KAHIRE —
Mısırlı yetkililer, yaklaşık üç yıldır süren ayaklanma ve çalkantılı dönemden sonra istikrarı sağlamakta zorlanıyor. Kamuoyunun memnuniyetsizliğinin artmaya devam etmesi, 2014 yılında sorunların sona ermeyeceğine işaret ediyor.
Mısır halkı 2013’te, yani iki yıl içinde ikinci kez liderlerini devirmek için sokaklara döküldü. Halka büyük destek veren ordu, ülkenin ilk kez serbest seçimlerle işbaşına gelen İslamcı Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi ve destekçilerini tutukladı.
Ordunun desteklediği geçici hükümet, istikrar sağlamak için yeni hazırlanacak anayasanın referanduma sunulmasına, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim yapılmasına karar verdi. Birçok Mısırlı, ilk başta, Mursi’nin Müslüman Kardeşler örgütünü safdışı bırakma sözü veren yeni liderlere destek verdi.
Ancak eylemci Wael Halil’e göre, durum değişmeye başladı: “Mursi’yi yeniden iktidara getirmek bir sonuç olamaz. Bu nedenle şu anda iktidarı elinde tutanları çok daha yakından izliyoruz.”
Hükümet karşıtı göstericiler arasında şimdi Mursi yandaşlarının yanısıra 2011’de rejimin baskısına karşı ayaklanan laikler ve diğer eylemciler de var. Wael Halil'e göre polis devletinin öç almak için geri döndüğüne tanık olanların sayısı giderek artıyor.
Halk ekonomik durumdan da memnun değil. 2011 devriminin sloganı ‘ekmek, özgürlük, onur’du. Siyaset uzmanı ve yayıncı Hişam Kasım’a göre, uçurumun kenarına itilen bir ülkede bu anlayış ülke sorunlarının özünü oluşturuyor: "Bu sorunlar çözülmediği sürece üçüncü, dördüncü, hatta beşinci ayaklanma da çıkar. İster ordu olsun ister İslamcılar, iktidar koltuğu kimdeyse iş yapmak zorunda, yoksa bu ayaklanmaların sonu gelmez.”
Hükümet ilerleme kaydetmeye çalışırken herkes umutsuz değil. Siyaset uzmanı Sadettin İbrahim biraz daha iyimser fakat devrimlerden sonra ortalığın sakinleşmesi, olayların yatışması için 10 yıl ya da daha fazla zaman geçmesi gerektiği görüşünde.
Sadettin İbrahim, Mısır’da bu sürecin çok uzamayacağını, Mısır sokaklarında henüz görülmese de devrim yorgunluğunun yakında hissedilmeye başlayacağını savunuyor.
Mısır halkı 2013’te, yani iki yıl içinde ikinci kez liderlerini devirmek için sokaklara döküldü. Halka büyük destek veren ordu, ülkenin ilk kez serbest seçimlerle işbaşına gelen İslamcı Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi ve destekçilerini tutukladı.
Ordunun desteklediği geçici hükümet, istikrar sağlamak için yeni hazırlanacak anayasanın referanduma sunulmasına, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim yapılmasına karar verdi. Birçok Mısırlı, ilk başta, Mursi’nin Müslüman Kardeşler örgütünü safdışı bırakma sözü veren yeni liderlere destek verdi.
Ancak eylemci Wael Halil’e göre, durum değişmeye başladı: “Mursi’yi yeniden iktidara getirmek bir sonuç olamaz. Bu nedenle şu anda iktidarı elinde tutanları çok daha yakından izliyoruz.”
Hükümet karşıtı göstericiler arasında şimdi Mursi yandaşlarının yanısıra 2011’de rejimin baskısına karşı ayaklanan laikler ve diğer eylemciler de var. Wael Halil'e göre polis devletinin öç almak için geri döndüğüne tanık olanların sayısı giderek artıyor.
Halk ekonomik durumdan da memnun değil. 2011 devriminin sloganı ‘ekmek, özgürlük, onur’du. Siyaset uzmanı ve yayıncı Hişam Kasım’a göre, uçurumun kenarına itilen bir ülkede bu anlayış ülke sorunlarının özünü oluşturuyor: "Bu sorunlar çözülmediği sürece üçüncü, dördüncü, hatta beşinci ayaklanma da çıkar. İster ordu olsun ister İslamcılar, iktidar koltuğu kimdeyse iş yapmak zorunda, yoksa bu ayaklanmaların sonu gelmez.”
Hükümet ilerleme kaydetmeye çalışırken herkes umutsuz değil. Siyaset uzmanı Sadettin İbrahim biraz daha iyimser fakat devrimlerden sonra ortalığın sakinleşmesi, olayların yatışması için 10 yıl ya da daha fazla zaman geçmesi gerektiği görüşünde.
Sadettin İbrahim, Mısır’da bu sürecin çok uzamayacağını, Mısır sokaklarında henüz görülmese de devrim yorgunluğunun yakında hissedilmeye başlayacağını savunuyor.