Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Ortadoğu barış süreci ve İsrailliler ile Filistinliler arasında tırmanan şiddet tartışıldı. ABD’nin Birleşmiş Mileltler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, konseye hitaben yaptığı konuşmada, bölgede giderek tırmanan gerginliğin iki devletli çözüm sürecini baltaladığını söyledi.
Thomas Greenfield, geçtiğimiz hafta Kudüs'te meydana gelen terör saldırılarını kınadığını belirterek, “Sivillere yöneltilen şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olamaz” dedi.
ABD’nin, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki şiddet ve gerilimdeki artıştan derin endişe duyduğunu ifade eden Thomas Greenfield, ”Bu yıl, Batı Şeria'da 2004 yılından beri yaşanılan en kanlı yıl oldu. Yaklaşık 150 Filistinli, 28 İsrailli saldırılar sonucunda öldürüldü. Bu terör eylemleri bizleri İsrail'in gelecekteki güvenliğini, refahını sağlamanın ve Filistinliler’in kendi devletlerine sahip olma arzusunu gerçekleştirmenin en iyi yolu olan ‘müzakere edilmiş iki devletli çözüm’den giderek daha da uzaklaştırıyor. İsrailliler ile Filistinliler eşit derecede güvenli bir şekilde yaşamı, özgürlüğü, adaleti, onur ve refahtan yararlanmayı hak ediyor” dedi.
Thomas Greenfield, bölgede iki devlet çözümünü sağlamak için tek yolun, Filistinliler ve İsrailliler arasındaki doğrudan müzakereler yolu olduğunu belirterek, “Bu amaç doğrultusunda her iki tarafa da iyi niyetle çalışmalı” ifadesini kullandı.
“Ukrayna’daki savaş Filistin- İsrail çatışmalarına ve bölgeye olan ilgiyi azalttı”
BM Ortadoğu Özel Temsilcisi Tor Wennesland, konsey üyelerine bölgedeki son durumla ilgili bilgiler verdi. Bölgenin kaynadığını ifade eden Wennesland, son aylarda işgal altındaki Batı Şeria ve İsrail'de yaşanan şiddet olaylarının ciddi acılara yol açtığını, her iki taraftan da sivillere yönelik saldırılarının giderek arttığını ifade etti.
Tor Wennesland, konsey üyelerine iki devletli çözüme yönelik daha güçlü uluslararası taahhüt çağrısında bulunarak, bu konuda acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Wennesland,, "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi'ndeki bu şiddet artışı yüzünden barış süreci durdu. Yerleşim bölgeleri sorunları ve şiddet dışında, Filistin Yönetimi ayrıca karşı karşıya olduğu artan ekonomik ve kurumsal zorlukların içinde. Küresel eğilimler ve azalan bağışçı desteği, Filistin halkının yaşadığı bu zorlukları daha da arttırdı. Bununla birlikte, insani yardım ve kalkınma çabalarını olumsuz etkileyen kısıtlamalar, gecikmeler hala devam ediyor. Bölgedeki değişen dinamikler, değişen uluslararası öncelikler ve son zamanlarda Ukrayna'daki savaşın sonuçları, Filistin ile İsrail arasındaki çatışmalara gösterilen ilgiyi önemli ölçüde azalttı” ifadesini kullandı.