Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu Türkiye'de olağanüstü hal (OHAL) uygulamasının 19 Ekim tarihinden itibaren 3 ay daha uzatılmasına karar verdi.
Uzatma kararı, oya sunulması için Meclise gönderildi. Meclisteki oylamada kararın onaylanması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 28 Eylül günü Saray’da toplanan Milli Güvenlik Kurulu, OHAL uygulmasının uzatılması yönünde tavsiye kararı almıştı. Pazartesi günü de Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında Saray’da gerçekleştirildi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, toplantı ardından yaptığı basın açıklamasında, darbe girişimi sonrasında ülkedeki gelişmeleri, Fırat Kalkanı Operasyonu’nu ve ABD’den Fethullah Gülen’in iade edilmesi talebiyle ilgili süreci değerlendirdi. Kurtulmuş, OHAL ile ilgili olarak Milli Güvenlik Kararı’nın kararını anımsatarak, “19 Ekim'de sona erecek OHAL’in uzatılması ve 19 Ekim günü gece yarısı 01.00’de yenilenmesi kararı ele alınmıştır. Bakanlar Kurulumuz da tavsiye kararına uyarak 90 günlük süreyle uzatma kararı almıştır” diye konuştu.
TBMM’nin 1 Ekim’de başlayan yeni yasama yılında önemli meseleleri ele alacağını vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesi yanı sıra 2023 ve 2051 hedefleri için atılım ruhuyla hareket etmesi adına 550 milletvekiline de görevler düştüğünü anlattı. Toplantıda İçişleri Bakanlığı’nın FETÖ, PKK ve DAEŞ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadeledeki son tabloyu aktardığını kaydeden Kurtulmuş, Adalet Bakanlığı’nın da Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili 4 dosyayı ABD’ye sunmuş olduğunu söyledi. Kurtulmuş, ABD ile Türkiye arasındaki iade süreciyle ilgili “15 Temmuz'dan sonra tutuklama talebiyle ilgili dosya 10 Eylül'de takdim edildi. ABD'li yetkiler de dosyanın alındığını 23 Eylül'de bildirdi. Türkiye 15 Temmuz'da darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmıştır. Bu örgütün başındaki kişi FETO’dur. Bu kişinin Türkiye'ye iadesiyle ilgili olarak ABD makamlarının sorumluluğunu yerine getirmesi için görüşmeler yapılıyor” dedi.
ABD’ye “tahtarevalli oyunu” suçlaması
Fırat Kalkanı Operasyonu’nun Suriye’nin bütünlüğünün korunması ve Suriye'nin kuzeyinde terör koridorunun önlenmesi için yapılan bir operasyon olduğunu söyleyen Kurtulmuş, olası Musul ve Rakka operasyonları içinse şu yorumlarda bulundu:
“Bizim için başarılı şekilde devam etmektedir. Kırmızı çizgilerimiz sürmektedir. Türkiye, DAEŞ’in bir sebep olduğunu ifade ediyor. Bu bölgenin terör örgütlerinden temizlenmesi için uluslararası koalisyonla işbirliğine hazır olduğunu ifade ediyor. Suriye, Suriye halkınındır. Musul ve Rakka operasyonları yapılacaksa, yerel unsurların sahada olması, koalisyonun da destek vermesi meselenin aslıdır. Türkiye bu operasyonların yürütülmesini düşünür, bu bölgelerin de başka terör örgütlerine bırakılmasına müsaade etmez. Türkiye’nin operasyonların içinde yer almasının temel şartlarından birisi YPG ve PYD'nin operasyonun içinde olmamasıdır. Münbiç cebinde önemli bir kısım terör örgütleri çekilmiştir ama buradaki YPG/PYD unsurlarının Fırat'ın doğusuna çekilmesini talep ediyoruz. Halep'in ÖSO unsurlarından temizlenmesine neden olan Esed güçleri bombalama eylemine devam etmektedir. İnsanlık bu trajediyi seyretmekle yetiniyor. Hastaneler yok ediliyor, çocuklar katlediliyor, insani yardım malzemelerini götüren konvoylar vuruluyor. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Başta ABD ve Rusya olmak üzere ilgili ülkelerin aralarındaki tahtarevalli oyununu bırakmasını talep ediyoruz.”
TBMM’de özel komisyon kurulabilecek mi?
Bu arada Kurtulmuş, muhalefet partileri tarafından OHAL kapsamında yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) şeklindeki yasal düzenlemeler için TBMM’de bir değerlendirme komisyonu kurulabileceğini de gazetecilerle paylaştı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da, parti olarak yarın muhalefet partilerine KHK’lerle ilgili değerlendirme yapmak üzere Meclis’te özel bir komisyon kurulması için teklif götüreceklerini açıkladı.
Bu noktada, AKP’nin teklifi bakımından KHK’leri değerlendirecek komisyon resmi nitelikte olmayacak ve sadece muhalefet partilerinden doğrudan görüş alınmasını sağlamak amacıyla gayri resmi ancak düzenli görüşmeler yapılmasını sağlamak amacıyla Meclis’te bir komisyon oluşturulması öngörünüyor.
OHAL ilk seferinde nasıl kabul edildi?
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki Fethullah Gülen Cemaati bağlantılı bir grup tarafından gerçekleştirildiği açıklanan 15 Temmuz’daki darbe girişimi ardından 21 Temmuz itibariyle 3 aylığına olağanüstü hal ilan edilmişti. Bu karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Saray’da 20 Temmuz’da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında alınmıştı. TBMM’de 21 Temmuz’da yapılan oylamada, CHP ve HDP’nin “ret” oyu vereceğini açıklamıştı. Olağanüstü hal uygulaması AKP ve MHP’nin 461 milletvekili oyuyla TBMM’de “kabul” edilmişti.
Başbakan Binali Yıldırım’ın döneminde OHAL kararına imza atılan 20 Temmuz’daki Bakanlar Kurulu toplantısı Saray’da gerçekleştirilen 3’ncü toplantıydı. Pazartesi günü gerçekleştirilen toplantı ise, Yıldırım’ın Başbakan olduğu dönemde Bakanlar Kurulu’na Erdoğan’ın başkanlık ettiği 7’nci toplantı oldu.
OHAL’de neler yaşandı?
Türkiye’de 21 Temmuz’dan bugüne uygulanan OHAL kapsamına ilişkin verileri ise özellikle ana muhalefet partisi CHP mercek altına almıştı.
CHP hali hazırda kendi bünyesinde OHAL kapsamındaki KHK’ları, uygulamalarını ve mağduriyetleri incelemek üzere bir komisyon oluşturmuştu. CHP’nin “OHAL İzleme Komisyonu”nda, milletvekilleri İlhan Cihaner ile Dursun Çiçek, Parti Meclisi üyeleri Emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi, eski yargıç Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Yıldırım Kaya ve eski savcı Ali Özgündüz, Gamze Taşçıer ve Yaşar Seyman ile YDK üyeleri Sezgin Kaya, Ali Hikmet Akıllı ve Selahattin Emre görev alıyor. Ayrıca Gaye Usluer gibi pek çok CHP’li vekil de kendi alanlarıyla ilgili mağduriyet şikayetlerini takip ediyor. Son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı tarafından OHAL İzleme Komisyonu’nun raporu kamuoyuna açıklanmıştı.