Çoğu Suriyeli olmak üzere, yaklaşık 2 milyon mülteci ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındı. Ankara, mültecilere kapılarını açmakta tereddüt etmedi ancak bazı bölgelerde yerel halkla sığınmacılar arasında gerginlik yaşanıyor.
Melek Üzüm, iki odalı yeni evine oğlu 1 yaşındayken taşınmış. Artık üç çocuğu da büyüyen Üzüm, evine sığamıyor ve daha büyük bir eve taşınmak istiyor. Ancak maddi gücü yetmiyor. Üzüm, Suriyeli mülteciler yüzünden ev kiralarının yükseldiğini söylüyor: “Karşı binada 800 liraya kiralanan bir daire var. Bodrum dairesine de 600 lira istiyorlar. Mülteciler kiraları o kadar yükseltti ki artık gücümüz yetmiyor.”
Üzüm’ün ev sahibi Behiye Yılmaz da, Suriyeli mültecilerden şikayetçi: “Suriyeliler hükümetten yardım alıyor ama biz almıyoruz. Annem çok yoksul ve yaşlı. Devletten çok az yardım alıyor.”
Yılmaz evini asla bir Suriyeli’ye kiralamayacağını, çünkü Suriyeliler’in çok kalabalık yaşadığını ve eve hasar verdiğini söylüyor.
Yılmaz’ın kızı, Suriyeli dilencilerin para isterken kendisine dokunmasından yakınıyor.
İstanbul’un başka bir semtindeyse, yeni evli bir çift de durumdan şikayetçi. Tekstil sektöründe çalışan damat Hüseyin Başbuğ, Suriyeliler’in maaşları aşağı çekmesinden dert yanıyor: “Suriyeliler geldikten sonra, yerel halkın geliri düştü ve hayat pahalılığı arttı. Eskiden 500 lira olan kiralar 1000 liraya çıktı.”
İstanbul’un özellikle düşük gelirli semtlerinde yaşayan Türkler’in Suriyeli mültecilere öfkesi giderek artıyor.
Türkiye son dört yıldır çok büyük bir mülteci akınına uğradı. Düşük gelirli semtler ve düşük maaşlı sektörler bu durumdan çok kötü etkilendi.
Mültecilerle ilgili şikayetler henüz belli bir sınırı aşmadı. Ancak Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye akını sürerse, yerel halkla sığınmacılar arasındaki gerginlik artabilir.
