ABD’de başkan seçilen Donald Trump’ın görevi resmen devraldıktan sonra gelecek dört yıldaki Amerikan politikalarını şekillendirecek kabinesini hangi isimlerden oluşturacağı merak konusu.
Trump yönetimini, küresel terörizmden Ortadoğu’daki istikrarsızlığa, Rusya sınırı boyunca doğu Avrupa’daki gerilimden Çin’in artan askeri ve ekonomik nüfuzuna kadar uzanan çok sayıda mesele bekliyor.
Trump’ın seçim kampanyasında merkezi bir yer tutan göçmenlik reformunun öncelikler sıralamasında üst sıralarda yer alması bekleniyor. Trump, ABD’nin Meksika sınırı boyunca duvar inşa etme sözü vermişti.
Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu’ndan Charles Stevenson’a göre, Trump’ın dış politikada etkili idare gösterebilmesi için etrafını mantıklı teklifler sunabilecek aşırı bilgili kişilerle doldurması gerekecek.
Stevenson Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte, Trump’ın dikkat kesilme süresinin, Başkan Obama ya da eski başkanlardan Bill Clinton gibi yüksek olmadığını ifade ederek, “Hemen karar vermek istiyor ve bu da sunum yeteneklerinin çok önemli olacağı anlamına geliyor” dedi.
Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşundan Elizabeth Saunders da, Trump’ın pozisyonundan kaynaklanan tepkinin, kendisini geleneksel adaylar havuzunun ötesinde arayışlara itebileceği görüşünü dile getirdi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Saunders, “Sorun şu ki bu insanların birçoğu onunla asla çalışmama sözü verdi. Bunun kısmi nedeni onu kabul edilemez buluyor olabilmeleri ancak bir neden de onun birçok konuda Cumhuriyetçi dış politika geleneğiyle farklı noktalarda yer alması” diye konuştu.
Sanders, olası adayların fikirlerini değiştirmeleri ve yönetimde görev almaya istekli olmaları halinde Trump’ın onları kabul edip etmeyeceği ya da bu isimleri yönetime alması halinde onlara sözünü dinleyip dinlemeyeceğinin soru işareti olduğunu kaydetti.
Donald Trump, kabinesinde bazı kilit makamlara kimleri getireceği konusunda genel anlamda bugüne kadar sessiz kalsa da, özellikle seçimlerden sonra bazı olası adayların isimleri üzerinde söylentiler çoğaldı. Bunların bazıları şöyle sıralanıyor:
Dışişleri Bakanı
Bu pozisyon için eski Temsilciler Meclisi Başkanı ve Trump’ın yakın danışmanı Newt Gingrich’in adı yaygın olarak geçiyor. Ancak Stevenson, Gingrich’in özelliklerinin bu makam için uygun olmadığı görüşünde.
Stevenson, “Gingrich Temsilciler Meclisi Başkanı olarak çok yetenekli bir siyasi taktisyendi. Yıllar içerisinde dış politikada öne çıkan herhangi bir fikir beyan ettiğini hatırlamıyorum” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı olabilecek kişiler arasında Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker ile ABD’nin eski BM Daimi Temsilcisi John Bolton’un adları dolaşıyor.
Savunma Bakanı
Trump’a yakın bir diğer isim Senatör Jeff Sessions’in ABD’nin yeni savunma bakanı olarak yönetime dahil olabileceği ihtimali dillendiriliyor. Bu pozisyon için adları geçen diğer kişiler ise eski senatör Jim Talent ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley.
İç Güvenlik Bakanı
New Jersey Valisi Chris Christie potansiyel adaylar arasında gösteriliyor. Wisconsin eyaletindeki Milwaukee kentinin muhafazakar şerifi David Clarke’ın da adı geçiyor.
Maliye Bakanı
Trump bu pozisyon için seçim kampanyası ekibinin mali işler başkanı Goldman Sachs’tan emekli Steven Mnuchin’I düşündüğünü söylemişti.
Ticaret Bakanı
Trump’ın ekonomi danışmanı ve milyarder yatırımcı Wilbur Ross bu pozisyonu doldurabilir. Adı geçen diğer isimler eski Teksas Valisi Rick Perry, eski Arkansas Valisi Mike Huckabee, New Jersey Valisi Chris Christie ile eski demir-.çelik işletmesi yöneticisi ve Trump’ın ticaret danışmanı Dan DiMicco.
Adalet Bakanı
Bu pozisyon için adı en çok geçen kişi ise eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani. Eski bir avukat olan Giuliani de bu göreve istekli olduğunu gizlemiyor. Giuliani bu sabah CNN’e verdiği demeçte, “Elbette enerjiye sahibim ve hiç kimse Adalet Bakanlığı’nı benden daha iyi bilmiyor” dedi.
Diğer olası adaylar arasında New Jersey Valisi Christie ile Florida eyaletinin adalet bakanı Pam Bondi’nin isimleri geçiyor.
