Türkiye’nin Barış Pınarı harekatının sürdüğü Suriye’nin Kamışlı kentine komşu Nusaybin’e bir kez daha top mermisi düştü. Top mermisinin çarşı merkezindeki bir eve isabet etmesi sonucu can kaybı yaşandı, yaralananlar oldu.
Çatışmaların sürdüğü sınırın Türkiye tarafındaki Nusaybin Cuma günü de patlama ile sarsıldı. Top mermisi çarşı merkezindeki Yeni Turan Mahallesine düştü. VOA Türkçe’nin ulaştığı hastane kaynakları 2 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Ancak bu bilgi resmi kaynaklarca teyit edilmedi. Patlamada 6 kişinin de yaralandığı belirtiliyor.
Top mermisinin isabet ettiği evlerde ağır hasar meydana geldi, birçok araç kullanılamaz hale geldi. Perşembe günü de Nusaybin merkezde evlere top mermisinin isabet etmesi sonucu 3 sivil vatandaş yaşamını yitirmişti.
Türkiye’nin Nusaybin ilçesinin karşısında, sınırın Suriye tarafındaki Kamışlı’da patlama meydana geldi. Reuters haber ajansına bilgi veren Suriye Demokratik Güçleri, bomba yüklü aracın bir restoran yakınlarından infilak ettiğini söyledi. SDG’ye göre patlamada 3 sivil öldü, dokuz kişi yaralandı.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan Bakan Mark Esper ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Perşembe günü yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili açıklama geldi. Açıklamaya göre Mark Esper, Akar'a "Suriye’de durum onarılamaz hale gelmeden gerilimin azaltılması için çözüm bulunması gerektiği” mesajını verdi.
Pentagon’dan yapılan açıklamada “Bakan stratejik ikili ilişkilerimize değer verdiğimizi bir kez daha ifade etmekle birlikte, operasyonun Türkiye için ciddi sonuçları beraberinde getirme riski taşıdığı mesajını verdi” denildi. Mark Esper’ın telefonda Bakan Hulusi Akar’a Türkiye’nin Suriye’deki operasyonunun ABD personeline de zarar verme olasılığı olduğunu söylediği belirtildi.
Pentagon’dan yapılan açıklamada, Mark Esper telefon görüşmesinde, “Amerika, Türkiye ve diğer ortakların durum onarılamaz hale gelmeden gerilimin düşürülmesine çözüm bulabilmeleri olasılığını arttırmak için, Türkiye’yi Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonu sürdürmemeye teşvik ettiği” belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı, insani kriz ve göç dalgası iddialarının Türkiye'nin terörle mücadelesini itibarsızlaştırma amaçlı olduğunu belirtti.
Bakanlık'tan yapılan açıklamada, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51. maddesi uyarınca meşru müdafaa hakkını kullanmak üzere Barış Pınarı Harekatı'nı yürüttüğü vurgulandı.
Açıklamada, "Harekâtın planlama ve icrasında sadece, AB ve NATO tarafından da terör örgütü kabul edilen PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmaktadır. Sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir uygulanmaktadır. Yeni bir insani krize ve kitlesel göç dalgasına yol açılacağı yönünde tedavüle sokulan iddialar, Türkiye’nin terörle mücadele çabasını itibarsızlaştırmak amacıyla üretilmektedir. Türkiye, Suriye’de DEAŞ terör örgütüne karşı en fazla mücadele veren ve en ağır bedeli ödeyen ülkedir. DEAŞ terörüne karşı bir başka terör örgütüyle mücadele etme hatasını ısrarla sürdüren, PYD/YPG’nin DEAŞ’lı tutukluları çıkarları doğrultusunda serbest bırakmasına göz yuman ve kendi vatandaşı olan yabancı terörist savaşçıları dahi geri almaktan kaçınan ülkelerin, DEAŞ’a karşı mücadele konusunda ülkemize ders verme hakkı yoktur" denildi.