Türkiye, sadece beş ay sonra yeniden genel seçime gitmeye hazırlanırken 1 Kasım’daki seçimde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yerleşim yerlerinde “güvenlik” gerekçeli sandık taşıma talepleri tartışılıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun hali hazırda bazılarını reddettiği sandık taşımayla ilgili taleplerin süreceği görülürken, muhalefetten seçim iptali olabileceği uyarısı geliyor.
7 Haziran Genel Seçimleri’nde sandıktan ‘koalisyon hükümeti’ tablosu çıkmış ama siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine yeniden seçim kararı alınmıştı. 1 Kasım Genel Seçimleri’ne doğru terör olayları gölgesindeki toplumsal atmosferdeki gerginlik endişeyle karşılanırken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ilçe seçim kurullarınca sandık taşıma talepleri gündeme geldi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 3 Ekim günkü toplantısında ilçelerden gönderilen talepleri hakkında oyçokluğuyla aldığı ret kararını kamuoyuna duyurdu.
YSK’nın kararını doğru bulmadığını açıklayan Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, “Karara saygılıyız. Çıkan karar bu şekilde tecelli etti. Ama saygılı olmak, kararın doğru olduğunu kabul etmek anlamına gelmez. Saygılı olmak, kararın gereğini, neyse onun yapılmasını temin etmektir. Hükümet olarak da bunu yapacağız” demişti.
Hükümetin gerekli güvenlik tedbirleri alacağı yönündeki Başbakan düzeyindeki bu açıklamasının ardından yine de bölgede sandık taşıma kararları talepleri olacak görünüyor. Cizre, Lice gibi Şırnak’ın ilçeleriyle bölgedeki bazı yerleşim yerlerinde güvenlik gerekçeli olarak yeniden sandık taşıma kararları bekleniyor.
Son olarak YSK’nın verdiği karara rağmen Şanlıurfa’ya bağlı Ceylanpınar İlçe Seçim Kurulu tarafından sekiz sandık için taşıma kararı alındığı medyaya yansıdı. Ancak hemen ardından Ceylanpınar.com haber sitesine göre, bin 920 seçmeni etkileyecek taşıma kararı hakkında iptal kararı verildi.
Amerika’nın Sesi de, terör gerekçeli sandık taşıma tartışması hakkında siyasi partilerden görüşler aldı.
AKP’li Özdemir: ‘Siyasetçi özgürce siyaset yapamıyor’
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde HDP ile rekabet halindeki AKP açısından bu sandık taşıma kararları kritik olduğu bizzat Davutoğlu’nun açıklamasıyla ortaya çıkarken; son durumu bölge milletvekillerinden Ziver Özdemir yorumladı.
AKP Batman Milletvekili Özdemir, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, sandık güvenliği açısından küçük yerleşim yerlerinde Batman’da da sıkıntılar olduğunu söyledi. Ancak sandık güvenliği ötesinde asıl meseleyi “seçmen iradesi özgürlüğü” olarak gördüğünü belirten Özdemir, “Aslında bu sandık taşıma kararları seçmenlere irade özgürlüğü adına yapılmış. Biz maalesef bölgede 7 Haziran Genel Seçimleri’nde de sıkıntılar yaşadık. Bazı yerlerde seçmen rahatlıkla sandıkta oy kullanma imkanı bulamadı ve hatta olmayan seçmen adına oy kullanıldığıyla da karşılaştık. 7 Haziran sonrasında Çözüm Süreci’nin askıya alınması, PKK’nın yeniden eylemlerine başlamasıyla beraber bölgede çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Tabi devlet üzerine düşeni yapacaktır güvenlik açısından. Bu tedbir için de sandık taşıma düşünülmüş” dedi.
Eğer bir köyden bir köye sandık taşınma kararı hayata geçerse ulaşım imkanı sağlamak gerekeceğini de kaydeden Özdemir, geçmişteki seçimlerde benzer taşıma durumları olduğunu ifade etti. 1 Kasım Genel Seçimleri çerçevesinde “endişeli” olduğunu belirten Özdemir, “Bölgede aktif olarak eylem koyan bir terör örgütü var. Siyasetçi özgürce siyaset yapamıyor. Ama bölgede siyasetten de vazgeçilmemesi gerekiyor. Çözüm ancak siyaset ile sağlanabilir” diye konuştu.
HDP’li Temelli: ‘Bölge halkı sandığa gidecektir’
HDP’de seçim süreci hazırlığında maddi konular başta olmak üzere koordinasyon görevindeki isimlerden birisi İstanbul Milletvekili Sezai Temelli, eğer sandık taşıma kararı hayata geçerse bunun “antidemokratik” olacağını söyledi. “Böylesi bir karar başlı başına Anayasa’ya aykırı olacaktır” diyen Temelli, YSK’nın eğer ilçe seçim kurullarından gelecek yeni talepleri onaylarsa kendi yasasını iptal etmiş olacağını belirtti. YSK’nın görevini “halkın ayağına sandık götürmek” olarak tanımlayan Temelli, 2002’deki seçim iptali yönündeki emsal kararı anımsattı.
Sandık taşımayı AKP’nin istediğini kaydeden Temelli, bölgede 20 yerleşim yerinde şiddet dozunda artış yaşandığını ve bu yerlerde sandık taşıma talepleri görüldüğünü vurguladı. “Peki sandık taşınırsa vatandaş nasıl sandığa gidecek?” sorumuz üzerine Temelli, bölgede şiddete karşı direniş gösteren halkın sandıktan yana tavır alacağını ve kendisine ulaşım imkanı sunulmasa dahi sandığa gideceğini düşündüğünü dile getirdi. Temelli, “İnsanlar kendi en demokratik haklarını gasp etmeye dönük girişime karşı iradelerini hayata geçireceklerdir. Sandığa gideceklerdir. Ama umuyorum ki YSK böylesi bir hukuksuzluğa yol açmayacaktır” dedi.
CHP’li Sağlar: ‘Türkiye ilk kez bunu yaşıyor’
CHP içerisinde SHP döneminden bugüne Güneydoğu Bölgesi’ni yakından tanıyan isimlerden birisi olan İçel Milletvekili Fikri Sağlar ise, sandık taşıma kararları için “aciziyet” olduğunu söyledi. “Türkiye’de bugünkü iktidar aciziyet içerisinde. 13 yıl öncesinde böylesi bir sandık taşıma meselesi gündeme alınmıyordu. Terör olaylarında en ciddi artış yaşanan 90’lı yıllarda bile böylesi kararlar alınmadı” diyen Sağlar, “sandık güvenliği sağlayamıyoruz” diye bir gelişmeyi Türkiye’nin ilk kez yaşadığını ifade etti.
Seçim Hükümeti olarak bir iktidar olduğunu söylenilse dahi ortada gerçekten tarafsız bir hükümet olmadığını belirten Sağlar, “Maalesef kendisi karar alamayan ve yok hükmündeki bir hükümet ile seçime gidiyoruz. Bu seçime de AKP ve MHP’nin kaprisleri nedeniyle gidiyor. Ayrıca Türkiye bu seçime ilk kez hukuk devleti olmaktan çıkmış şekilde gidiyor” dedi.
CHP’li Barış Yarkadaş’ın yazılı açıklamasıyla ifade ettiği vatandaşlar eğer dilekçe verirse seçim iptali olabileceği yönündeki görüşü söz konusuydu. CHP’li Sağlar da, sandık taşıma gerekçesiyle seçim iptali meselesini değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “400 milletvekili istiyorum” yaklaşımını anımsatan Sağlar, “Erdoğan eğer bu seçim iptal edilsin derse YSK da bunu yapacaktır. Bugüne kadar YSK, Erdoğan ne karar alınmasını istediyse o yönde karar almıştır” suçlamasında bulundu.
Erdoğan seçim iptaliyle vekil olmuştu
Bu arada Yarkadaş, seçim iptali için yazılı açıklamasında 3 Kasım 2002’deki seçimlerin ardından Siirt ili hakkında YSK’nın verdiği iptal kararını örnek gösterdi. AKP, Siirt’in Pervari ilçesinde 3 sandık kurulunun oluşturulmadığını ve 1 sandığın kırıldığını öne sürerek bu ildeki seçimlerin iptali istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuruda bulunmuştu. YSK bu başvuruyu kabul etti ve 2 Aralık 2002’de Siirt seçimleri iptal edilmişti. Sonrasında 9 Mart 2003’te yenilenen Siirt seçimleriyle AKP’nin birinci sıradan adayı olarak Erdoğan, milletvekili olarak TBMM’ye girmişti.