Erişilebilirlik

‘Trump’ın Başkan Seçilmesi Basın Özgürlükleri İçin Tehdit’


New York merkezli uluslararası ‘Gazetecileri Koruma Komitesi’ (CPJ), Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın başkan seçilmesi halinde basın özgürlükleri için Amerika ve dünyada ciddi bir tehdit oluşturacağı görüşünü savundu.

Gazetecileri Koruma Komitesi Yönetim Kurulu, başkan seçilmesi halinde Trump’ın, Amerika ve dünyada basın özgürlüğü için ciddi bir tehlike oluşturacağı ve böyle bir durumda Trump’a karşı mücadele edilmesi gereken bir kararı kabul etti.

Yönetim Kurulunda kabul edilen kararla ilgili açıklamayı, Gazetecileri Koruma Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Sandra Mims Rowe yaptı.

Rowe, yönetim kurulu toplantısında alınan kararla ilgili yaptığı açıklamada; “200 yıldan beri Amerikan demokrasisinin kurucu esaslarına göre bağımsız basın kuruluşlarının aracılığıyla vatandaşlara bilgi akışını özgürce sağlar. Amerika’da gazetecilik ve basın özgürlükleri konusundaki tutum ve ilkeler dünyada her türlü şiddete, sansüre, devlet baskısına karşı koyan cesur gazetecilere ilham kaynağı olur. Trump başkan seçilmesi halinde elde ettiğimiz bu değerler için çok ciddi bir tehdit oluşturur” dedi.

‘Trump Amerikan değerlerine ihanet ediyor’

Başkan adayı olarak Trump’ın, şimdiye kadar sarf ettiği kelimeler ve eylemleriyle Amerikan anayasal değerlerine ihanet ettiğini belirten Rowe, Trump’ın başkan seçilmesi halinde Amerika’da ve dünyada oluşacak basın özgürlüğü tehditlerine karşı Trump’a karşı mücadele edeceklerini belirtti.

Rowe, ”Gazetecileri Koruma Komitesi yönetim kurulu, Trump’ın dünyada basın özgürlükleri için benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturduğunu ve Gazetecileri Koruma Komitesinin Yönetim Kurulunda böyle bir olasılığın gerçekleşmesi halinde ABD vetüm dünyada basın özgürlüklerini savunmaya devam edeceği yönünde bir karar kabul edildi” dedi.

‘Trump basını aşağılayıp hedef haline getirdi’

Trump’ın başından beri sürdürdüğü seçim kampanyasında basını hedef haline getirdiğini savunan Rowe, “Trump, açıklamalarında basını sürekli olarak aşağılamış ve hakaret etmiştir. Bazı basın kuruluşları ve gazeteciler için sürekli olarak, “Pislik” ve “ Sahtekar” sözcüklerini kullanmıştır. Engelli bir New York Times muhabiriyle dalga geçmiştir. ABC muhabirine “Pespaye” demiş, Univision Televizyonu sunucusu Jorge Ramos’u terbiyesizce bir soru sorduğu gerekçesiyle düzenlediği basın toplantısından çıkarttırmıştır. Trump, gazetecilere yapılan saldırıları kınamayı ret etmiştir”dedi.

Muhalif yayınlara akreditasyon engeli

Trump’ın, kendisine muhalif basına sansür uyguladığını öne süren Rowe, ”Seçim kampanyasına kendisini eleştiren gazetecileri almadı. Aralarında, The Washington Post, BuzzFeed, Politico, The Huffington Post, The Daily Beast, Univision ve The Des Moines Register gibi basın kuruluşlarının muhabirlerinin sistematik bir şekilde akreditasyonları engellendi. Kampanyası boyunca rutin olarak basın ve internet özgürlüklerinin sınırlandırılması gerektiğini açıkça belirten konuşmalar yaptı. Yanlış ve yalan haberlere karşı açılacak davalardan çok para kazanılabileceğini ifade etti”dedi.

‘Başkan seçilirse diktatörleri cesaretlendirecek’

Trump’ın başkan seçilmesi durumunda hem Amerika’daki basın özgürlükleri hem de dünyadaki gazeteciler için ciddi bir tehdit oluşturacağını belirten Rowe, “Amerika’nın basın özgürlükleri konusunda yapacağı bir hata diğer despotik ve diktatörlükle yönetilen ülkelerdeki liderleri cesaretlendirip dünyada basın özgürlüklerini daha da geriletir. Bu nedenlerle Gazetecileri Koruma Komitesi, Trump’ın başkan seçilmesi halinde basın özgürlüğünün ciddi bir tehlike içerisinde olacağı karına varmıştır” dedi.

STÜDYO VOA

Türkiye’nin adı Eric Adams iddianamesinde neden fazla geçiyor? – 27 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:57 0:00
XS
SM
MD
LG