Anayasa Mahkemesi'nin kahvehanelerde sigara yasağının kaldırılmasına ilişkin davayı esastan görüşme kararı alması tartışmaları bir kez daha alevlendirdi. Bazı sivil toplum kuruluşlarına göre yasağın kaldırılması girişiminin arkasında sigara lobileri var. Yasağın kaldırılmasını savunanlarsa kahvehanelerde teknolojik yöntemlere başvurularak dumanın arındırılabileceğini söylüyor.
Danıştay 10'uncu Dairesi’nin kararında gösterilen gerekçeler arasında yasayla kahvehane işletmecilerinin faaliyetlerini sürdürebilmelerinin zorlaştığı, ekonomik çıkarlarının göz ardı edildiği, ölçülülük ilkesine aykırı biçimde çalışma özgürlüklerinin sınırlandırıldığı gibi maddeler var.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Tütün Kontrolü Program Sorumlusu Doktor Toker Ergüder, bireysel özgürlüklerin de sınırı olduğunu ve Türkiye’de başarıyla uygulanan sigara yasağının delinmemesinin toplum sağlığı açısından büyük yararları olacağını vurguluyor.
Ergüder’e göre Türkiye’de 2008’de yürürlüğe giren kanun şu anda en az 20 ülkenin benzer yasalarına uyumlu bir yasa. Bu ülkelerde yasağın anayasaya aykırı bulunmadığını belirten Ergüder, “Kanunun amacı bireysel özgürlükleri kısıtlamak değil, nerede sigara içileceğini, nerede içilemeyeceğini belirlemek. Zaten tüm düzenlemelerin temel amacı da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının anayasal haklarını korumak ve herkesin temiz hava soluyabilmesini sağlamak” şeklinde konuşuyor.
Ergüder, “Türkiye 2004’te 169 ülkeyle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün Tütün Kontrol Çerçeve sözleşmesini imzalayarak kamuya ait tüm kapalı yerlerin dumansız hale geleceğini taahhüt etmişti. Ancak Dünya Sağlık Örgütü Anayasa Mahkemesi’nin çalışmalarına saygı duymaktadır ve tabii sonucunu bekliyoruz” diyor.
Ergüder, 2008’de yürürlüğe giren yasayla çok önemli ilerlemeler sağlandığını da vurguluyor. Öyle ki Türkiye, tütünle mücadele konusunda dünyanın önder ülkelerinden biri oldu. Birçok ülke benzer yasaları kendi ülkelerinde uygulamaya soktu. Dr. Toker Ergüder, 1996 yılında çıkan birinci kanunla Türkiye’de sigara tüketiminin durduğunu ama azalmadığını; ancak 2008’deki kanunla birlikte ilk defa sigara tüketiminin yüzde 20 oranında azaldığını ve son 12 yılın en düşük sigara tüketiminin gerçekleştiğini belirtiyor.
Ergüder, bireysel özgürlüklerin de toplumun özgürlükleri sözkonusu olduğunda sınırlandırılması gerektiğini hatırlatıyor. “Kamu sağlığının geçerli olduğu yerde bireysel özgürlükler de buna göre değerlendirilmeli” diyor Ergüder ve kahvehanelerde çalışan binlerce garsonun sağlığının da düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ergüder’in bahsettiği bulgular çarpıcı. Sağlık Bakanlığı’nın ölçümlerine göre yasaktan sonra kahvehanelerdeki kanser yapıcı maddelerin oranında azalma görüldü.
Röportajın tamamını sağ üst köşedeki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.