Erişilebilirlik

Çipras’ın “U Dönüşü” Sonrası Gözler AB’de


Ülkesini iflastan kurtarmak için AB'ye yeni öneriler sunan Yunanistan Başbakanı Çipras sadece Brüksel'i değil partisini de ikna etmek zorunda.
Ülkesini iflastan kurtarmak için AB'ye yeni öneriler sunan Yunanistan Başbakanı Çipras sadece Brüksel'i değil partisini de ikna etmek zorunda.

Mevcut ortamda yerine getirilmesi çok zor vaatlerle Iktidara gelen ve AB’yle müzakerelerde de bu tavrı sürdüren Yunanistan Başbakanı Çipras’ın ayakları sonunda yere bastı. Atina kemer gevşetmek şöyle dursun 8 milyar Euro tutarında kemer sıkma taahhüdünde bulundu

Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras’ı bundan altı ay önce iktidara getiren vaatlerin başında Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kreditörlerin “dayatmalarına” bayrak açarak yaklaşık 13 milyar Euro tutarında “kemer gevşetme” geliyordu. Çipras’ın evdeki hesabının çarşıya uymadığı ve Avrupa Birliği’nin bu tür krizlerde özellikle de söz konusu yüklü miktarda para olduğunda kuralları kendisinden başkasının belirlemesine ya da değiştirmesine izin vermediğini anlamadığı beş aydır net şekilde görüldü.

Gelinen aşamada Yunanistan’ın iflastan kurtulmak için son çare olarak sunduğu yeni önerilerde kemer gevşetmenin esamesine rastlanmazken 8 milyar Euro düzeyinde kemer sıkma taahhüdünde bulunması gerçeklerle burun buruna gelen Çipras'ın ayaklarının yere basmaya başladığının da göstergesi niteliğinde.

Hükümet programındaki maddelerle oldukça uyumsuz bir profil çizen yeni öneriler Çipras’ın Avrupa Birliği'yle yürüttüğü müzakerelerdeki ilk pozisyonuyla son pozisyonu arasında yaklaşık 4 milyar Euro fark olduğuna işaret ediyor.

Çipras’ın bıçağın kemiğe dayanması üzerine yaptığı ve ciddi düzeyde kemer sıkma önlemi içeren manevrayla Brüksel-Atina hattındaki gerginlik yerini ihtiyatlı bir iyimserliğe bıraktı.

Yaklaşık 5 aydır Brüksel’de farklı Atina’da farklı mesajlar veren Çipras her ne kadar “Artık top Avrupa Birliği’nin sahasında” dese ve her ne kadar kırmızı çizgilerin aşılmadığını iddia etse de 17 aylık bir süre için 8 milyar Euro düzeyinde “kemer sıkmayı” içeren önerilere ilişkin gerek Eurogroup’taki gerekse Euro Bölgesi Zirvesi’ndeki görüşmelerde yer alan Avrupa Birliği yetkililerinin, “Yunanistan beklentilerin yüzde 90’ını karşıladı. Geriye kalanları halletmek kolay” mesajını vermesi geri adım atan tarafın kim olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.

Çarşamba akşamı maliye ve ekonomi bakanlarını bir araya getirecek olan Eurogroup toplantısı büyük önem taşıyor. Euro Bölgesi’ne üye 19 ülke liderinin önceki gün Brüksel’de herhangi bir anlaşmaya varamamalarında Yunan önerilerini değerlendirmek ve gerekli hesapları yapmak için yeterli zamanın bulunmadığı Eurogroup toplantısından teknik yeşil ışık çıkmaması etkili oldu. Eurogroup’un önerilerin yaşayabilir ve sürdürülebilir olup olmadığına ilişkin değerlendirme ve hesaplamaları tamamlayıp yeşil ışık yakması halinde 25-26 Haziran’da Brüksel’de yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi’nde “konunun bir daha uzun süre açılmamak üzere” kapatılması amaçlanıyor.

Avrupa Birliği kanadındaki hedef onay süreci de dahil olmak üzere olası bir anlaşmaya yönelik her türlü işlemin Yunanistan için son tarih olan 30 Haziran öncesinde tamamlanması. Kulislere yansıyan bilgilere göre Yunanistan’ın anlaşmayı 30 Haziran’dan önce resmen onaylaması durumunda Avrupa Merkez Bankası (ECB), Atina’nın Uluslararası Para Fonu’na haziran için yapması gereken 1.6 milyar Euro tutarındaki ödemeyi karşılayacak likiditeyi sağlamaya hazır. ECB’nin Yunan bankaları için son bir haftada dört kez acil likidite destek limitini yükseltmesi Avrupa Birliği kanadının da anlaşmaya varılması ve Yunanistan’ın daha fazla sorunla karşı karşıya kalmaması için harcadığı çabalardan biri olarak dikkat çekiyor.

Sürecin başında yapılacak önerilerin son aşamada da olsa yapılması havayı tamamen değiştirmiş durumda. Fransa Maliye Bakanı Michel Sapin’in deyimiyle “anlaşmaya varılması için son bir itme” gerekirken başından bu yana Atina’ya karşı tavizsiz bir tavır takınan, kendisi de kriz mağduru olan İspanya’dan bile Yunan önerilerinin “elle tutulur” olduğu yönünde açıklamalar gelmesi iyimserliği artırıyor. Bu tablo içinde ihtiyat dozu en yüksek açıklamanın Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde’dan geldiğini söylemek mümkün. Lagarde, önerilerin hala beklenen her şeyi karşılamamasından yakınıyor.

Son günlerde artan ihtiyatlı iyimserliğe rağmen Çipras’ın işi oldukça zor. Gelinen aşamada Yunan Başbakanı sadece Brüksel’i değil Atina’yı hatta kendi partisi Syriza’yı da ikna etmek durumunda.

XS
SM
MD
LG