35 sivil toplum örgütü ortak bir deklarasyon yayınlayarak Türkiye’deki Internet kullanıcılarının düşünce özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkının engellenmemesi çağrısında bulundu.
Türkiye’de Internet’e uygulanan sansür hem ulusal hem de uluslararası alanda tepki görüyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü (AGİT) bu hafta 5651 sayılı Internet yasasıyla binlerce siteyi erişime kapatan Türkiye’yi bu uygulamaya son vermeye çağırdı. AGİT’in uyarısında bu yasakların, ifade özgürlüğünü ciddi şekilde sınırladığı kaydedildi. Bugün de 35 sivil toplum örgütü ortak bir deklarasyon yayınlayarak Internet kullanıcılarının düşünce özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkının engellenmemesi çağrısında bulundu. Aralarında Cyber Rights.org, Arı Hareketi, Internet Teknolojileri Derneği gibi kuruluşların bulunduğu sivil toplum örgütleri 5651 sayılı yasanın da kaldırılmasını istedi.
“Hukuka aykırı, ölçüsüz ve keyfi idari işlemler demokratik hukuk devletinde kabul edilemez” görüşünü savunan sivil toplum örgütleri, 3 Haziran gününden bu yana Google servislerine uygulanan dolaylı sansürün de Anayasa’ya ve hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu iddiasını gündeme getirdi.
İfade özgürlüğünü savunan 35 sivil toplum örgütü, ortak deklarasyonda mevcut uygulamalarla suç işleyenlerin değil, tüm Internet kullanıcılarının cezalandırıldığına da dikkati çekti. Sivil toplum örgütleri, ortak açıklamada, “Eğer filtre kullanımı gerekli görülüyorsa, bu kullanım bireyler tarafından kendi kişisel bilgisayarları üzerinde gerçekleştirilmelidir,” denildi.
Sivil toplum örgütleri hükümete, mevcut yasaklar yerine, çocukları zararlı İnternet içeriğinden korumak için geniş kamuoyu desteği ile yeni politikalar geliştirmesi çağrısında da bulundu
Deklarasyona imza atanlar arasında bulunan cyber-rights.org Direktörü ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç Dr. Yaman Akdeniz, radyomuza Türkiye’deki Internet sansürünü değerlendirdi.
Akdeniz, Melek Çağlar’ın sorularını yanıtladı.
