Başkanlığının dördüncü ayında Başkan Donald Trump, bazı haleflerinin yaşadığı gibi skandallar ve tartışmalar nedeniyle yönetiminin kamuoyu güvenini kaybetmesinden uzak durmaya çalışıyor. Trump’la ilgili olarak gündemde, Rusya’nın geçen yıl yapılan seçimlere müdahale edip etmediği ve kampanyasında görev alan yardımcılarının Ruslar’la aralarında bir takım ilişkiler olup olmadığı konuları var. Tarih, söz konusu skandallar olduğunda, başkanların doğrudan bedel ödemek zorunda kaldıklarını gösteriyor. Amerika’nın Sesi Muhabiri Jim Malone’ın haberi…
Başkan Trump, son bir haftayı uluslararası seyahatleriyle geçirdi, aralarında Papa Francis’in de bulunduğu kişilerle görüştü.
Bu gezi Trump’ın “cadı avı” olarak nitelendirdiği Rusya ile ilgili siyasi tartışmalardan uzaklaşma fırsatı oldu: “Tarih boyunca hiçbir politikacı, ki bunu çok emin olarak söylüyorum, daha kötü ve adaletsiz bir muameleye maruz kalmamıştır.”
Trump’ın Rusya ile ilgili yaşadığı sorunlar, aralarında Başkan Nixon’ın yaşadığı Watergate skandalı da dahil, akla diğer skandalları getiriyor. O zaman da Demokrat Parti merkezinde yaşananlar ve Beyaz Saray’ın örtbas etme çabaları Richard Nixon’un başkanlığının sonunu getirmişti.
Bundan 12 yıl sonra da Ronald Reagan’ın başkanlığı, İran-Kontra davası yüzünden neredeyse son buluyordu.
Reagan’ın yardımcıları Lübnan’da Şii militanların rehin aldığı Amerikalı rehinelerin serbest bırakılması amacıyla İran’a silah satışını öngören bir plan hazırladılar. Bu satıştan gelen parayı Nikaragua’daki kontrgerillaya aktardılar.
1998 yılında Bill Clinton stajyer Monica Lewinsky ile ilişkisine dair yalan söylediği için neredeyse Kongre tarafından görevden alınan ikinci başkan olacaktı.
Clinton, hakkındaki görevden alma talebi Senato’da reddedilince görevine devam edebildi.
Uzman Paul Schiff Berman, Rusya ile ilgili ortaya çıkan kanıtların Trump’a ciddi anlamda zarar verebilecek nitelikte olabileceğini söylüyor: “Yapılanlar çok ciddi ve doğrudan demokratik sürece müdahale anlamına geliyor. Bu muhtemelen Watergate’i bile aşmış bir konu”
John Fortier de Rusya soruşturmasının sonu görünmemekle birlikte, bu meselenin siyasi sonuçlarının Trump açısından belirsizliğini koruduğunu söylüyor: “Daha önce bazı başkanlarla ilgili, ‘bu soruşturma onların sonu olur’ dediğimiz süreçler gördük, ama bunları atlattılar. Şu anda da bu hikayenin sonu henüz yazılmış değil ve nereye kadar gideceğini bilmiyoruz.”
Trump bugünlerde diplomasiye odaklanmış durumda ve bu sırada da Amerika’ya döndüğünde karşı karşıya kalacağı büyük siyasi savaşa hazırlanıyor olabilir
