Suriye ordusunun Hatay sınırındaki Cisr el Şuğur kasabasına büyük bir saldırı düzenlemeye hazırlandığı haberlerinin ardından yüzlerce kişi sınırı geçerek Türkiye’ye sığınıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mart ayında Şam hükümeti aleyhinde gösteriler ve ayaklanmaların patlak vermesinden bu yana Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısının 2 bin 500’ü aştığını açıkladı.
Türkiye kaçanları barındırmak sınırda kamplar kurmaya başladı. Cisr el Şuğur çevresindeki diğer köylere kaçan binlerce Suriyelinin daha her an sınırı geçmeye hazır olduğu bildiriliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sınır kapılarının kapanmayacağını bildirmişti.
Mülteci akınına Şam hükümetinin Cisr el Şuğur’da 120 polisin rejim karşıtları tarafından öldürülmesiyle ilgili açıklamaları yol açtı. Kent sakinleri bunun doğru olmadığını, güvenlik kuvvetlerinin kendi aralarında silahlı çatışmaya girdiğini savunuyor.
Yüzlerce Suriyeli sınırı geçerek Türkiye’ye sığınmaya devam ediyor. Suriye’de çatışmaların artması Türkiye’yi büyük bir sığınmacı göçü olasılığıyla karşı karşıya getirdi.
Sınırı geçerek Türkiye’ye sığınan yüzlerce Suriyeli’nin çoğunun Cisr eş Şuğur kasabasından geldiği sanılıyor. Şam hükümeti, Pazartesi günü kentteki çatışmalarda 120 polisin silahlı çeteler tarafından öldürüldüğünü bildirmiş, sorumluların cezalandırılacakları sözü vermişti. Hükümetin açıklaması üzerine paniğe kapılan kent halkı Türkiye’ye kaçmaya başladı.
Siyaset bilimcisi Soli Özel, Suriye’de şiddetin artmasıyla büyük bir insani krizin eşiğine gelindiği görüşünde.
Özel, ülkelerin kitleler halinde savaş bölgelerinden kaçmaya çalışan insanları kabul etmek zorunda olduklarını söylüyor.
Irak krizinde onbinlerce kişi Türkiye’ye sığındı. Türk medyasında çıkan haberlere göre şimdi de Türkiye’de 10 bin mülteciyi barındırma hazırlıkları yapılıyor.
Türkiye ile Suriye arasında seyahat için vize zorunluğu yok. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü sınırın kapatılmayacağını açıkladı.
Başbakan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Esad’dan ısrarla reformlara gitmesini istemekle birlikte, daha sert çizgi izlemesi yolunda içten ve dıştan gelen baskılara direndi, Şam’a zaman verilmesi gerektiği görüşünü savundu.
Ancak krizin tırmanması, Ankara’nın Şam’a karşı kullandığı dili sertleştirmesine yol açıyor.
Milliyet gazetesi diplomasi yazarı Semih İdiz’e göre Türk hükümeti giderek daha dengeli bir tutum takınmaya başladı:
Beşar Esad ile Başbakan Erdoğan arasındaki diyalogun hala devam ettiğini vurgulayan İdiz, diğer yandan Suriyeli muhalif grupların Türkiye’de toplanmasının Şam tarafından iyi karşılanmadığını söylüyor.
Ankara’nın Şam’a yakınlık göstermesinin bir nedeni, Suriye’de hükümetle gerginlik yaşayan bir Kürt nüfus bulunması. Gazeteci Nuray Mert, Suriyeli Kürtlerin PKK ile yakın bağları bulunduğunu belirtiyor:
PKK ile Suriyeli Kürtler arasında çok yakın ilişkiler olduğunun bilindiğini söyleyen Mert, bunu zaten Kürt sorunu ile karşı karşıya olan Türkiye’de istikrarı bozacak bir başka tehdit olarak görüyor.
İki ülke arasındaki yakınlaşmanın ana etkenlerinden biri, Esad’ın Suriyeli Kürt milliyetçileri ezmesi oldu. Ancak gazeteci Semih İdize göre şimdi Ankara, köşeye sıkışan Esad’ın Kürt nüfusa dostluk elini uzatmasından korkuyor.
Beşar Esad’ın şimdi Kürtlerle arasını düzeltmeye çalıştığını belirten İdiz, bu gelişmenin Kürtlere siyasi açıdan ne getireceği ve Suriyeli Kürtlerin Türkiye ve Kuzey Irak’taki Kürtlerle ilişkilerini nasıl etkileyeceği konusunun Ankara’yı yakından ilgilendirdiğini söylüyor.
Ankara, Suriye’deki krizin hükümetin reformlar yapması ve muhalefetle görüşme masasına oturmasıyla sona ereceğini umuyor. Ama gözlemciler, şiddet giderek artarken böyle bir gelişmeyi pek mümkün görmüyor.
