Erişilebilirlik

Türkiye ve ABD Arasındaki Kriz Derinleşiyor mu?


Amerika’nın Türk İçişleri ve Adalet Bakanları’na yönelik yaptırım kararına karşılık Türkiye’nin mütekabiliyet kararlarını bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Türkiye de Amerikalı iki bakana yaptırım kararı aldı ve iki ülke arasında Rahip Brunson’un serbest bırakılmamasıyla başlayan kriz daha da derinleşti.

Rahip Brunson geçen ay, iki yıl tutuklu kaldığı cezaevinden ev hapsine çıkarıldı. Brunson, casusluk ve 2016’daki başarısız darbe girişimine karışmak ve terör suçlamalarıyla suçlanıyor. Rahip için savcılık 35 yıl hapis cezası talep ediyor.

Washington tüm bu suçlamaları reddediyor ve rahip Brunson’un gözaltında tutulmasını “rehine diplomasisi” olarak nitelendiriyor.

Diplomatik inisiyatif

Erdoğan’ın sert tepkisi bir nevi diplomatik pazarlık sürecinin devamı olarak görülüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün ASEAN toplantıları kapsamında Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yla Singapur’da görüştü.

Ancak Brunson’ın gözaltında tutulması Türk-Amerikan ilişkilerinde tansiyonu yükselten tek konu değil. Washington’un Suriye’de Kürt gruplara verdiği destek Ankara tarafından terör örgütüne destek olarak nitelendiriliyor ve kınanıyor. Ankara ayrıca Amerika’nın İran yaptırımlarına uymayı da reddediyor. Tüm bunlara ek olarak Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri sipariş etmesi de iki ülke ilişkilerini daha da gerdi.

Şu ana kadar Erdoğan ikili ilişkilerdeki sorunları giderme konusunda Başkan Donald Trump’la arasındaki siyasi ilişkiye güvendi. Ancak yerel ve uluslararası basın, Brunson’un serbest bırakılmaması nedeniyle bu ilişkinin zarar gördüğünü yazıyor.

Eski bir diplomat olan Aydın Selcen, Türkiye’nin farkında olmadan kendisini köşeye sıkıştırdığını ve elindeki tek koz olan Başkan Trump’ı da kaybettiğini söylüyor.

Selcen, Amerikan Kongresi’nde Türkiye’nin güçlü olmadığını bunun sebebinin de Türkiye’nin İsrail’le iyi ilişkiler içerisinde olmaması nedeniyle İsrail lobisinin desteğini kaybetmiş olmasına bağlıyor. Bunların ötesinde Pentagon’un da Suriyeli Kürtlere destek vermesinin iki ülke ilişkilerine zarar verdiğini söylüyor.

Önceki gün Hürriyet gazetesinin internet sayfasında yer alan bir haberde, Trump ve Erdoğan arasında Brunson’ın bırakılmasıyla ilgili anlaşmanın bozulma nedeninin, Türkiye’nin Halkbank soruşturmasının bitirilmesini istemesi olduğu iddia edildi. Birkaç saat içerisinde gazetenin web sayfasından bu haber kaldırıldı. Hürriyet Gazetesi’nin yeni sahibi Erdoğan’a yakınlığıyla biliniyor.

Ekonomik baskı

Bu yılın başlarında New York’ta bir mahkeme Halkbank’ın üst düzey bir yöneticisini İran’a yönelik Amerikan ambargolarını delmekten suçlu buldu. Amerika Maliye Bakanlığı’nın Halkbank’a yönelik milyar dolarlar mertebesinde bir ceza kesmesi bekleniyor. Uzmanlar bunun zaten kırılgan olan Türk ekonomisine zarar verebileceği uyarısında bulunuyorlar.

Bozulan Türk-Amerikan ilişkileri Washington’un özellikle Türk finans sistemini hedef alan yeni yaptırımlar uygulayacağı yönündeki endişeleri de arttırıyor. Geçen hafta Türkiye’de finans piyasalarında sert düşüşler yaşandı ve TL rekor düzeyde düşük seviyelere geriledi.

Erdoğan, Cuma günü yaptığı çağrıyla, Türk lirasının korunması için döviz ve altın cinsi yatırımların bozdurulup TL’ye çevrilmesi çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı ayrıca Türkiye’nin Çin’den finansal destek sağladığını da duyurdu.

Uzmanlar, bu girişimlerle özel sektör ve devletin yüz milyarlarca dolarlık borcunun sadece çok az bir bölümünün karşılanabileceğini, Türk lirasının değer kaybetmesiyle ödemelerin de yükseldiğine dikkat çekiyor.

Erdoğan için diplomatik çözüm seçenekleri de bitmiş olabilir. Global Source Partners’tan Atilla Yeşilada, Putin gibi Erdoğan’ın da rakiplerinin zayıf noktalarını bulup kullanmak konusunda uzman olduğunu söylüyor. Yeşilada, birleşik cephe oluşturup Türkiye’nin çıkarları açısından ciddi bir tehdit ortaya çıkarıp, Erdoğan’la pazarlık etmenin mümkün olabileceği ve Washington’un da şu an bunu yapmaya çalışıyor olabileceği yorumunu yapıyor.

Gözlemciler bununla birlikte, Erdoğan’ın kendisini güçlü bir siyasi lider olarak tanımladığını, dolayısıyla Amerika’nın tehditlerine boyun eğmiş gibi görünmek istemeyeceğini söylüyor.

Uzmanlar, benzer durumlarda, Cumhurbaşkanı’nın iki kez geri adım atmak zorunda kaldığını hatırlatıyor ve bu kez de elinin güçlü olmadığına dikkat çekiyor.

Yeşilada, bu oyunun poker değil satranç olduğunu ve satrançta da blöf yapılamayacağını söylüyor. Yeşilada’ya göre oyun satranç olduğu için iki taraf da birbirinin durumunu görüyor ve hali hazırda Türkiye’nin elinde Amerika’ya karşı karşılık verecek yeterli oranda koz bulunmuyor.

Diğer bazı uzmanlarsa “Erdoğan satranç da poker de oynamıyor yorumu” yapıyo. Ve kararsız davranan Trump’ın Amerika’nın bölgedeki hedeflerine ulaşabilmesi için Türkiye’nin içinde bulunduğu karmaşık bölgede istikrarsızlaşmasına izin vermeyeceğini belirtiyorlar.

XS
SM
MD
LG