Umut Vakfı 20 yıl önce Türkiye’de kayıp çocukların aileleri tarafından kurulmuştu. Vakıf, polisin kurduğu yeni ekibi olumlu bir gelişme olarak görüyor. 20 yıldır vakıf üyesi Zefer Özbilici ve diğer Umut Vakfı üyeleri Türkiye’yibir minibüsle gezerek kayıp çocukları arıyor.
Özbilici’nin zeka engelli ağabeyi 21 sene önce kaybolmuş. Zafer de o günden bu yana yaşamını abisini ve ülkenin diğer kayıp çocuklarını bulmaya adamış. Grup, minibüse “Umut Otobüsü,” ismini vermiş. Otobüsün üstünde kayıp çocukların resimleri bulunuyor. Özbilici, minibüsün, halkın dikkatini kayıp çocuklara yönelttiğini söylüyor. Grup ayrıca ülkeyi gezerken ailelere çocuklarına sahip çıkmalarını söylüyor.
Cevher Kupsi’nin oğlu Bayram, yedi yıl önce 5 yaşındayken kaybolmuş. O da şimdi sokakta oynayan iki çocuğuna göz kulak oluyor. Bazı komşular, Bayram’ın koyu renkli bir araçta bulunan adamlar tarafından kaçırıldığını söylemiş. Bu da Cevher ve ailesi için sonu gelmeyen bir kabusun başlangıcı olmuş.
Cevher Kupsi, bir çocuğun kaybolmasının korkunç olduğunu söylüyor. Sürekli oğlunu düşündüğünü, kapı çalsa “Acaba çocuğumuzla mı ilgili?” diye meraklandıklarını söyleyen Kupsi, ailenin mahalleden taşınmayı düşündüğünü ancak sonra oğullarının buraya dönmesi olasılığı yüzünden vazgeçtiklerini belirtiyor.
Türkiye’de bin 500 çocuk kayıp. Bunların 850’si bir yılı aşkın süredir kayıp. En çok kayıp çocuk İstanbul’dan ve Özbilici, organize suç örgütlerinin bunun arkadaşında olabileceğini düşünüyor.
Çocukların seks ticaretinde, yasadışı organ ticaretinde kullanıldığını ve mafyanın organ ticareti yaptığını söyleyen Özbilici, polisin bugüne kadar ağabeyiyle ilgili herhangi bir kanıta ulaşamadığını söylüyor.
Mafyanın bu işlerin içinde olduğu korkusuna rağmen Umut Vakfı üyeleri İstanbul’da gezerek kayıp çocukların resimlerini göstermeye devam ediyor. Özbilici, Umut Vakfı’nın tek amacının kayıp çocukları bulmak olmadığını, aynı zamanda çocukların kaçırılması tehlikesiyle ilgili farkındalık yaratmak olduğunu belirtiyor.
Bakıcı tutma olasılığı olmayan yoksul insanların çocuklarını saatlerce sokaklarda oynamaya bıraktığını söyleyen Zafer Özbilici, her gün çocuklara yaklaşan yabancılarla ilgili haberlerin kendilerine ulaştığını söylüyor ve bu insanların, kentlerin geldikleri köyler gibi güvenli olmadığını anlamaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Vakıf mesajını kentin çocuk parklarına da taşıyor.
Parklardan birine çocuğunu getiren bir anne, ebeveynleri yanlarında olmayan çocuklar için endişelendiğini söylüyor ve bazı ailelerin çocuklarının gece yarısına kadar dışarda kaldığını belirtiyor.
Ülkede kayıp sayılarının artması üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı bünyesinde “Kayıp Ve Aranan Şahıslar Şube Müdürlüğü”nü kurdu. Bu da kayıp yakınlarını memnun ediyor.
Uzmanlar her geçen gün daha fazla ailenin çocuklarını dışarda bırakmanın güvenli olmadığını anlamaya başladığını belirtiyor. Artık çocuklar eskisi gibi park ve sokaklarda yalnız başlarına oynayamıyor. Sokaklarda kayıp çocuk resimleri de bu tür uyarılara uymayan ailelere ciddi bir hatırlatmada bulunuyor.