BERLİN —
Rus parlamentosunun, ordusuna Kırım'a müdahale yetkisi vermesi ve Devlet Başkanı Putin’in Batılı devletlerin uyarılarına rağmen Kırım’de askerlerini konuşlandırmaya devam etmesi Almanya’da da endişeye neden oluyor.
Nitekim Federal Dışişleri Bakanı Steinmeier Pazartesi günü yaptığı açıklamada gelişmeleri ‘Berlin Duvarı’nın yıkılması sonrasında dünyanın karşılaştığı en büyük uluslararası kriz’ olarak tanımlarken, Kırım’ın işgaliyle ortaya çıkan durumun Avrupa’nın yeniden bölünmesine neden olabileceğini söyledi. Steinmeier Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in inisyatifinde tarafların katıldığı bir ‘temas grubu’ kurularak diyalog zemini yaratılmasında Almanya’nın arabuluculuk yapabileceğini de belirterek, uzlaşma umudunun sürdüğünü ifade etti.
Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün bozulmaması gerektiğini vurgulayan Başbakan Angela Merkel’in ‘aksi takdirde eski Soğuk Savaş dönemindeki günlere geri dönülebileceği’ şeklindeki uyarısı ve aynı zamanda diplomatik sürece devam konusunda israrcı tavrı Almanya’nın soğukkanlılığı koruyarak Moskova ile diyaloğa alternatif görmediği şeklinde yorumlanıyor.
Berlin’deki siyasi gözlemcilere göre Merkel’in korkusu, durumun daha da gerilmesi ve Ukrayna nedeniyle Batılı devletlerin Rusya’ya yaptırım uygulamasına paralel Soğuk Savaş'ın yeniden tırmanması durumunda bunun etkilerinin en başta Almanya'da hissedilmesi.
Alman ekonomisi doğalgaz açısından Rusya’ya adeta bağımlı durumda ve doğalgaz ihtiyacının üçte birini bu ülkeden karşılıyor. Son olarak Rus devlet şirketi Gazprom, doğalgaz fiyatının Ukrayna’daki gelişmeler nedeni ile yükseltilebileceğini açıklamıştı.
Öte yandan hafta sonunda ABD ve Fransa’nın Rusya’nın 1997’de dahil olduğu G8’den çıkarılmasını gündeme getirmesine, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeimer’in ‘Kremlin’le diyaloğun tamamı ile kesilmemesi için’ karşı çıkması da Almanya’nın müdahil olmama ve dengeleme çabalarının işareti olarak tanımlanıyor.
Sol Parti'den Federal Meclis milletvekili Aziza Tank, Almanya’nın Putin’e gövde gösterisi yapmasının sonuç getirmeyeceğini, Moskova ile diyalog aramanın tek çıkar yol olduğunu savunuyor.
Bu arada Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti SPD’nin Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in hafta sonunda Moskova'ya önceden planlanan ziyaretini gerçekleştireceği duyuruldu. Aynı şekilde Nisan ayında öngörülen Almanya-Rusya hükümetler arası zirvesinin hazırlıkları da planlandığı şekilde devam ediyor.
Nitekim Federal Dışişleri Bakanı Steinmeier Pazartesi günü yaptığı açıklamada gelişmeleri ‘Berlin Duvarı’nın yıkılması sonrasında dünyanın karşılaştığı en büyük uluslararası kriz’ olarak tanımlarken, Kırım’ın işgaliyle ortaya çıkan durumun Avrupa’nın yeniden bölünmesine neden olabileceğini söyledi. Steinmeier Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in inisyatifinde tarafların katıldığı bir ‘temas grubu’ kurularak diyalog zemini yaratılmasında Almanya’nın arabuluculuk yapabileceğini de belirterek, uzlaşma umudunun sürdüğünü ifade etti.
Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün bozulmaması gerektiğini vurgulayan Başbakan Angela Merkel’in ‘aksi takdirde eski Soğuk Savaş dönemindeki günlere geri dönülebileceği’ şeklindeki uyarısı ve aynı zamanda diplomatik sürece devam konusunda israrcı tavrı Almanya’nın soğukkanlılığı koruyarak Moskova ile diyaloğa alternatif görmediği şeklinde yorumlanıyor.
Berlin’deki siyasi gözlemcilere göre Merkel’in korkusu, durumun daha da gerilmesi ve Ukrayna nedeniyle Batılı devletlerin Rusya’ya yaptırım uygulamasına paralel Soğuk Savaş'ın yeniden tırmanması durumunda bunun etkilerinin en başta Almanya'da hissedilmesi.
Alman ekonomisi doğalgaz açısından Rusya’ya adeta bağımlı durumda ve doğalgaz ihtiyacının üçte birini bu ülkeden karşılıyor. Son olarak Rus devlet şirketi Gazprom, doğalgaz fiyatının Ukrayna’daki gelişmeler nedeni ile yükseltilebileceğini açıklamıştı.
Öte yandan hafta sonunda ABD ve Fransa’nın Rusya’nın 1997’de dahil olduğu G8’den çıkarılmasını gündeme getirmesine, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeimer’in ‘Kremlin’le diyaloğun tamamı ile kesilmemesi için’ karşı çıkması da Almanya’nın müdahil olmama ve dengeleme çabalarının işareti olarak tanımlanıyor.
Sol Parti'den Federal Meclis milletvekili Aziza Tank, Almanya’nın Putin’e gövde gösterisi yapmasının sonuç getirmeyeceğini, Moskova ile diyalog aramanın tek çıkar yol olduğunu savunuyor.
Bu arada Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti SPD’nin Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in hafta sonunda Moskova'ya önceden planlanan ziyaretini gerçekleştireceği duyuruldu. Aynı şekilde Nisan ayında öngörülen Almanya-Rusya hükümetler arası zirvesinin hazırlıkları da planlandığı şekilde devam ediyor.