İngiltere’nin halk oylamasıyla Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılık kararı alması; Türkiye tarafından AB’nin kendisini gözden geçirmesi ve Ankara’yı da içerisine alacak şekilde kucaklayıcı olması gerektiği yönünde değerlendirildi.
AB’nden ilk ayrılacak ülke olması ile birlikte birlik yapısına ilişkin tartışmaları alevlendiren İngiltere’nin kararı, Ankara’da resmi muhataplarınca Brüksel’e yönelik mesajlar ile yorumlandı. Resmi muhataplar Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa’nın birliğini sağlaması için İngiltere’nin kararıyla yeniden yapılanmaya gidebileceğini işaret etti. Ancak Yıldırım ve Çavuşoğlu’nun açıklamalarının aksine, Ankara’dan AB’nin artık “çözülme” sürecine girdiği gibi ifadeler ile Türkiye’nin de yeni bir yola girebileceğine dair mesajlar da geldi.
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin AB yolunda çalıştığını ve birlik yapısıyla ilgili tespitlerini ilgili mercilerle paylaşan bir ülke olduğunu vurguladı. Önümüzdeki günlerde Avrupa’nın geleceğine karar vermek durumunda kalacağını kaydeden Yıldırım, sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
“Biz birliğin güçlenerek devamından yanayız. Bu bölgenin, Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için önemli bir konudur. Ancak bu konuda AB’nin kendisini, diğer bölge ülkelerinden soyutlayan bir anlayışı terk etmesi gerekir, daha kucaklayıcı bir vizyon ve gelecek arayışında olmalıdır. İngiltere seçmeni birlikten ayrılma yönünde bir irade ortaya koydu. Aldıkları bu karar, İngiltere halkı için ümit öderim doğru ve hayırlı bir karardır. Bizim söz söylememiz pek bir anlam ifade etmez. Bu kararın asıl muhatabı olan AB, bu gelişmeyi çok iyi okumalı ve gelecek vizyonunu gözden geçirmeli. Kapsayıcılığı, kuşatıcılığı demek ki, bütün üyeleri içine alacak şekilde ideal bir noktada olmadığı anlaşılıyor. Burada bir memnuniyetsizlik söz konusu olduğu, bu referandumla ortaya çıkmış oldu. Kısacası İngiliz seçmeninin kaygılarının iyi okuması, birliğin gelecekteki durumu hakkında da önemli sonuçlar doğuracaktır.”
İngiltere Başbakanı David Cameron’un, AB’de kalınması gerektiği yönünde yürüttüğü kampanya sırasında İngiliz seçmenlere, “Türkiye, AB’ye üye olacak diye hayır oyu kullanmayın” mesajı vermişti. Cameron’un, bu amaçla sarf ettiği “Bugünkü ilerleme hızıyla Türkiye’nin AB’ye üyeliği 3000 yılını bulur” sözleri dikkat çekmişti.
Yıldırım, bugün Cameron’un kampanya sırasındaki sözlerine de yanıt verdi. Yıldırım, “Sayın Cameron, İngiltere’nin birlikte kalması için kampanyasını Türkiye üzerine oturtmasına rağmen, Türkiye üzerinden bazı acayip, garaip laflar etmesine rağmen İngiliz seçmeni bu sözlere itibar etmemiş, Türkiye hakkındaki düşüncelerinin doğru olmadığını da bu kampanyayla Sayın Cameron’a bildirmiştir. Türkiye’ye vade biçen Cameron’a İngiliz halkı tarih vermiştir, vade biçmiştir” dedi.
Çavuşoğlu: ‘AB’nin bize ihtiyacı var’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, yaptığı açıklamada, “İngiltere bize her zaman destek vermiştir. İngiltere’yle Avrupa Birliği içinde de son derece iyi bir diyaloğumuz oldu. Ama neticede halkın kararı herkes için sürpriz oldu, işin doğrusu bana da sürpriz oldu. Ben kıl payı da olsa İngiltere’nin kalacağını tahmin ediyordum, maalesef böyle olmadı ama İngiliz halkının da kararına saygı duymak lazım” diye konuştu.
İngiltere’nin birlikteki entegrasyon politikalarına en başından beri uyum sağlamadığını ve Euro bölgesine katılmadığını da anımsatan Çavuşoğlu, ancak İngiltere’nin uyumsuzluğunun yanı sıra AB’nin kendisini irdelemesi gerektiğini savundu. Çavuşoğlu, “Maalesef, AB’nin bugün tüm politikaları başarısız, kendi içindeki entegrasyon politikası başarısız, genişleme politikası başarısız, güvenlik politikaları hedeflerine ulaşamadı, ekonomik politikaları maalesef ekonomik krizler, mali krizler gibi büyük felaketlerle sonuçlandı. Avrupa halklarının karşı karşıya kaldığı sorunları çözmede yetersiz kaldı. Mesela, göçmen politikasında sadece Suriye’deki, Irak’taki gelişmelerden dolayı ortaya çıkan sorunu söylemiyorum. Daha önce de Afrika’dan, Mağrip ülkelerinden ya da başka bölgelerden göçmen geliyordu ve bu konuda da bir çözüm üretemedi. Keza Avrupa’da artan aşırıcılıkta İslamofobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve birçok olumsuz akımla mücadele etmekte başarılı olamadı, bir liderlik gösteremedi. Maalesef Avrupa Birliği şu anda bunun bedelini de ödüyor” dedi.
Türkiye’nin birlik tarafından mülteci krizi döneminde dışında da öneminin anlaşılması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “Şimdi AB’nin bize daha çok ihtiyacı var, almalıdır gibi de bakmayız. Biz hak ettiğimiz yere eşit, onurlu bir üye olmak isteriz, bunun için de ne kriter varsa bunu yerine getiririz, yeter ki siyasi engeller ortadan kalksın” mesajını verdi.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise, Twitter mesajında, “Avrupa Birliği’nin dağılma süreci başladı, gemiyi ilk terk eden İngiltere oldu” yorumu yaptı.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de, Canikli gibi Twitter aracılığıyla yaptığı değerlendirmede, “Pandora’nın Kutusu’nu açmak istemiyordunuz ama çoktan açıldı” görüşünü paylaştı. Şimşek, ayrıca Türkiye’nin AB ile ticari işbirliğine dikkat çekerek, güçlü ve başarılı bir AB’nin Türkiye’nin çıkarına olduğunu dile getirdi.