ISTANBUL —
Türkiye’nin en büyük işveren örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 70. Genel Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir araya getirdi. Soma faciası sonrası aralarındaki polemik sertleşen iki genel başkan birbirlerine mesafeli davrandı.
Protokol kuralları önce muhalefet temsilcilerinin konuşmasını gerektirse de daha önce genel kurullarında olduğu gibi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan sonra kürsüye Başbakan Erdoğan çıktı.
Erdoğan, konuşmasının son bölümünde CHP liderini hedef alarak, “Bu ülkenin Başbakanı'na ‘diktatör’ ifadesini kullananlar var. Karşımda oturuyor. Diktatörün olduğu ülkede bunu yapamazsın. Ağzından çıkanı kulağınız duymuyor mu? Nasıl bir Başbakan’a diktatör diyebilirsiniz?” dedi.
Erdoğan: “Kılıçdaroğlu çık, cumhurbaşkanlığına adaylığını koy”
Cumhurbaşkanlığı seçimi de kamuoyunda en güçlü aday olduğu belirtilen Erdoğan’ın gündemindeydi. Kılıçdaroğlu’na meydan okuyan Erdoğan, “Sivil konusunu gündeme getiriyorsunuz. Sayın Özal sivil değil miydi, Sezer sivil değil miydi? Sen sivil değil misin? Abdullah Gül de sivildi. 7 yıldır bu işi yürütüyor. Ne diyor Başkan, sivil Cumhurbaşkanı. Sen de sivilsin. Çık cumhurbaşkanlığına adaylığını koy” diye konuştu.
Erdoğan: “Soma aydınlatılacak”
Soma’daki maden kazası da Erdoğan’ın konuşmasında önemli bir yer tuttu. Hiçbir noktanın üzerinin örtülmeyeceği sözünü veren Başbakan, muhalefet tarafından kazanın ‘siyasi sorumlusu’ olarak görülen hükümetin Soma’daki kazanın takipçisi olacağını söyledi. Erdoğan, "Kazayla ilgili adli ve idari soruşturmalar başladı. Soruşturmalar neticesinde hem kazanın sebebi tam olarak aydınlatılacak, hem de ihmali olanlar bunun hesabını verecekler. Bu facianın ardından Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kaza tam olarak aydınlatılacak" dedi.
İş kazalarının 2002’den bu yana %55 azaldığını savunan Başbakan, Türkiye’deki işverenlerin çatı örgütü olan TOBB’dan iş sağlığı ve güvenliğini ana gündem yapılmasını istedi.
Erdoğan: Polis şehit edenler ‘hapisteki gazeteci’ oluyor
Genel Kurul’daki konuşması birçok kez alkışlarla kesilen Erdoğan’a en büyük destek basın özgürlüğü hakkındaki açıklamaları sırasında geldi. Erdoğan’ın “hala bu ülkede basın özgürlüğü yok deniyor. Polis, asker, bekçi şehit edenler hapse konuluyor, adları hapisteki gazeteci oluyor. Her gün sokaklarda terör estiriliyor, esnafımız mağdur ediliyor, huzur bozuluyor, her nasılsa o ülkede özgürlükler olmuyor. Bu bir algı operasyonudur ve hedefi de şahsım, arkadaşlarım değil, 77 milyondur” sözleri salondan büyük alkış aldı.
Kılıçdaroğlu’ndan TOBB’a protokol sitemi
Erdoğan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından birçok devlet bürokratla birlikte salondan ayrılması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tepkisini çekti. Ancak Kılıçdaroğlu bu durumdan TOBB yönetimini sorumlu tuttu.
CHP lideri, “Saygın her devletin protokol kuralları vardır. Danıştay, Anayasa Mahkemesi, buna uyuyor. TOBB yöneticileri neden bu kurallara uymuyor. Yoksa korkuyorlar mı? Neden korkuyorlar? Korkmasınlar, bu ülkede demokrasi var. Başbakan konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor. Çünkü korkuyor. Beni dinlemeye cesareti yok” dedi.
CHP Genel Başkanı, konuşmasında Başbakan’a neden ‘diktatör’ dediğini de açıklığa kavuşturdu. Kılıçdaroğlu, “Vicdanınıza sesleniyorum. ‘Vatandaş vergisini ödüyorsa hükümet de hesabını verecek’ ilanını yasaklayan bir Başbakana, ‘yasama ve yargı benim için ayak bağıdır’ diyen, Anayasa’yı çiğneyen, güçler ayrılığı ilkesini reddeden bir kişiye ne denir?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu: Soma’dan sonra neden bir bakan istifa etmiyor?
Hükümetin Soma’daki 301 işçinin ölümünün siyasi sorumlusu olduğunu belirten ana muhalefet lideri, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi bakan istifası beklediğini söyledi.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun hükümete en ağır yüklendiği konu Soma faciası değil büyüme ve borçlanma oldu. Hükümetin işbaşında olduğu 10 yılda 133 milyar doları iç, 238 milyarı dış borç olmak üzere 1 trilyon 617 milyar dolar harcadığını belirten Kılıçdaroğlu, bu rakamın1946-2002 arasında görev yapan hükümetlerin harcadığının iki katından fazla olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bu harcama fazlasına rağmen 1946-2002 arasında ortalama %5.2 büyüyen Türkiye AKP döneminde sadece %4.5 büyüyebildi” dedi.
Kılıçdaroğlu: Kişileri değil cumhurbaşkanının niteliklerini tartışalım
Kılıçdaroğlu, kafasındaki cumhurbaşkanı adayını da tarif etti. CHP liderine göre, ‘cumhurbaşkanı kirli ve şaibeli adam olmamalı, öfkeyi sanat olarak kullanmamalı, halkı kucaklamalı, bağımsız ve tarafsız olmalı.”
Bu arada Başbakan Erdoğan genel kuruldan ayrılırken salondan çıkan işadamlarının bir bölümü Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlemek üzere geri dönmedi.
Protokol kuralları önce muhalefet temsilcilerinin konuşmasını gerektirse de daha önce genel kurullarında olduğu gibi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan sonra kürsüye Başbakan Erdoğan çıktı.
Erdoğan, konuşmasının son bölümünde CHP liderini hedef alarak, “Bu ülkenin Başbakanı'na ‘diktatör’ ifadesini kullananlar var. Karşımda oturuyor. Diktatörün olduğu ülkede bunu yapamazsın. Ağzından çıkanı kulağınız duymuyor mu? Nasıl bir Başbakan’a diktatör diyebilirsiniz?” dedi.
Erdoğan: “Kılıçdaroğlu çık, cumhurbaşkanlığına adaylığını koy”
Cumhurbaşkanlığı seçimi de kamuoyunda en güçlü aday olduğu belirtilen Erdoğan’ın gündemindeydi. Kılıçdaroğlu’na meydan okuyan Erdoğan, “Sivil konusunu gündeme getiriyorsunuz. Sayın Özal sivil değil miydi, Sezer sivil değil miydi? Sen sivil değil misin? Abdullah Gül de sivildi. 7 yıldır bu işi yürütüyor. Ne diyor Başkan, sivil Cumhurbaşkanı. Sen de sivilsin. Çık cumhurbaşkanlığına adaylığını koy” diye konuştu.
Erdoğan: “Soma aydınlatılacak”
Soma’daki maden kazası da Erdoğan’ın konuşmasında önemli bir yer tuttu. Hiçbir noktanın üzerinin örtülmeyeceği sözünü veren Başbakan, muhalefet tarafından kazanın ‘siyasi sorumlusu’ olarak görülen hükümetin Soma’daki kazanın takipçisi olacağını söyledi. Erdoğan, "Kazayla ilgili adli ve idari soruşturmalar başladı. Soruşturmalar neticesinde hem kazanın sebebi tam olarak aydınlatılacak, hem de ihmali olanlar bunun hesabını verecekler. Bu facianın ardından Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kaza tam olarak aydınlatılacak" dedi.
İş kazalarının 2002’den bu yana %55 azaldığını savunan Başbakan, Türkiye’deki işverenlerin çatı örgütü olan TOBB’dan iş sağlığı ve güvenliğini ana gündem yapılmasını istedi.
Erdoğan: Polis şehit edenler ‘hapisteki gazeteci’ oluyor
Genel Kurul’daki konuşması birçok kez alkışlarla kesilen Erdoğan’a en büyük destek basın özgürlüğü hakkındaki açıklamaları sırasında geldi. Erdoğan’ın “hala bu ülkede basın özgürlüğü yok deniyor. Polis, asker, bekçi şehit edenler hapse konuluyor, adları hapisteki gazeteci oluyor. Her gün sokaklarda terör estiriliyor, esnafımız mağdur ediliyor, huzur bozuluyor, her nasılsa o ülkede özgürlükler olmuyor. Bu bir algı operasyonudur ve hedefi de şahsım, arkadaşlarım değil, 77 milyondur” sözleri salondan büyük alkış aldı.
Kılıçdaroğlu’ndan TOBB’a protokol sitemi
Erdoğan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından birçok devlet bürokratla birlikte salondan ayrılması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tepkisini çekti. Ancak Kılıçdaroğlu bu durumdan TOBB yönetimini sorumlu tuttu.
CHP lideri, “Saygın her devletin protokol kuralları vardır. Danıştay, Anayasa Mahkemesi, buna uyuyor. TOBB yöneticileri neden bu kurallara uymuyor. Yoksa korkuyorlar mı? Neden korkuyorlar? Korkmasınlar, bu ülkede demokrasi var. Başbakan konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor. Çünkü korkuyor. Beni dinlemeye cesareti yok” dedi.
CHP Genel Başkanı, konuşmasında Başbakan’a neden ‘diktatör’ dediğini de açıklığa kavuşturdu. Kılıçdaroğlu, “Vicdanınıza sesleniyorum. ‘Vatandaş vergisini ödüyorsa hükümet de hesabını verecek’ ilanını yasaklayan bir Başbakana, ‘yasama ve yargı benim için ayak bağıdır’ diyen, Anayasa’yı çiğneyen, güçler ayrılığı ilkesini reddeden bir kişiye ne denir?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu: Soma’dan sonra neden bir bakan istifa etmiyor?
Hükümetin Soma’daki 301 işçinin ölümünün siyasi sorumlusu olduğunu belirten ana muhalefet lideri, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi bakan istifası beklediğini söyledi.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun hükümete en ağır yüklendiği konu Soma faciası değil büyüme ve borçlanma oldu. Hükümetin işbaşında olduğu 10 yılda 133 milyar doları iç, 238 milyarı dış borç olmak üzere 1 trilyon 617 milyar dolar harcadığını belirten Kılıçdaroğlu, bu rakamın1946-2002 arasında görev yapan hükümetlerin harcadığının iki katından fazla olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bu harcama fazlasına rağmen 1946-2002 arasında ortalama %5.2 büyüyen Türkiye AKP döneminde sadece %4.5 büyüyebildi” dedi.
Kılıçdaroğlu: Kişileri değil cumhurbaşkanının niteliklerini tartışalım
Kılıçdaroğlu, kafasındaki cumhurbaşkanı adayını da tarif etti. CHP liderine göre, ‘cumhurbaşkanı kirli ve şaibeli adam olmamalı, öfkeyi sanat olarak kullanmamalı, halkı kucaklamalı, bağımsız ve tarafsız olmalı.”
Bu arada Başbakan Erdoğan genel kuruldan ayrılırken salondan çıkan işadamlarının bir bölümü Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlemek üzere geri dönmedi.
