Türkiye-Suriye sınırındaki yerleşim yerlerinden Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 32 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba saldırısı nedeniyle neyin amaçlandığı yönünde tartışma büyüyor. Otopsi sonucunda fail Şeyh Abdullah Alagöz’ün IŞİD bağlantılı belirlenmesi ve aynı gün Adıyaman’da silahlı çatışmada bir askerin ölümünde, bugün ise Şanlıurfa-Ceylanpınar’da iki polis infazında PKK’nın rolü, Türkiye’de çatışma ortamı yaratıyor.
Suruç’ta yaşanan saldırı ve diğer gelişmeler ile birlikte AKP hükümeti - HDP arasında karşılıklı suçlamalar baş gösterdi. Sadece HDP değil CHP cephesi de, AKP’yi yürüttüğü Suriye politikası nedeniyle IŞİD’in Türkiye içerisinde örgütlendiğini ve sınırdan rahatlıkla geçişler yapıldığını belirtti. Bu suçlamaya karşılık AKP, HDP’yi, PKK ve bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından terör örgütü olarak adlandırılan PYD-YPG ilişkileri nedeniyle terörü sahiplenmekle suçladı. CHP de uzun süredir dış politika tartışmasında mevcut olduğu üzere AKP’li isimlerce Suriye’deki Beşar Esat rejimi destekçisi olarak suçlandı.
Sencar: ‘Türk-Kürt çatışması amaçlanıyor olabilir’
Suruç saldırısı ve PKK kaynaklı asker-polis ölümleri ile Türkiye’de neler olduğunu ise, Amerika’nın Sesi’ne, Metropoll Araştırma Merkezi Başkanı Prof.Dr. Özer Sencar yorumladı. Diyarbakır’ın ardından Suruç’taki bombalı saldırıyla birlikte polis-asker operasyonlarını değerlendiren Sencar, "Bu olayları ortak kaynaktan planlanmış gibi düşünüyorum. Türkiye’de bir şey başlatılmak isteniyor. Türk-Kürt kavgasını başlatmak istiyorlar. Bu eğer Güneydoğu’dan İstanbul’a doğru da taşınacak olursa bu ciddi bir yarılmaya, hem siyasi olarak hem de coğrafi olarak yarılmaya kadar götürülmek isteniyor olabilir” dedi.
Ayrıca bu operasyonlar ile erken seçimi etkileme amacı güdülmüş olabileceğini de belirten Sencar, bunu hükümet aleyhine veya lehine değil erken seçim odaklı operasyon olarak da okumanın mümkün olacağını söyledi. Sencar, olası bir erken seçim çerçevesinde yaşananlar ilgili neler düşünülebileceğini şöyle anlattı:
“Bu konuda farklı bir düşünce geliştirebiliriz. Mesela muhalefet, Erdoğan’ın gücünü sarsamıyor. Başka bir güç, AK Parti iktidarını zorluyor da olabilir. Diyarbakır’daki miting de patlatılan bombanın HDP’nin yararına olacağını bilmek için vasat bir zekaya sahip olmak yeterli. Ama birileri bu bombalı saldırıyı yaptı. Bizim ölçümlerimize göre iki gün içerisinde HDP’nin oyunda 1,5 puanlık da artış oldu. Muhtemelen birileri HDP üzerinden operasyon yürütüyor olabilir. Şimdi de Suruç ve PKK’nın yaptığı söylenilen operasyonları değerlendirdiğimizde IŞİD ve PKK tarafından düşünüldüğü kanaatinde değilim. Suruç IŞİD yapmış gibi görünüyor. Ama IŞİD de PKK da taşeron olarak kullanılabilen unsurlar. Eğer IŞİD, ABD’nin baskısıyla Türkiye’nin takındığı tavrı protesto edecekse, buna tepki olacaksa Kürtler’e değil hükümete yönelik eylem yapardı. Dolayısıyla da bu operasyon, hem olası erken seçimi etkilemeyi, hem de Türk-Kürt ayrımını hedefliyor olabilir. Demirtaş ve arkadaşları, Türk-Kürt çatışmasını engelleyecek şekilde hareket ediyor. Bu da birilerini rahatsız etmiş olabilir. Türkiye’de kaos ortamı hedefleniyor olabilir.”
Koalisyon için son 30 gün
Türkiye’de ayrıca 7 Haziran Genel Seçimleri ile birlikte koalisyon hükümeti arayışı da sürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükümet kurma görevi teamüllere aykırı olarak gecikmeli şekilde verilmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’dan hükümet kurma görevini 9 Temmuz Perşembe günü aldıktan sonra sırasıyla CHP, MHP ve HDP ile 13-14-15 Temmuz günlerinde koalisyon görüşmeleri gerçekleştirmişti. MHP’nin kapıyı kapatma tavrı, HDP’nin “dışarıdan destek verme” tutumu çerçevesinde gözler AKP ile CHP arasındaki görüşmelere çevrilmişti. Müzakere sürecini yürütmekle AKP adına Adana Milletvekili Ömer Çelik ve CHP adına Parti Sözcüsü Haluk Koç görevlendirilmişti.
Ömer Çelik ve Haluk Koç, dün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda iki saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme ardından Koç, Çelik ile müzakere yöntemi üzerinde durduklarını açıkladı. Koç, “Bu müzakereler mutlaka bir koalisyonla sonuçlanacak değil. Burada bir iyi niyet tavrı var. Ülkeyi hükümetsiz bırakmama. Sadece bu da değil, bugünkü sorunların ağırlığı karşısında geniş profilli, güçlü bir hükümet yapısı ile, uzun süreli bir hükümet yapısı ile, geniş tabanlı bir hükümet yapısı ile Türkiye’nin önündeki sorunları aşma kararlılığı yakalanabilir mi, yakalanamaz mı? Böyle bir irade ortaya konabilir mi konamaz mı? Bu sürecin değerlendirmesine geçeceğiz” dedi. Ömer Çelik, müzakere heyetleri oluşturulacağını ve 10-15 günlük süreye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Buna göre, AKP-CHP görüşmeleri bundan sonrasında TBMM çatısı altında heyetler ile gerçekleştirilecek.
Sencar: ‘Büyük ortak Erdoğan olacak’
Prof. Dr. Özer Sencar da, Türkiye’deki tartışmayı Amerika’nın Sesi’ne değerlendirirken koalisyon hükümeti arayışını da anımsattı. Suruç ile birlikte yaşanan gelişmeler sonrasında ‘siyasi kaos’ üretmek amacından endişe ettiğini kaydeden Sencar, “CHP ile AKP görüşüyor. Her halükarda olası koalisyon hükümetinin büyük ortağı Erdoğan olacaktır. Ancak Erdoğan hiçbir taahhütte bulunmuyor. Muhatap olarak Davutoğlu var. Ama hükümet kurulduktan sonra icraatların neredeyse tamamına yakını Cumhurbaşkanı’nın imzasına gidecek. Dolayısıyla hem hükümetin kurulması ve yürütülmesi bakımından bir kaos görüyorum. Hükümet kurulmazsa da Türkiye’de erken seçim önsesi siyasi kaos ortamı hedeflendiğini düşünüyorum. Umarım yanlış düşünüyorum. Ama benim kanaatim bu.”
Amerika’nın Sesi’nin “Kobani’yi ele geçirme yönünde savaşmış IŞİD, oraya yardıma gidecek gençleri bilinçli olarak kendisi hedef almış olamaz mı?” yönündeki sorusu üzerine Sencar, bunun olabileceğini, ancak Türkiye içerisindeki kalıcı etkileriyle olayı değerlendirmek gerektiğini söyledi. Sencar, “Bu olay, Kobani’ye yardım yapılmasını engellemekten çok daha öte etkili. Bakın Türkiye karmakarışık bir halde. Suruç’ta 32 kişi vefat etti. Muhtemeldir ki hastanelerde bazı vefatlar olabilir. İstanbul’da karıştı. Eğer birkaç olay, bombalama olayı daha yaşanırsa Türkiye çok farklı bir görünüme dönüşür” dedi.
Bu arada AKP’nin, “paralel yapı-Cemaat” mücadelesi ile Emniyet’te çok ciddi tasfiye yaptığını da kaydeden Sencar, bu süreçte uzman isimler yerine terörle mücadele ve istihbarat birimlerinde kökten değişiklik olmasıyla o alanda açık oluştuğunu da sözlerine ekledi.
HDP’li Ayhan: ‘Çatışmayı amaçlayan saldırı’
Suruç’ta taziyeleri kabul eden isimlerden HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, gün boyunca olayın yaşandığı kültür merkezinde acıların dile getirildiğini kaydetti. Suriyeliler yönelik Urfa’da tepki olmadığını da söyleyen Ayhan, bu saldırıyı gerçekleştirenler ile Suriye halkını bir tutma anlayışı olmadığını kaydetti. Ayhan, “Bu saldırı geliyorum diyen bir saldırı. Türkiye’de kargaşa, çatışma çıkarmayı amaçlayan saldırılardır” dedi.
Tüm ölümlerde rahatsız olduklarını ve Adıyaman-Urfa’daki olayları da böyle değerlendirdiklerini kaydeden Ayhan, kimse ölmesin diye çaba harcadıklarını vurguladı.