Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), hem Irak hem de Suriye’de büyük kazanımlar elde etti. Irak’ın kuzeyinde ülkenin ikinci büyük kenti Musul dahil olmak üzere bazı kent ve kasabaları ele geçiren IŞİD, bir süre önce de Suriye sınırında bir Irak kasabasını aldı. Artık cihatçı militanlar Irak ve Suriye arasında serbestçe giriş-çıkış yapabiliyor.
IŞİD’în bu ilerleyişi Türkiye’de de kaygılara yol açıyor, özellikle de hem Irak’a, hem de Suriye’ye komşu olan Türkiye’nin güneydoğusunda. Güneydoğu Anadolu nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Kürtler’in önemli bir kısmı dindar bir toplum. Uzmanlara göre bu, gerek yoksulluk çeken, gerek özerklik arayan Kürtler’le çatışma yaşanan bölgeyi, IŞİD gibi örgütlere militan kazandırmada ideal bir yer haline getiriyor.
Diyarbakır Belediye Meclisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi üyesi Muammer Akar’a göre şimdiden bir düzinenin üzerinde Kürt genci Suriye’de IŞİD adına savaşırken ölmüş. Akar bölgenin, tüm Ortadoğu’da olduğu gibi Sünni Suudi Arabistan ve Şii İran arasındaki çekişmenin kurbanı olduğunu savunuyor. IŞİD’in bölgede çok sayıda eleman topladığını, Suudi Arabistan’ın İran’ın nüfuzunu engellemek için Vahabilik mezhebini yaymaya çok para döktüğünü belirten Akar, Kürt gençlerinin gittikçe radikalleştiğini ve şiddet olaylarına karışabileceklerini belirtiyor.
Muammer Akar, IŞİD militanlarının cenazelerinin de çok sayıda sempatizan çektiğini ve örgütün bu cenazelerde eleman toplamaya çalıştığını söylüyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti, Esat rejimine düşmanlığından ve aynı zamanda Suriye’nin kuzeyindeki topraklarda özerklik ilan eden Kürtler’le savaştığı için, sınır bölgelerinde IŞİD’in faaliyetlerine göz yummakla suçlanıyor. Kendi Kürt nüfusunun da özerklik talebinde bulunmasından kaygı duyan Ankara, Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim kuran PYD’yi PKK ile ilişkili olmakla suçluyor.
Cizre, Türkiye’nin hem Suriye hem de Irak sınırının birleştiği nokta. AKP hükümetini IŞİD’e örtülü destek vermekle suçlayan Cizre Belediye Başkan Yardımcısı Kadir Konur, IŞİD’in kaynaklarının Türkiye tarafından sağlandığını, çok sayıda TIR’ın IŞİD gibi gruplara silah götürmek amacıyla sınırdan Suriye’ye geçtiğini söylüyor.
Çok sayıda Cizreli, Belediye Başkan Yardımcısı Konur’un kaygılarını paylaşıyor. Özellikle de Suriyeli Kürtler’in sınırın öte yanında büyük sıkıntılar yaşadığına dikkati çekiyorlar. IŞİD’in “Suriye Kürdistanı”nda katliamlar işlediğini savunan bir Cizreli, örgütün kadınları ve çocukları bile öldürdüğünü iddia ediyor. Aynı kişi, IŞİD militanlarının Türkiye üzerinden Suriye’ye girdiğini savunuyor ve AKP hükümetini buna destek vermekle suçluyor.
Türk hükümetinin IŞİD’le bağlantılarıyla ilgili iddialar, bir süre önce jandarmaların Suriye’ye silah taşıdığı söylenen iki TIR’ı durdurduğunu gösteren video görüntülerin ortaya çıkmasıyla ivme kazandı. Videolarda istihbarat görevlisi olduğu iddia edilen TIR personelinin jandarmalar tarafından götürüldüğü görülüyor. Savcılar da TIR’lardaki silahların Suriyeli cihatçı gruplara götürüldüğünü iddia ediyor.
TIR’larda yalnızca yardım taşındığını savunan hükümet ise silah kaçakçılığı iddialarını yalanlıyor. Hükümet ayrıca IŞİD’i zaten terör örgütü olarak gördüğünün de altını çiziyor. Ancak şüpheli TIR’ları incelemeye alan savcı ve jandarmalara dava açıldı.
Diyarbakır Belediye Meclisi ve AK Parti üyesi Muammer Akar, kendi partisinin Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehditlerin farkına varmamış olabileceğine dikkati çekiyor. Akar, IŞİD’in Türkiye’yi vurmasının an meselesi olduğunu, çünkü örgütün Türkler’e “dinden çıkmış kişiler” olarak baktığını bundan dolayı da Türkiye’nin batısındaki büyük kentlere saldırılar düzenleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Türk ve Kürt gençlere çengel atmaya çalışan IŞİD, internetten mesajlar yayınlıyor ve bu gençleri cihatçı saflarına katılmaya çağırıyor. Açılımı Irak ve Şam İslam Devleti olan IŞİD’in ne zaman Türkiye’yi de adına katıp savaş hatlarını derinleştireceği, gözlemcilerin sıkça sormaya başladığı bir soru oldu