Erişilebilirlik

Türkiye’de ‘Öldüren’ İnşaat Patlaması


Türkiye’de iş kazası ölümleri bin 500’e çıktı. İstanbul’da yaşanan devlet destekli, hızlı kentleşme nedeniyle gökdelen sayısı Avrupa’dakilerini geçmiş durumda. Uzmanlar, hızlı kentleşmenin çalışanların güvenliğini tehdit ettiği görüşünde

Birkaç hafta önce on inşaat işçisinin asansör kazasında hayatını kaybetmesi Türkiye’de çalışma güvenliği sorununu yeniden gündeme getirdi. İstatistiklere göre, Mayıs ayında Soma’da 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesiyle birlikte Türkiye’de iş kazası ölümleri bin 500’e çıktı. İstanbul’da yaşanan devlet destekli, hızlı kentleşme nedeniyle gökdelen sayısı Avrupa’dakilerini geçmiş durumda. Uzmanlar, hızlı kentleşmenin çalışanların güvenliğini tehdit ettiği görüşünde.

İstanbul’daki bir inşaatta işçileri taşıyan asansörün arızalanıp, 32. kattan düşmesi sonucu on işçi hayatını kaybetti. Ölenler arasında bir hafta önce inşatta çalışmaya başlayan ikiz kardeşler de vardı. Ölen işçilerden birinin annesinin çığlıkları cenaze törenindeki durumu özetlemeye yetti. İşçilerin çoğuna göre bu vahim kaza, ‘geliyorum’ diyordu çünkü asansörün arızalanmaya karşı herhangi bir güvenlik tedbiri yoktu.

İnşaatta çalışanlardan biri şantiyede iş güvenliği olmadığını ve hayatını kaybeden arkadaşları arasında kendisinin de olabileceğini belirtiyor. İşçi,iş güvenliği konularında şikayette bulunmanın kovulma sebebi olduğuna da dikkati çekiyor.

İnşaattan sorumlu şirket, güvenliğin göz ardı edildiği iddialarını yalanlıyor ancak Süleyman Şah Üniversitesi ekonomi profesörü Cengiz Aktar’a göre, Türkiye’nin gündemine oturan bu ölümler çalışma güvenliğinin de sorgulanmasına neden oldu.

Denetim, iş güvenliği ve çalışma koşulları “inanılmaz kötü durumda” diyen Profesör Aktar, yetkililerin “iş yeri cinayetleri” olarak adlandırdığı iş yeri kazaları sıralamasında Türkiye’nin Avrupa’da birinci, dünyada ise Cezayir ve El Salvador’un ardından üçüncü olduğunu belirtiyor.

Kaza nedeniyle binlerce İstanbullu sokaklara döküldü. Kazanın meydana geldiği yerde toplanan kızgın kalabalık “Bu kaza değil, cinayet” diye slogan attı. Göstericilere müdahale eden polis, göz yaşartıcı gaz ve su kullanarak kalabalığı dağıttı. Uzmanlar, polisin bu müdahalesine rağmen işyeri güvenliği hakkındaki endişelerin giderek arttığını belirtiyor.

Türkiye benzer bir işyeri kazasını Mayıs ayında yaşamıştı. Soma’da bir kömür madenindeki yangında 301 işçi hayatını kaybetti. Ülkeyi yasa boğan bu kazanın sorumlusu olarak madendeki yetersiz güvenlik önlemleri ve devlet denetiminden kaynaklanan eksiklikler sorumlu tutulmuştu. İstanbul’da yaşanan kazanın soruşturulacağını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, kazada sendikaların da sorumlu olduğunu söyledi.

Gerekli yasaların çıkarıldığını ancak çalışanların bu yasalar hakkında bilgilendirilmediğini belirten Başbakan Davutoğlu, sendikaların bu tür kazalardan sonra seslerini yükseltmek yerine, çalışanlarını sahip oldukları haklar konusunda eğitmeleri gerektiğini söyledi.

Sendika liderleri Başbakan’ın eleştirisine katılmıyor. On yıldan fazla görevde olan AK Parti’nin 1980’li yıllarda askeri yönetim tarafından yürürlüğe konulan işçi karşıtı, acımasız yasaları kaldırmayı reddettiğini hatırlatan sendika liderleri, AK Parti döneminde sendika üyeliğininin yarıya düştüğünü ve bazı liderlerin terör suçuyla hapse atıldığını belirtiyorlar.

Profesör Aktar’a göre bu son yaşananlardan dolayı özellikle inşaat sendikaları büyük baskı altında. Aktar, Türk ekonomisinin bel kemiğini oluşturan ve milyonlarca kişinin çalıştığı inşaat sektöründeki hızlı büyümeye karşılık denetlemelerin giderek azaldığını belirtiyor. Profesör Aktar, inşaat sektöründe çalışanların demografik yapısına bakıldığında, bunların birçoğunun eski çiftçiler olduğunun da altını çiziyor. Türkiye’nin giderek küçülen tarım sektörü nedeniyle işsiz kalan çiftçilerin ilk tercihinin inşaat sektörü olduğunu söyleyen Profesör Aktar, bu nedenle birçoğunun işyeri güvenliği ve sosyal sigorta gibi önemli konulara odaklanmadığına dikkati çekiyor. Aktar, işsizlik oranının yüksek olması nedeniyle de işyerlerinin sendikasız işçileri tercih ettiğini belirtiyor.

Türkiye’de inşaat sektörünün en hızlı geliştiği şehir İstanbul. On yıl önce gökdelenin bulunmadığı şehir şimdilerde Avrupa’nın gökdelen başkenti haline gelmiş durumda. Bunların birçoğu Karadeniz bölgesinden gelen sezonluk işçiler tarafından inşa edilmiş. Kazada hayatını kaybeden on işçinin de hemen hepsi Karadenizli.

Trajik kazanın yaşandığı inşaatta çalışanlardan biri 10-15 gün izinden sonra yine aynı çalışma koşullarına geri dönüleceğini çünkü başka seçeneklerinin olmadığını söylüyor.

Ancak birçok çalışan inşaata geri dönemeyecek. Basında çıkan haberlere göre inşaattaki güvenlik sorunları hakkında medyaya konuşan yirmiye yakın işçinin işlerine son verildi. On kişinin hayatına mal olan inşaatta çalışmayacakları için artık can güvenliği tehlikeleri yok, ancak geçindirmek zorunda oldukları ailelerini zor günler bekleyecek.

XS
SM
MD
LG