PKK’nın birkaç aydan bu yana devam ettirdiği tek yanlı ateşkesin, ya da “eylemsizlik” kararının süresi dün doldu.
Ancak militan örgütün cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan’ın süreyi uzatabileceği yönünde haberler var. Türk basını, eylemsizlik sürecinin sona ermesinden bir gün önce bir hükümet heyetinin İmralı adasına giderek Abdullah Öcalan’la görüştüğünü bildirdi. Haber Öcalan’ın avukatlarına dayandırılıyor.
Tek yanlı ateşkesi uzatması beklenen Öcalan’ın kararında geçen haftasonu seçimleri üçüncü kez kazanan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapsamlı anayasa sözü ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin desteklediği bağımsız milletvekillerinin seçim başarısının etkisi olduğuna inanılıyor.
Barış ve Demokrasi Partisi, 12 Haziran seçimlerinde destek verdiği 36 bağımsız milletvekili adayının Meclis’e girmesiyle büyük başarı kazandı. Ama öte yandan, Türkiye Kürt toplumunun yerine getirilmemiş talepleri yüzünden yeni çatışmaların ve toplumsal ayaklanmaları eşiğinde görünüyor. Meclis’e yeni seçilen bağımsız milletvekili Altan Tan yeni hükümete şu uyarıyı yapıyor: “Yeni anayasa istiyoruz, bize haklarımızı verecek hükümetle anlaşmak istiyoruz,” diyen Altan Tan, sorunun çözülmemesi durumunda “Türkiye, Mısır, Yemen, Suriye’ye döner. Böyle olsun istemiyoruz,” diyor.
Altan Tan’ın uyarısı, son iki yıl içinde aralarında 12 belediye başkanının da bulunduğu 2 bin kişinin, PKK’yla ilişkileri olduğu suçlamasıyla tutuklanmasını izliyor. Cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan, hükümet taleplerini karşılamak amacıyla kendileriyle görüşme başlatmazsa tek yanlı ateşkeslerini bozacakları tehdidinde bulunmuştu. Ateşkes, ya da PKK’nın eylemsizlik kararı denilen süreç dün doldu.
İki yıl önce Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti, “Demokratik Açılım” adı altında, ama daha çok “Kürt Açılımı” olarak bilinen bir girişim başlatmış, ama bundan sonuç alamamıştı. İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi siyaset bilimi anadalı öğretim üyelerinden Cengiz Aktar Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Türk siyasetçiler şimdiye kadar görüşme çağrısına, ‘önce silah bırakın,’ yanıtı verdi. Kürtler silah bıraktı, ama hiçbir şey olmadı. Sadece kısa süreli bir Kürt açılımı oldu,” diye konuştu. Aktar, siyasi süreç sağlanmadıkça silahlı mücadelenin devam edeceğine işaret ediyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim zaferini ilan ettiği balkon konuşmasında yeni anayasanın tüm kesimleri kapsayacağı yolunda söz verdi. Ama Erdoğan seçim kampanyası boyunca milliyetçi Türk kesimine yakınlık gösterdi, Kürtler’in özerklik ve anadilde eğitim taleplerine karşı daha sert bir tavır izledi. Erdoğan, 1999’da iktidarda olsalardı Öcalan’ı asmış olacaklarını bile iddia etti.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi EDAM Başkanı Sinan Ülgen’e göre eğer Başbakan Erdoğan görüşmeyi tercih ederse, yeni seçilen bağımsız milletvekilleri arasında uzlaşmaya daha yakın isimler bulabilir. Sinan Ülken, yeni seçilen bağımsız milletvekillerinden bazılarının radikal Kürt hareketiyle bağlantısı olmadığına dikkati çekiyor. Ülgen’e göre bu durum Kürt sorununun çözümünde daha yapıcı bir unsur olabilir.
Ancak İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Nuray Mert, Türkiye’deki büyük partilerin Kürt hareketinin uyarlarına ve görüşme talebine kulak asacağından kuşku duyuyor. Nuray Mert, iktidar ve muhalefet partilerinin Kürtlerin taleplerini ciddiye almadığını, aslında durumu ciddiye aldıklarında da bunu teslimiyet olarak göreceklerini savunuyor.
Başbakan Erdoğan seçim kampanyası sırasında artık Kürt sorunu kalmadığını, tek sorunun Barış ve Demokrasi Partisi’nin Kürtleri ayaklanmaya kışkırtması olduğunu savunmuştu. BDP ise Türkiye’nin Kürt sorununa barışçı çözüm bulması için son şansa sahip olduğunu, kendilerinden sonra gelecek neslin daha militan bir tutum izileyeceğini iddia etmişti.
Adalet ve Kalkınma Partisi Diyarbakır milletvekili Muhammet Akar’a göre bu tehdit gerçek.
PKK 1984’te silahlı mücadeleye başladığından bu yana çoğu sivil 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Gözlemcilere göre yeni Meclis, Türkiye’yi barış ya da çatışmalara dönme arasında bir yol ayrımına getirebilir.