Corona virüsü salgını hayatımızı her yönüyle etkiledi. Buna iş dünyası da dahil. ABD'de pandemi rakamları yeniden artarken, uzmanlar, daha önce görülmemiş sayıda çok kişinin işini bırakmayı tercih ettiğini söylüyor.
Lipika Ramaswamy salgın sırasında Teksas’ta, San Francisco'daki bir şirkette veri bilimcisi olarak uzaktan çalıştı. İşler "normale" dönünceye kadar kız kardeşiyle birlikte Teksas'ta kalmak istedi. Hala hayatın normale dönmesini bekliyor.
Haziran ayında işvereni ondan ofise geri dönmesini istediğinde Lipika istifa etti: "Pandemi aslında bitmiş değil. Kimse bittiğini ilan etmedi. Bir sonraki dalganın ne zaman geleceğini veya gelip gelmeyeceğini ya da daha mı kötü olacağını bilmiyorum. Burada ailemin yanında beklemeyi tercih ederim."
ABD Çalışma Bakanlığı’na göre, yalnızca Nisan ayında yaklaşık 4 milyon kişi yani işgücünün yüzde 2,7'si işten ayrıldı. Bu, son 20 yılın en yüksek bir aylık iş bırakma oranı oldu.
Mayıs ve Haziran’da bu oran biraz daha düşüktü.
İş uzmanı olan Anthony Klotz, zaman içindeki iş bırakma oranlarını izleyerek "Büyük İstifa" diye adlandırdığı bir kavram ortaya koydu.
Texas A&M Üniversitesi'nden Anthony Klotz, "Son on yıldır, ABD'deki istifa sayısı ve istifa oranı yavaş yavaş tırmanıyordu. Ardından 2020'de pandemi nedeniyle bu tamamen durdu. Muhtemelen pandemi sırasında işlerinde kalan ama aksi takdirde işlerinden istifa edecek kişilerin birikmesi buna neden oldu" diyor.
Bu, işin sadece bir kısmı. Klotz, bu eğilimi hızlandıran diğer faktörlerin ön saflarda çalışanların tükenmişliğini, uzaktan çalışmaya devam etme arzusunu ve yaşam önceliklerini yeniden değerlendirmeyi ya da bunların bazı kombinasyonlarını içerdiğini söylüyor.
Kim Frankel, yaşadığı tükenmişlik duygusu ve Tennessee'deki ailesine daha yakın olma arzusu nedeniyle en son California'da okul müdürü olarak görev yaptığı 20 yıllık eğitim kariyerini bıraktı: "Son 15 ayda eğitimci olmanın rolü çok anlamsızdı ve tamamen yeni bir şey öğrenmeye ve anlamaya çalışırken çocuklara, ailelere ve personelime destek olmak beni çok yordu."
Çalışan memnuniyetini arttırmak için işletmelerle birlikte çalışan SPARKX5'in CEO'su Andreea Vanacker, pandemi stresinin birçok kişinin önceliklerini yeniden gözden geçirmesine neden olduğunu söylüyor: "Herkes şu soruyu sormaya başladı: Yaşamak için kalan zamanımı, gerçekten sevdiğim şeyi yaparak doğru yolda ilerlediğimden nasıl emin olabilirim?'"
Şirketler, özellikle uzaktan çalışmaya devam etmek isteyen çalışanlara nasıl tepki verecekleri konusunda karmaşa yaşıyor. Birçok işletme, yüz yüze çalışmaya geri dönmek için tarihler belirliyor ve uzaktan çalışma politikalarını yeniliyor. Apple gibi bazı şirketler, Ekim ayından itibaren haftanın üç günü ofisten çalışılan karma bir dönüşü zorunlu tutuyor.
Ramaswamy, California’nın San Diego kenti dışındaki yeni işinde tamamen uzaktan çalışacak.
Lipika Ramaswamy, "Bence çoğumuz şehir hayatı yaşıyorduk çünkü kariyerlerimiz için başka bir seçenek yoktu" diyor.
Anthony Klotz, "İş düzenlemeleri ve kuruluşlar tarafından yapılan düzenlemeler açısından bir deneme dönemine giriyoruz. Dolayısıyla, yöneticiler yalnızca ‘Çalışanlar istifa edecek. Bu konuda ne yapabiliriz?’ demek yerine çalışanlarıyla konuşuyor, onları dinliyor ve karşılık veriyorlar" şeklinde konuşuyor.
Çalışanların yeni kariyerlere veya şirketlere geçişiyle birlikte “Büyük İstifa” muhtemelen aylarca devam edecek. Belirsiz olan şey, parçalar yerine oturduğunda iş kültürünün nasıl bir görünüme sahip olacağı.
