ABD’de siyasete atılan Erbil Günaştı’nın Erdoğan ve Trump’ın iyi ilişkilerinin dünyanın kaderini nasıl etkileyeceği konusunda öngörülerde bulunduğu kitap piyasaya çıktı. Günaştı, yaklaşık 15 yıl Türkiye’nin New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği Basın Müşavirliğinde görev yaptıktan sonra 2008 yılında istifa edip siyasete atılmıştı.
Erbil Günaştı’nın Daphne Barak’la birlikte yazdığı, 'Gamechanger’ (Oyundeğiştirici) adlı kitapta, Trump ve Erdoğan arasındaki ilişkilerin bilinmeyen yönleri anlatılıyor. Kitap ABD ve Avusturalya’da eş zamanlı olarak piyasaya çıktı.
Günaştı, VOA Türkçe’ye ‘Oyundeğiştirici’ kitabını değerlendirdi.
VOA Türkçe: Kitabın ismi ilginç. Neden ‘Oyun değiştirici’
Günaştı: ‘Oyun değiştirici ismi sonradan aklıma geldi. Önce, Türkiye ve Erdoğan’ı Amerikalılar’a anlatayım dedim. Çünkü bıkmıştım karşılaştığım Amerikalılar’dan artık. ABD’de bulunduğum ve Birleşmiş Milletler’de yerleşik Başbakanlığa çalıştığım süreç içinde karşılaştığım Amerikalılar’dan bahsetmiyorum. California’nın meşhur Palm Springs kentinde belediye başkanlığına adaylığımı koyduğum 2015 baharından itibaren bugüne kadar karşılaştığım Amerikalılar’dan bahsediyorum. Düşünün bir kere, Californiya’da karşılaştığım onlarca seçilmiş belediye başkanı veya eyalet senatör ya da temsilcisi gibi zengin, okumuş, gezmiş Amerikalılar’ın İsrail’den haberi olmadığını düşünün. Siz bunların Türkiye’nin nerede, Türkler’in kim, Orta Doğu’da kim kiminle ne sorunu olduğunu anlamasını mı bekliyorsunuz?
“Amerika’yı Trump gibi Kasımpaşalı biri kurtarabilir”
VOA Türkçe: Kitabı yazmaktaki amacınız neydi?
Günaştı: Ben bu kitabı, ABD’deki Cumhuriyetçi parti senatörlerine baskı yapmak için yazdım. Bunun için de bu senatörlere eyaletlerinde oy veren halkı bilgilendirmek için yazdım. Böylece, ABD’nin 45. Başkanı Trump’a destek olmak için yazdım. Çünkü, Trump’ın bu Cumhuriyetçi partideki senatörleri dize getirmek için yardıma ihtiyacı var. Brad Pitt’in Zombileri konu alan World War Z filmi bu günlerde Amerika’da boşuna en iyi filmlerden biri haline gelmemiştir. Bu Demokrat ve Cumhuriyetçi herkesin sevdiği bir filmdir. Kısacası Amerika’nın tamamı ipnotize edilmiş gibidir ve yaşanan bu durumdan Amerika’yı ancak Trump kurtarabilir.
İşte ben bunu yazdım ‘Oyun değiştirici’de. Dedim ki, ''Erdoğan ve Trump iki Kasımpaşalı’dır. İster külhanbeyi deyin ister başka türlü iltifat edin ancak gerçek budur. Çünkü Trump Queens’den gelmiştir Manhattan’a. Queens’den gelen yol New York’un doğusundan geçer. Manhattan’ın daha fakir ancak beyaz bölgesinden. Bu demektir ki, Trump sert bir mizaca ve yüreğe sahip olmasaydı bugün bu atmosferde başkan olamazdı.''
“ABD on yıl içinde dünyanın üçüncü büyük ülkesi olacak”
VOA Türkçe: Trump başarılı mı?
Günaştı: 2016 seçimlerinde böyle bir başkan yani Trump, ABD’nin başına geçmeseydi, Amerika’nın durumu daha da felaketti. Gelecek on yılda, Amerika, dünyanın en büyük birinci ekonomisi olmayacaktır. ABD’nin dünyanın üçüncü ekonomisi olması kesinleşmiştir. On yıl içinde ABD, Çin ve Hindistan’ın ardında yer alacak. On yıl içinde Endonezya dördüncü büyük ekonomi, Türkiye ise beşinci büyük ekonomi olacak. İşte ben bunları da açık açık bu şekilde bunu ‘Oyun değiştirici’de yazdım. Kısacası Erdoğan’la Trump’i aynı kefeye koydum. Şu ana kadar ABD’nin en başta gelen radyo ve televizyonlarının yaklaşık ellisi beni yayına çıkardı. Aralıksız yarım saat ya da bir saat ve kitapta olan olmayanları anlattım Türkiye, ABD, Erdoğan, Trump hakkında. Cumhuriyetçi senatörlerle dalga geçici, Obama, Bush ve Clinton’ı eleştiren açıklamalarda bulundum. Bana çok iyi reyting yapıyorsun tekrar programa gelir misin dediler ve demeye devam ediyorlar. Dinleyebilirsiniz hepsi online’da www.erbilgunasti.com/books bölümünde.
“ABD 2016’dan itibaren düştüğü kötü durumdan çıkmaya başlamıştır”
VOA Türkçe: Tepki alıyor musunuz?
Günaştı: Ben kimseye aptal demiyorum doğrudan ya da ima ederek. Ben örnekleri dile getirerek soru yöneltiyorum ve onların kendi başlarına aptal olup olmadıklarına karar vermelerine olanak sağlıyorum. Unutmayın Amerika açık sözlü ve sağduyulu olmak üzerine inşa edilmiştir ve bu ve bunun gibi bazı temel ilkeler sayesinde önce güçlü olmuş, sonra süper devlet haline gelmiş ve 1992 yılında tek başına dünyada hegemonya kurma durumuna gelmiştir. Ancak daha önce dediğim gibi bir takım aptal kişilerin hatalı kararları sonucu. ABD düştüğü bu durumdan 2016 yılından itibaren çıkmıştır. Kasımpaşalı gibi davranan bir Trump’ı başkan seçmiştir.
“Trump’la yakın bir ilişkimiz var”
VOA Türkçe: Başkan Trump’la ilişkiniz nasıl?
Günaştı: Ortağım Daphne Barak’la Başkan Trump’a çok yakınız. Çok sıkı bir ilişkimiz var. Ben ortalama olarak ayda bir kez Trump’la özel ortamda karşılaşma olanağına sahip olan ender kişilerden biriyim. Ayrıntılara girmeye gerek yok çünkü karşılaşmalar ve konuşmalar dudaktan kulağa türdendir. Yanlış duymadınız çünkü ABD’de bugün başkanla başka türlü konuşma şansı yoktur. Bunu da yapabilen kişi sayısının bir elin beş parmağından fazla olduğunu inşallah düşünmüyorsunuzdur. O beş kişiden birinin dibinde olan ve her şeyi duyan kişi de benim. İşte ben bunu kitapta anlatıyorum ve diyorum ki eğer Erdoğan’la Trump bir araya gelmez ve devamlı konuşmazlarsa ABD için felaket olur. Türkiye için felaket olur demiyorum, dikkat edin. Önce ABD için felaket olur sonra dünyanın tamamının geri kalanı için. Bunu da şu şekilde bir sürü örnekle savunduktan sonra özellikle özetliyorum kitabın tanıtılma bölümünde.
“Erdoğan’la Trump bir arada olmazsa dünya için felaket olur”
VOA Türkçe: Erdoğan’la Trump birlikte çalışmazsa neler olur?
Günaştı: Erdoğan’la Trump birlikte çalışmazlarsa, Batı medeniyeti öncelikle Avrupa’da on yıl içinde yok olmaya mahkumdur. Gerçi Avrupa’nın 30 yıl içinde Asya ve Afrika’dan gelen mülteci baskınına uğrayacağını ve tanınmayacak şekilde değişeceğini söyleyerek, bugün biz Amerikalılar’ın Hıristiyan medeniyetinin son kalesi Amerika’yı olduğu gibi kalması için korumak zorunda olduğumuzu söylüyorum. Bunlara örnek olarak da, iki büyük noktaya dikkat çekiyorum. Bir Orta Doğu’da güçler dengesi “balance of power” oluşturulmasında Türkiye’nin İran ve Araplar’la birlikte bir üçlü oluşturduklarına dikkat çekiyorum ve İran’ın nükleer güce ulaşması halinde Türkiye’nin başta olmak üzere Suudi Arabistan’ın da bu güce sahip olmak için uğraşacağını ve bu şekilde İsrail’in sonunun geleceğini vurguluyorum. Çıkış yolu olarak da hangi aptal İran’ın nükleer güç olması yönünde yolunu açtıysa onun bir şey bilmediğine işaret ediyorum. Bu yargıya şimdiye kadar ABD’de kimse karşı çıkmıyor, Musevi radyo ve televizyon büyükleri dahil. Kısacası kitabın bu bölümünde eleştirmediğim kimse kalmıyor. Diğeri, Türkiye’nin Rusya ve Avrupa Birliği’yle oluşturduğu ikinci güçler dengesine işaret ediyorum. Burada Rusya’nın nasıl tamamen Türkiye üzerinden Avrupa’nın üçte bir enerjisini sağlayarak onları tehdit ettiğini, buna karşılık AB’nin bu yüzden Türkiye’ye de taviz vermek zorunda kaldığını, karşılığında Türkiye’nin AB ile daha da çok ortak çalışacağını belirtiyorum. Rusya’yı AB ve ABD’den gelecek baskılara karşı tampon bölge “buffer zone” olarak koruyor olacağını vurguluyorum.
“Trump kitabı beğendi”
VOA Türkçe: Kitap nasıl karşılandı?
Günaştı: İlk kitabı Başkan Trump elimden aldı ve beni derhal kutladı. Ertesi günkü buluşmamızda bana kitaptan memnuniyetini bir kez daha dile getirdi. Bu kitap siyasetçilere yön vermek maksadıyla ve ABD halkını da bu durumlar hakkında bilgilendirmek için yazıldı ve şimdilik herkesten takdir görüyor. Ne de olsa kitabın kapağında yaptığım gibi, kendimi Erdoğan ve Trump için içeriden biri yani “Insider” olarak tanımladım büyük harflerle. Ne kadar? İşte onu bilmek de bana ait, size hayal etmek ve kurmak düşüyor.