NATO üyesi 28 ülkenin liderleri Pazar günü Chicago'da iki günlük bir zirve için biraraya geliyor.
NATO liderlerinin ele alacağı ilk konu Afganistan olacak. İki buçuk yıl içinde askerlerin çoğunu çekecek olan NATO ülkeleri bundan sonra Afgan hükümetinin kontrolü sağlayıp sağlayamayacağı; Kabil hükümetine nasıl destek verileceği gibi konuları ele alacak.
NATO Kuvvetleri Komutanı Oramiral James Stavridis, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada Afgan halkının hazır olacağını düşündüğünü söyledi:
“İtidalli bir iyimserlik içindeyim. Helmand’a gittik. Tüm bölgede önemli kazanımlar olduğunu görüyoruz. Bu çok önemli, çünkü Afganistan’daki saldırıların kaynağı burası.”
Güvenlik sorumluluğunun Afganistan hükümetine daha hızlı bir şekilde devredilmesi yeni bir strateji. Afganistan’daki NATO kuvvetleri komutanı Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada, geçiş sürecinin çekilmeden önce hızlandırılmasının gerektiğini kaydetti.
Ancak NATO Monitor bloğunun yazarı Martin Butcher, Afganistan’da yolsuzluğun sürmesi, kuzeydeki aşiret reislerinin varlığı ve Taleban’ın gücü nedeniyle iyimser olunacak bir durum göremediğini söyledi:
“Bence kısa süre içinde ülkenin güneyi yeniden Taleban’ın kontroluna; kuzeyi de aşiret reislerinin kontroluna geçecektir. Kabil hükümeti ise Kabil’i kontrol etmekle kalacaktır.”
İşte bu nedenle Chicago’da yapılacak NATO zirvesinde, çekilmenin ardından Afgan hükümetine destek verilmesini öngören planın onaylanması bekleniyor.
Zirvede füze savunma sisteminde ilk aşamaya gelindiğinin açıklanması da bekleniyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin füze savunma sistemi konusundaki anlaşmazlık nedeniyle zirveye katılmayı kabul etmedi.
NATO zirvesinde ittifakın geleceği de ele alınacak. Nedeni, Libya operasyonunda NATO’nun bazı kapasite sorunlarının ortaya çıkması…
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Alex Nicoll, NATO ülkelerinin savunma bütçelerini kesmesiyle bu sorunun üstesinden gelinmesinin özellikle zor olacağını, ancak çözümün imkansız olmadığını söyledi:
“Esas soru mevcut savunma bütçelerini en iyi nasıl kullanabiliriz. Eğer bunu yapmazsak kapasite konusunda ciddi bir kayıp riski oluşur. Öyle bir durumda dünyada bir kriz çıktığında ittifak olarak kapasitemizin yetmediğini görebiliriz.”
İttifakın kapasitesinin azalması, krizlerin çözümünde Amerika’nın katkısına daha çok ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. Bu da evsahibi Başkan Barack Obama’nın tercih etmeyeceği bir durum.