CAIRO —
Mısır’da değişim sürerken ülkedeki ateistler seslerini duyurmaya çalışıyor ve kendilerine yönelik hoşgörünün Mısır’ın çağdaşlaşmasını kanıtlayacağını söylüyor.
Ülkede 5 vakit ezan sesleri ve kiliselerin vaazları sokaklara yayılırken birçok kişi için inanç asla vazgeçilmemesi gereken bir şey. Pew Araştırma Kurumu'nun yaptığı bir ankete göre Mısır'da Müslümanlar’ın yüzde 90’a yakını İslam’dan dönenlerin öldürülmesi gerektiğini düşünüyor.
Konuştuğumuz 2’si eski Müslüman, 2’si eski Hristiyan 4 erkek, ülkede ateist olmanın tehlikelerinin farkında. Onlar dine karşı gelmeyi değil ama kendilerinin dinsizliğine saygı gösterilmesini istiyor.
Selefi bir aileden gelen Ahmet Hüseyin, ilk kez ergenlik yıllarında dinle ilgili şüpheye düşmüş. Ancak bu konuda çevresindekilere ancak son yıllarda açılabilmiş. Hüseyin bu haber üzerine annesinin şok geçirdiğini söylüyor. Hüseyin’in şeyhi haberi aldığında kendisini psikiyatriste göndermiş. Psikiyatrist ise Hüseyin’in deli değil ateist olduğunu söylemiş. Ama bu açıklama şeyhi memnun etmemiş.
Hüseyin, şeyh Yaser’in kendisine şüphe hastalığı teşhisi koyduğunu söylüyor. Hüseyin’e göre şeyh bunu uydurmak zorunda kalmış. Çünkü bunun dışındaki tek alternatif Hüseyin'in öldürülmesiymiş.
Hüseyin’in bahsettiği dini kararlar. Yasalara göre ateizm suç değil. Ancak yasalardaki “dine hakaret” suçu genelde aynı kapıya çıkıyor.
İnternet’te ateizmi savunan kişilerin hapse atılması, İsmail Muhammet’i konuyu araştırmaya itmiş. Ateizmle ilgili bilgisi az olsa da tutuklamaların adil olmadığı kanısına varmış.
Muhammet bu konunun onda bir kıvılcım etkisi yaptığını ve bundan sonra yalnızca ateizmle değil, değişik bilimlerle de ilgilenmeye başladığını söylüyor.
Milat Süleyman ve Ayman Nahla Hristiyan ailelerin çocukları. Onlar da şüpheleri nedeniyle konuyu araştırmaya karar vermiş. Internet daha önce yalnız olduklarını düşünen birçok kişiyi birleştirmiş.
Amerika’nın Sesi’yle görüştükten sonra İsmail Muhammet bir adım daha ileri giderek Mısır televizyonuna çıkmış. Muhammet program sunucusu ve telefonla arayan izleyiciler tarafından sertçe eleştirilmesine rağmen bu Mısır için bir ilk olmuş.
Siyasi uzman ve insan hakları savunucusu Hişam Kasım bu genç adamın kendi düşüncelerini sakin bir şekilde ortaya koymasının kendisini çok şaşırttığını söylüyor ve kendi yaşamı boyunca böyle birşey görmeyi hiç beklemediğini belirtiyor.
Ancak grubun önünde birçok engel var. Ayman Nahla yeni anayasanın laik olmasını isteyen bir grup ateistle beraber hareket etmiş. Ancak bu talep reddedilmiş. Siyaset sosyoloğu Sait Sadık ülkede din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiğini söylüyor. Bunun için eğitimin artması gerektiğini ve ülkede bir aydınlanma yaşanması gerektiğini belirten Sadık bunun gerçekleşmeye başladığı görüşünde.
Bu gençler toplumu düşünce ve inanç özgürlüğü hakkında eğitmeye çalışmaya devam ederken, bazı ateistler ise hapse atılmaya devam ediyor.
Ülkede 5 vakit ezan sesleri ve kiliselerin vaazları sokaklara yayılırken birçok kişi için inanç asla vazgeçilmemesi gereken bir şey. Pew Araştırma Kurumu'nun yaptığı bir ankete göre Mısır'da Müslümanlar’ın yüzde 90’a yakını İslam’dan dönenlerin öldürülmesi gerektiğini düşünüyor.
Konuştuğumuz 2’si eski Müslüman, 2’si eski Hristiyan 4 erkek, ülkede ateist olmanın tehlikelerinin farkında. Onlar dine karşı gelmeyi değil ama kendilerinin dinsizliğine saygı gösterilmesini istiyor.
Selefi bir aileden gelen Ahmet Hüseyin, ilk kez ergenlik yıllarında dinle ilgili şüpheye düşmüş. Ancak bu konuda çevresindekilere ancak son yıllarda açılabilmiş. Hüseyin bu haber üzerine annesinin şok geçirdiğini söylüyor. Hüseyin’in şeyhi haberi aldığında kendisini psikiyatriste göndermiş. Psikiyatrist ise Hüseyin’in deli değil ateist olduğunu söylemiş. Ama bu açıklama şeyhi memnun etmemiş.
Hüseyin, şeyh Yaser’in kendisine şüphe hastalığı teşhisi koyduğunu söylüyor. Hüseyin’e göre şeyh bunu uydurmak zorunda kalmış. Çünkü bunun dışındaki tek alternatif Hüseyin'in öldürülmesiymiş.
Hüseyin’in bahsettiği dini kararlar. Yasalara göre ateizm suç değil. Ancak yasalardaki “dine hakaret” suçu genelde aynı kapıya çıkıyor.
İnternet’te ateizmi savunan kişilerin hapse atılması, İsmail Muhammet’i konuyu araştırmaya itmiş. Ateizmle ilgili bilgisi az olsa da tutuklamaların adil olmadığı kanısına varmış.
Muhammet bu konunun onda bir kıvılcım etkisi yaptığını ve bundan sonra yalnızca ateizmle değil, değişik bilimlerle de ilgilenmeye başladığını söylüyor.
Milat Süleyman ve Ayman Nahla Hristiyan ailelerin çocukları. Onlar da şüpheleri nedeniyle konuyu araştırmaya karar vermiş. Internet daha önce yalnız olduklarını düşünen birçok kişiyi birleştirmiş.
Amerika’nın Sesi’yle görüştükten sonra İsmail Muhammet bir adım daha ileri giderek Mısır televizyonuna çıkmış. Muhammet program sunucusu ve telefonla arayan izleyiciler tarafından sertçe eleştirilmesine rağmen bu Mısır için bir ilk olmuş.
Siyasi uzman ve insan hakları savunucusu Hişam Kasım bu genç adamın kendi düşüncelerini sakin bir şekilde ortaya koymasının kendisini çok şaşırttığını söylüyor ve kendi yaşamı boyunca böyle birşey görmeyi hiç beklemediğini belirtiyor.
Ancak grubun önünde birçok engel var. Ayman Nahla yeni anayasanın laik olmasını isteyen bir grup ateistle beraber hareket etmiş. Ancak bu talep reddedilmiş. Siyaset sosyoloğu Sait Sadık ülkede din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiğini söylüyor. Bunun için eğitimin artması gerektiğini ve ülkede bir aydınlanma yaşanması gerektiğini belirten Sadık bunun gerçekleşmeye başladığı görüşünde.
Bu gençler toplumu düşünce ve inanç özgürlüğü hakkında eğitmeye çalışmaya devam ederken, bazı ateistler ise hapse atılmaya devam ediyor.
