Erişilebilirlik

Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı TBMM’de tepki, sokakta protesto sürüyor


TBMM gündemindeki Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin geri çekilmesi talebiyle Ankara'da düzenlenen eyleme bugün farklı sendikalar katıldı.
TBMM gündemindeki Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin geri çekilmesi talebiyle Ankara'da düzenlenen eyleme bugün farklı sendikalar katıldı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) yeniden gözden geçirilmesi için tüm muhalefet partileri tarafından çağrı yapıldı. Meslek örgütleri ise protesto eylemlerini sürdürüyor.

TBMM gündemindeki 39 maddelik ÖMK Teklifi’nin geri çekilmesi talebiyle Milli Egemenlik Parkı’nda düzenlenen “öğretmenlik meslek nöbeti” eylemine bugün de farklı sendikalar katıldı. Özgürlükçü Eğitim Sendikası üyeleri, parktaki Eğitim-İş ve Eğitim-Sen üyeleriyle biraraya geldi. Farklı sendikalara üye öğretmenler, hep birlikte sloganlarla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırdı ve ÖMK’nın acilen Meclis gündeminden düşürülmesini talep etti.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı TBMM’de tepki, sokakta protesto sürüyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:58 0:00

Özgürlükçü Eğitim Sendikası Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, İYİ Parti heyetiyle birlikte yaptığı basın açıklamasında, ÖMK’nın eğitimin ve öğretmenlik mesleğinin intiharı olduğunu söyledi. Kuruoğlu, “Eğer bu yasayı öğretmen düşmanları hazırlasaydı ancak bu kadar yapabilirlerdi” dedi.

MEB’in bu yasal düzenlemeyi hazırlarken sadece kendi siyasi görüşüne yakın bir sendikayla görüştüğünü ve bu sendika dışında eğitim alanındaki hiçbir paydaştan bakanlıkça görüş alınmadığını anlatan Kuruoğlu, sendikalarca MEB’e yine de görüşler iletildiğini ancak hiçbir görüşün dikkate alınmadığını söyledi. Kuruoğlu, “ÖMK’yı reddetmek sizleri de yetiştiren öğretmenlere boynunuzun borcudur. Lütfen tarih boyunca utanacağınız bu yanlışa ortak olmayın” sözleriyle TBMM’deki vekillere seslendi.

Özgürlükçü Eğitim-Sen üyeleri Milli Egemenlik Parkı'nda nöbet tutan Eğitim-Sen'e dayanışma ziyareti yaptı.
Özgürlükçü Eğitim-Sen üyeleri Milli Egemenlik Parkı'nda nöbet tutan Eğitim-Sen'e dayanışma ziyareti yaptı.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Selcan Taşçı Hamşıoğlu ve beraberinde vekiller Şenol Sunat ile Selçuk Türkoğlu da, bugün öğretmenlere destek için TBMM Çankaya Kapısı’nın hemen yanındaki park alanındaydı.

Bu arada TBMM Genel Kurulu’nda dün gece itibariyle ÖMK’nın 39 maddesinden 6 maddesi AK Parti ve MHP’nin oyçokluğuyla kabul edilmişti. TBMM’de halen ÖMK’yla ilgili görüşmeler devam ederken, muhalefet vekilleri de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i de hedef alarak yasal düzenlemeye karşı eleştirilerde bulunuyor.

ÖMK Teklifi’nde özellikle Milli Eğitim Akademisi tepkiye yol açtı

ÖMK Teklifi’nde öğretmenlerle ilgili ağırlıklı olarak “disiplin cezaları” öngörülmesi ve eğitim fakültelerinden mezun olacak gençlere Milli Eğitim Akademisi zorunluluğu getirilmesi tartışmaya yol açtı.

Teklife göre; Milli Eğitim Akademisi'nde öğretmen adaylarına verilecek hazırlık eğitiminin süresi dört dönem olacak. Eğitim alacak her aday güvenlik soruşturmasından geçecek. Akademide her bir teorik dersten en az iki yazılı sınav yapılacak. Ders geçme notu 100 üzerinden 60 olarak belirlendi.

Bir derste başarısız olanlara ek bir sınav hakkı verilecek. Ek sınavda da 60'ın altında puan alanların akademi ile ilişiği kesilecek. Adayların edindikleri bilgi ve becerileri sınıf ortamına ne kadar yansıttığı da ölçülecek. Uygulamalı derslerden 70'in altında alanların akademi ile ilişiği kesilecek.

Öğretmen adaylarına, akademideki eğitimleri boyunca disiplin cezaları da uygulanabilecek. “Örgüt ve siyasi propaganda yapan, eyleme katılan, şiddete teşebbüs eden veya sözlü veya cinsel tacizde bulunanlar” ise akademiden atılacak.

Teklifte, öğretmenlere farklı gerekçelerle ceza verilmesine ilişkin hükümler de bulunuyor.

TBMM’deki görüşmelere ilişkin basın açıklaması yapan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise, yasal düzenlemeye ideolojik yaklaşımla hazırlanması nedeniyle karşı çıktıklarını açıkladı. Emir, "Özellikle Milli Eğitim Bakanı'nın ve onu oraya atayan Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi kendi ideolojik saplantılarına uygun bir eğitim modeliyle gençlerimizi kendi dünyalarına göre yetiştirme anlayışı çerçevesinde bu yasayı getirdiklerini biliyoruz. Özellikle atanmayan 1 milyon öğretmen varken görevleri; en azından seçimden önce verdikleri sözü tutup 100 bin öğretmen atamak iken ve mülakatı kaldıracakken tam tersine, Milli Eğitim Akademisi adı altında bir akademi kuruyorlar, 'Öğretmen adaylarını biz seçeceğiz' diyorlar; 1 yıl mı 2 yıl mı 3 yıl mı belli değil, 'Biz takip edeceğiz, eğiteceğiz' diyorlar. Kendi yönettikleri YÖK ve üniversitelerden mezun olan öğretmenlerin yetersiz olduğunu söylüyorlar utanmadan. AKP ilçe teşkilatlarında hazırlanan listelerden oluşturdukları öğretmenleri atama derdindeler. İdeolojik saplantılarıyla devam ediyorlar ve kadrolaşmak için de öğretmelerimizin hayalleriyle oynamaya devam ediyorlar” diye konuştu.

CHP “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ne karşı da davacı oldu

Türkiye’de eğitim alanında öğretmenlere yönelik getirdiği disiplin cezası ağırlıklı düzenlemeleriyle tartışma konusu olan ÖMK’nın yanısıra dini içerik ağırlıklı olduğu gerekçesiyle eleştirilen, AK Parti’nin hayata geçirme kararı aldığı yeni eğitim müfredatı da gündemde.

CHP, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) AK Parti’nin seçim sloganını anımsatacak şekilde “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak adlandırdığı yeni eğitim müfredatı aleyhine dava başvurusu yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, beraberindeki milletvekilleriyle birlikte dava başvurusuyla ilgili Danıştay önünde açıklamada bulundu. Özçağdaş, bu yeni eğitim modeliyle ilgili “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli diye adını koyduğunuz zaman, Türkiye Yüzyılı bir siyasi partinin seçim sloganı. Bu, Türkiye'de bulunan 20 milyon öğrenci, 1 milyondan fazla öğretmen, neredeyse her ailenin içinde olduğu çok temel bir dokümanı daha baştan politize etmiş oluyor. Karşımızda bilimsel gerekçelerle hazırlanmış bir eğitim programı yok. Bizim itirazlarımız ve meslek kuruluşları itirazları ise bütünüyle bilimsel çerçeveden yapıldı, yapılıyor. Bu eğitim programına temel teşkil eden hiçbir ihtiyaç analizi de yapılmamıştır” eleştirisini paylaştı.

MEB’in Eylül ayında bu yeni eğitim programını hayata geçirmiş olacağını işaret eden Özçağdaş, “Bu eğitim programına karşı iptal davası açıyoruz ve ivedilikle de yürütmenin durdurulmasını Danıştay’dan talep ediyoruz” diye ekledi.

Teklifte öğretmenlik mesleği için akademi eğitimi şartı var

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Anayasa Mahkemesi'nin önceki Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu iptal etmesi üzerine yeni teklifi Cumhurbaşkanlığı’nda hazırladıklarını açıklamıştı.

“Herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Ama herkesin de bizim görüşümüze saygı duymasını istiyorum” diyen Tekin, eğitim modeli ve kanun teklifinin “laiklik karşıtı” olduğu yönündeki eleştirileri reddetti.

Bakan Tekin, “Laiklikle ilgili yapılan eleştirilerin hiçbirisini kabul etmiyorum. Aradaki fark şu; sizin laiklik anlayışınızla, benim bilimsel yorumlarda okuduğum laiklik anlayışı arasında ciddi fark var. Ben laikliği dini inanç ve ibadet hürriyeti üzerine konumlandırıyorum. Ama bazı arkadaşlarımız, hâlâ geleneksel Türkiye'de uygulanan Fransız tarzı jakoben laiklik anlayışı çerçevesinde belli din ve inançlara mensup kişilerin inanç ve ibadet hürriyetlerini sağlıklı yaşayamamasını kurguluyor. Dolayısıyla burada bir anlayış farkı var. Bakanlık olarak şu konuda sizi temin etmek isterim: Laik ve bilimsel eğitim konusunda attığımız adımlarla ilgili hiçbir sıkıntı yok, bunu özellikle söylemek istiyorum” demişti.

Forum

XS
SM
MD
LG