Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat, Türkiye–Halep arasında olduğu gibi ikmal yolları kesildiğinde iç savaşı bir yıl içerisinde sonlandırabileceğini açıkladı. Ayrıca ABD’nin PYD’ye destekte ısrarı da Ankara’nın Suriye krizine çözüm çabalarındaki rolünü tartışmaya açtı. Ortadoğu siyasetinde uzman kimliğiyle tanınmış gazeteci Hüsnü Mahalli’ye göre Türkiye'nin Suriye politikası ‘iflas’ noktasına geldi.
AFP’ye verdiği demeçte, Suriye’nin kuzeyindeki topraklarda hakimiyet sağlayacağını açıklayan Esat’ın, Rusya destekli ordu birlikleriyle ilerleyişi Türkiye’de tepkiye neden oldu. Esat rejimi ve Rusya’yı katliam yürütmekle suçlayan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Türkiye’nin Suriye politikasındaki tutumunu koruduğu da işaret etti. Akdoğan, “Esed ve Rusya başta olmak üzere bunlara dur demek gerekiyor. Bunlara dur denmezse göç dalgaları devam edecektir. Azez'de 100 bin kişi yaşıyor, kötü senaryo 600 bin insanın Türkiye'ye gelmesidir. Eğer bir göç dalgası yaşanırsa bu Avrupa'yı da vurur” dedi. Akdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriyelileri otobüslerle, uçaklarla Avrupa’ya sevk edebilecekleri yönündeki sözlerini anımsatacak şekilde ifadesi dikkat çekti.
Gazeteci-yazar Hüsnü Mahalli Türkiye’nin açıklamalarına karşın ABD’nin Suriye’deki Kürt yönetimi PYD ile işbirliğine devam kararlılığını açıklaması çerçevesinde, Ankara’nın konumunu değerlendirdi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Suriye kökenli Mahalli, Esat’ın konuşmasında altını çizdiği konunun, dünyadaki tüm ülkelerin yaptığı gibi terör örgütlerinin işgali altındaki topraklarını geri almak olduğunu belirtti. Türkiye’de Esat’ın açıklamalarıyla ilgili farklı senaryolar yazıldığını belirten Mahalli, Halep kenti ve kuzeyindeki Bayırbucak da dahil olmak üzere bölgelerin tümüyle Suriye toprağı olduğunu vurguladı. Dolayısıyla da Suriye Ordusu’nun kendi topraklarını yeniden kontrol altına aldığı görüşünü kaydeden Mahalli, bu arada PYD’nin ise Afrin bölgesinden gelerek, Azez adlı kasabayı ele geçirmeye çalıştığını savundu. PYD bakımından ise, “Türkiye’nin Cerablus kavgası gündemdeyken dediği gibi bırakınız Fırat’ın batısına geçmeyi PYD şu anda 90 kilometre batısında Azez’da ortaya çıktı” diyen Mahalli, bu konuda Türkiye’nin tehditlerinin de çok ciddi olmadığını kaydetti.
‘PYD er ya da geç Cenevre’de masaya oturacak’
ABD ile Rusya arasında Suriye konusunda uzlaşma sağlandığını gözlemlediğini belirten Mahalli, Türkiye’nin tüm tepkilerine karşın PYD’nin de er ya da geç Cenevre masasında olacağı görüşünü de dile getirdi.
Son günlerde Türkiye’nin kapıyı kapalı tutması ve binlerce Suriyeli’nin göç etmesi ihtimaliyle ilgili Avrupa’yı adres gösteren yaklaşımını da yorumlayan Mahalli, beş yıllık süreçte Türkiye’nin farklı davrandığını anımsatarak, Ankara’nın şimdi Avrupa Birliği ile pazarlık tutanaklarına da yansıyacak şekildeki rahatsızlık iddiasında bulunduğunu kaydetti.
Türkiye’nin son beş yıldır ‘tampon ya da güvenli bölge’ taleplerine ABD’den ve Avrupa’dan olumlu yanıt alamadığını söyleyen Hüsnü Mahalli, şimdi Ankara’nın “göçmen kartını” oynadığını savundu. Ege Denizi’nde Yunanistan’a yönelik göçmen akımında da Ankara’nın tutumunun rol oynadığını öne süren Mahalli, son olarak da Cumhurbaşkanı’nın otobüslerle uçaklarla sığınmacıları göndermeyi ifade ettiğini söyledi.
Türkiye’nin PYD’ye yönelik suçlamasına da ABD’den destek göremediğini de dile getiren Mahalli, Ankara’nın Suriye politikasının artık iflas ettiğini de savunarak, şimdi Türkiye içindeki kamuoyuna yönelik mesajlar verildiğini ve bunun da medya kontrolüyle gerçekleştiğini kaydetti.
Suriye’de ise çözüme doğru gidileceğini belirten Mahalli, orta vadede El-Nusra ve IŞİD gibi terör örgütleri haricindeki muhaliflere Suriye içindeki sistemde bir yer verileceğini ve yavaş yavaş durumun oturacağı yönündeki görüşünü de paylaştı. Ancak Suudi Arabistan ve Katar’ın Türkiye’yi kullanmak istediğini savunan Mahalli, mezhepsel olarak Türkiye girişiminin ise Lavrov – Kerry görüşmeleri itibariyle sorunu artık çözme noktasına geldiğini düşündüğünü söyledi.