği barış süreciyle Türkiye içinde özerk bir Kürt Devleti kurmak hedeflendiğini iddia etti.
Bahçeli, bir de uyarıda bulundu. Kalabalığın “vur de vuralım, öl de ölelim” tezahüratlarına Bahçeli’nin yanıtı, “merak etmeyin, sıra ona da gelecek” şeklinde oldu.
Türkiye’de orduyla PKK arasında yaklaşık son 30 yıla damgasını vuran çatışmalar, 30 binden fazla kişinin yaşamına maloldu. Ancak PKK barış sürecinin bir parçası olarak 8 Mayıs’tan başlayarak Türk topraklarından çekilmeye başladı. Türk hükümeti, PKK’ya buna karşılık ne vereceğini açıklamadığı gerekçesiyle eleştirilere hedef oluyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanı emekli general Haldun Solmaztürk, barış süreciyle ilgili derin şüpheler olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:
“PKK, Türkiye içinde “büyük Kürdistan”ı hayata geçirmediği sürece asla silahsızlanmayacaktır. Yani bu muğlak anlayış sadece Türk devletini etkiler. Böylece bir bakıma gelecek nesillerimizin kaderi tehdit altında. Bu çok rahatsız edici. Türk medyasında uygulanan oto sansürden dolayı, Türkler bu durumun nihai sonucunun farkında değil.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan barış görüşmelerinden sızan belgeleri haber yapan bir gazeteye sert bir şekilde çıkıştı. Kürt sorunu konusunda uzman tanınmış bir köşe yazarı, barış sürecinin ele alınışını eleştiren yazısından dolayı işinden kovuldu.
İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi siyaset bilimi uzmanlarından Cengiz Aktar, barış çabalarına muhalefetin sınırlı olduğuna inanıyor.
“Ortada milliyetçi bir tepki olduğunu düşünmüyorum. Kürtler’in dahil olduğu herhangi bir anlaşmaya karşı çıkan küçük gruplar var. Ama sanıldığı kadar çok değil bu tepki grupları. Türk halkının ezici bir çoğunluğunun barış sürecine pozitif baktığını görüyoruz.”
Anketler de, halk arasında çelişkili görüşlere işaret ediyor. Büyük çoğunluk, barışçı çözümden yana. Ama aynı çoğunluk, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelere karşı çıkıyor.
Son anketler, her ne kadar muhalefetin çok önünde olmayı sürdürse de, hükümete halk desteğinde düşüş olduğunu gösteriyor. Aynı anketlerde Milliyetçi Hareket Partisi’ne olan destekte küçük bir artış görülüyor.
Habertürk gazetesi yazarı Soli Özel’e göre, Akil İnsanlar’a yönelik son protestolar, barış sürecinin kritik bir aşamada olduğunun göstergesi.
“Belirsizlik büyük sorundur. Hükümet ne yaptığını açıklama konusunda daha iyi bir iş çıkarmak zorunda. Çok çelişkili duygular var, çok fazla kaygı ve şüphe var. PKK güçlerinin geri çekilmesi bu yüzden önemli. Ayrıca son dört ay içinde kimsenin ölmemiş olması da önemli. Eğer bu durum yaz boyunca sürerse, sanırım iklimi değiştirecektir.”
PKK güçlerinin Türkiye’den çekilmesinin bir kaç ay içinde tamamlanması bekleniyor. Hükümetin o zamana kadar Kürtler’in taleplerini ele alacak adımları açıklamaya başlaması bekleniyor. Siyasi gözlemciler o zamana kadar Akil İnsanlar girişimi üyelerini zor bir dönemin beklediği konusunda uyarıda bulunuyor.