CENEVRE —
Yeni bir kamuoyu yoklaması tüm dünyada rekor sayıda kadının milletvekilliği yaptığını ortaya koyuyor. Cenevre’deki Uluslararası Parlamentolar Birliği’nin yayınladığı rapor, geçtiğimiz yıl kadınların parlamento sandalyelerinin yüzde 22’sine sahip olduğunu bildiriyor. Bu oran, son yıllarla karşılaştırıldığında yüzde 1 buçukluk bir artışa işaret ediyor.
Dünyada kadın milletvekillerinin artışında yüzde 1 buçukluk artış kaydedilmesi, aslında çok büyük bir gelişme olarak algılanmayabilir. Ancak Uluslararası Parlamentolar Birliği, bu eğilimin devam etmesi durumunda 20 yıl içinde parlamentolarda kadın-erkek eşitliği sağlanabileceğini belirtiyor.
Uluslararası Parlamentolar Birliği, kadın milletvekili sayısındaki artışın en önemli nedenlerinden birinin, kadınların milletvekili seçilmelerinin önünü açan yasal düzenlemelerle kotaların arttırılması olduğuna dikkat çekiyor.
189 ülkede yapılan araştırmalara göre Ruanda, Andorra, Küba, İsveç ve Güney Afrika, parlamentolarında kadın milletvekili sayısı en yüksek olan ülkeler. Sadece erkek milletvekillerinden oluşan parlamentolara sahip olan Mikronezya, Palau, Katar ve Vanuatu ise sıralamanın en altında yer alıyor.
Raporda ayrıca Amerika kıtasındaki ülkelerin yüzde 15,2’lik oranla, kadın milletvekili sayısı ortalaması en yüksek ülkeler olduğu belirtiliyor. Bu konuda en fazla kazanım elde edilen bölge ise Arap dünyası. Suudi Arabistan’ın Şura Konseyi’ne 30 kadının atanması, Ürdün meclisineyse 18 kadın milletvekili seçilmesi, Ortadoğu’daki kadın siyasetçi sayısını önemli ölçüde arttırdı.
Uluslararası Parlamentolar Birliği Genel Sekreteri Anders Johnsson, Afrika kıtasındaysa bu konuda istikrarlı gelişim sağlandığını bildiriyor. Johnsson, Afrika’da 20 yıl önce yüzde 10’dan düşük olan kadın parlamenter oranının bugün yüzde 22,2’ye ulaştığını kaydediyor: “Kadın parlamenter sayısı en yüksek olan ülkelerden bazıları Afrika’da. Örneğin bu konuda en iyi performansa sahip ülke olan Ruanda’da parlamentonun yüzde 60’ı, kadın milletvekillerinden oluşuyor. Kamuoyu baskısı, kamuoyu desteği ve kamuoyu dikkati bu konuya odaklandığında - ki bu durum özellikle Afrika ülkeleri için geçerli, olumlu sonuçlar alınması son derece olağan. Bunun bir örneğini geçen yıl Kamerun’da gördük. Kenya, Togo ve Zimbabve’de de büyük ilerlemeler kaydedildi.”
Raporda Avrupa’daki kadın parlamenter sayısında artış görülürken Asya-Pasifik bölgesinde bu sağlıklı eğilimin geçerli olmadığı bildiriliyor. Rapora göre Avustralya hariç tutulduğunda Pasifik bölgesindeki tüm parlamentolarda kadın milletvekili oranı sadece yüzde 3,2.
Uluslararası Parlamentolar Birliği’nden Kareen Jabre, kadınlardan yoksun bir parlamentonun yeterli temsil gücü olmadığını söylüyor. Jabre’ye göre kadınsız bir parlamento, nüfusun yarısını temsil edemeyeceği için etkili olamaz: “Üç-dört yıl önce parlamenterler arasında bir araştırma yaptık. Sorduğumuz sorulardan biri, kadınların parlamentoya nasıl katkılarda bulunduklarıyla ilgiliydi. Verdikleri ilk yanıt, kadınların parlamentoya yepyeni öncelikler kazandırmaları. Kadın milletvekillerinin gündeme ilk taşıdığı konulardan biriyse kadınlara yönelik şiddet, özellikle de aile içi şiddet. Bu konu kadınları erkeklerden çok daha fazla ilgilendiriyor. Sadece erkeklerden oluşan bir parlamentoda kadınlara yönelik şiddetin gündeme gelme olasılığı çok daha düşük.”
Uluslararası Parlamentolar Birliği raporu ayrıca geçen yıl daha fazla kadının siyasi şiddete maruz kaldığını bildiriyor. Kadınlar korkutma ve sindirme taktikleriyle, tehditlerle ve fiziksel saldırılarla siyasetten uzak tutulmaya çalışılıyor.
Dünyada kadın milletvekillerinin artışında yüzde 1 buçukluk artış kaydedilmesi, aslında çok büyük bir gelişme olarak algılanmayabilir. Ancak Uluslararası Parlamentolar Birliği, bu eğilimin devam etmesi durumunda 20 yıl içinde parlamentolarda kadın-erkek eşitliği sağlanabileceğini belirtiyor.
Uluslararası Parlamentolar Birliği, kadın milletvekili sayısındaki artışın en önemli nedenlerinden birinin, kadınların milletvekili seçilmelerinin önünü açan yasal düzenlemelerle kotaların arttırılması olduğuna dikkat çekiyor.
189 ülkede yapılan araştırmalara göre Ruanda, Andorra, Küba, İsveç ve Güney Afrika, parlamentolarında kadın milletvekili sayısı en yüksek olan ülkeler. Sadece erkek milletvekillerinden oluşan parlamentolara sahip olan Mikronezya, Palau, Katar ve Vanuatu ise sıralamanın en altında yer alıyor.
Raporda ayrıca Amerika kıtasındaki ülkelerin yüzde 15,2’lik oranla, kadın milletvekili sayısı ortalaması en yüksek ülkeler olduğu belirtiliyor. Bu konuda en fazla kazanım elde edilen bölge ise Arap dünyası. Suudi Arabistan’ın Şura Konseyi’ne 30 kadının atanması, Ürdün meclisineyse 18 kadın milletvekili seçilmesi, Ortadoğu’daki kadın siyasetçi sayısını önemli ölçüde arttırdı.
Uluslararası Parlamentolar Birliği Genel Sekreteri Anders Johnsson, Afrika kıtasındaysa bu konuda istikrarlı gelişim sağlandığını bildiriyor. Johnsson, Afrika’da 20 yıl önce yüzde 10’dan düşük olan kadın parlamenter oranının bugün yüzde 22,2’ye ulaştığını kaydediyor: “Kadın parlamenter sayısı en yüksek olan ülkelerden bazıları Afrika’da. Örneğin bu konuda en iyi performansa sahip ülke olan Ruanda’da parlamentonun yüzde 60’ı, kadın milletvekillerinden oluşuyor. Kamuoyu baskısı, kamuoyu desteği ve kamuoyu dikkati bu konuya odaklandığında - ki bu durum özellikle Afrika ülkeleri için geçerli, olumlu sonuçlar alınması son derece olağan. Bunun bir örneğini geçen yıl Kamerun’da gördük. Kenya, Togo ve Zimbabve’de de büyük ilerlemeler kaydedildi.”
Raporda Avrupa’daki kadın parlamenter sayısında artış görülürken Asya-Pasifik bölgesinde bu sağlıklı eğilimin geçerli olmadığı bildiriliyor. Rapora göre Avustralya hariç tutulduğunda Pasifik bölgesindeki tüm parlamentolarda kadın milletvekili oranı sadece yüzde 3,2.
Uluslararası Parlamentolar Birliği’nden Kareen Jabre, kadınlardan yoksun bir parlamentonun yeterli temsil gücü olmadığını söylüyor. Jabre’ye göre kadınsız bir parlamento, nüfusun yarısını temsil edemeyeceği için etkili olamaz: “Üç-dört yıl önce parlamenterler arasında bir araştırma yaptık. Sorduğumuz sorulardan biri, kadınların parlamentoya nasıl katkılarda bulunduklarıyla ilgiliydi. Verdikleri ilk yanıt, kadınların parlamentoya yepyeni öncelikler kazandırmaları. Kadın milletvekillerinin gündeme ilk taşıdığı konulardan biriyse kadınlara yönelik şiddet, özellikle de aile içi şiddet. Bu konu kadınları erkeklerden çok daha fazla ilgilendiriyor. Sadece erkeklerden oluşan bir parlamentoda kadınlara yönelik şiddetin gündeme gelme olasılığı çok daha düşük.”
Uluslararası Parlamentolar Birliği raporu ayrıca geçen yıl daha fazla kadının siyasi şiddete maruz kaldığını bildiriyor. Kadınlar korkutma ve sindirme taktikleriyle, tehditlerle ve fiziksel saldırılarla siyasetten uzak tutulmaya çalışılıyor.